Mudslide denen tiplere karşı şansımız yoksa eğer niye zahmet edelim, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، إذا لم تكن لنا فرصة أمام هؤلاء إذاًَ لماذا نشغل أنفسنا؟ |
Şimdi, Çin'in kendi gemisini savunmaya gönlü yoksa sana neden ihtiyacım olsun? | Open Subtitles | الآن إذا لم تكن الصين على إستعداد للدفاع عن سفينتها فلماذا أحتاجك؟ |
Ona göre, buraya gelmiş ilk gemiden değilsen daima bir göçmen olarak kalırsın. | Open Subtitles | لها إذا لم تكن على أول سفينه حطتة هنا سوف تكون دائما مهاجرا |
Bir ölüm alameti bizim ölümlülüğümüzün bir görünümü değilse ne? | Open Subtitles | ما هي إشارة الموت إذا لم تكن رؤية موتنا نحن؟ |
eğer kokpitin ışıkları kesilmemiş olsaydı, bunu görmemin hiç bir yolu yoktu. | Open Subtitles | إذا لم تكن أضوائي قد تعطلت كان من المستحيل أن أرى ذلك |
Dikkatli olmazsan babam seni yine pencereden atar ona göre. | Open Subtitles | إذا لم تكن حريصًا، فسيدفعك أبي من الشرفة مرة أخرى |
eğer sade olmazsa, olacaklardan hiçbir sorumluluk kabul etmiyorum. | Open Subtitles | إذا لم تكن ساده فإنني لن أتحمل عواقب ما سيحدث |
Arabada o olmasaydı onun yerine geçmiş biri olabilir mi? | Open Subtitles | من كانَ ليكونَ في ذلكَ الحطام إذا لم تكن هيَ؟ |
Banketi artık kim kurmuşsa içinde azıcık bile korku yoksa o korkuyu aşılayacağız. | Open Subtitles | من بني هذا بيرم، إذا لم تكن خائفة، أنها ستعمل الحصول على خائفة. |
Birincisi, kapanların tekrar açılması uzun sürüyor -- yani, içerisinde sinek yoksa 24 ila 28 saat arası. | TED | أولاً هي تحتاج وقتاً طويلاً لتعيد فتح المصايد، تعرفون، حوالي من 24 إلى 48 ساعة إذا لم تكن بداخلها ذبابة. |
eğer sigortan yoksa bebek sahibi olmak sana 32.000 dolara patlayacak. eğer tabii her şey mükemmel giderse. | TED | إذا لم تكن تملك تأميناً، سيكلّلفك الأمر 32000 دولار لإنجاب طفل، إذا سار كلّ شيءٍ عل ما يرام. |
Ayrıca farkında değilsen söyleyeyim, bu trenin çok az zamanı var. | Open Subtitles | و إذا لم تكن قد لاحظت فهذا القطار ملتزم بمواعيد صارمة |
eğer meşgul değilsen buraya gel de bana yardım et. | Open Subtitles | إذا لم تكن مشغولاً يمكنك أن تأتي إلى هنا وتساعدني |
Tamamen temiz değilsen de dik durup saygın görünmen gerek. | Open Subtitles | يجب أن تقف باحترام، إذا لم تكن نظيفاً بشكل تام |
Aradığın şey onda değilse bile başkalarını devreye sokar. Harika. | Open Subtitles | إذا لم تكن لديها الإجابة فهي تعلم أشخاص لديهم ذلك |
- Bu doğru değil. - Sorun evin içi değilse notlarımdır. | Open Subtitles | ـ هذا ليس صحيحاً ـ كلا، إذا لم تكن غرفتي، درجاتي |
..eğer benim için geri dönmeseydin, sonsuza kadar orada kalabilirdim, yani... ..teşekkür ederim. | Open Subtitles | إذا لم تكن عدت لأجلى.. فربما كنت قد علقت هناك للأبد شكرا لك |
İyi. eğer bizimle gelmek istemiyorsan, biz de seninle kalırız. | Open Subtitles | حسن، إذا لم تكن تودّ الذهاب معنا فسنبقَ هنا برفقتك |
Ve tatmin olmazsan ya da ben Arkansas özlemi çekmeye başlarsam o zaman geri dönerim ve kimse de incinmez. | Open Subtitles | و إذا لم تكن راضياً أو أننى أصابنى الحنين إلى آركانساس فسوف أعود و لن يضار أحد |
Ama yarin sabaha kadar masamda olmazsa... | Open Subtitles | لكن إذا لم تكن على طاولة مكتبي صباح الغد.. |
- Kralın talepleri bu kadar geniş olmasaydı bahçeyi kendim yapardım. | Open Subtitles | إذا لم تكن مطالب الملك كبيرة جداً، كنت سأبني الحدائق بنفسي. |
Madem düşman öldürmeyecektik, neden beni seçtin? | Open Subtitles | إذا لم تكن تريد منى أن أقتل العدو لماذا أخترتنى لأكون قائداً ؟ |
- İlginç, benim hakkımda olmasa ilginç bir hikaye olurdu. - Duyduklarım bunlar. | Open Subtitles | ستكون قصة حقيقية ، إذا لم تكن عني انه فقط ما سمعت به |
Sorun değil. eğer sen orada olmasaydın hamburgerlerin tadı iyi olmazdı. | Open Subtitles | لا مشكلة البرغر لن تكون جيدة المذاق إذا لم تكن هناك |
Bilmiyorsan, okuyup öğrenebilirsin: Bayan Blaney'nin boşanma dilekçesi. | Open Subtitles | إذا لم تكن تعرف إقرأ كل شئ يخص ذلك هنا عريضة الطلاق الخاصه بــ مسز بلانى |