"إذ لم" - Traduction Arabe en Turc

    • Eğer
        
    • yoksa
        
    Cumaya kadar Eğer mutlu değilsen seni kendi ellerimle otobüse koyarım. Open Subtitles بحلول الجمعة إذ لم تكونى سعيدة سوف أقلك إلى الحافلة بنفسى.
    Eğer 24 saat içinde ellerine geçmezse kızları köle olarak satacaklar. Open Subtitles إذ لم يتلقوها في غضون 24 ساعة سيبيعون الفتيات إلى العبودية
    O adamlar karımı öldürdü ve Eğer onlardan erken davranmasaydım, nerdeyse kızımı öldüreceklerdi. Open Subtitles هؤلاء الرجال قتلوا زوجتي و حاولوا قتل ابنتي. إذ لم أصل اليهم أولا.
    "Eğer ileri gelenlerin bizi zorba hükümdardan kurtarmaya gücü yoksa... böyle önemsiz birinin ne faydası olacak?" Open Subtitles لكن إذ لم يقدر الله شئ على ماذا سيكون هو قادر هناك
    "Eğer ileri gelenlerin bizi zorba hükümdardan kurtarmaya gücü yoksa... böyle önemsiz birinin ne faydası olacak?" Open Subtitles لكن إذ لم يقدر الله شئ علام سيكون هو قادر هناك؟
    OK,Eğer zamanında dönemezsem, en azından beni aileme götürün, Open Subtitles حسنُ، إذ لم أستطع أن أعود بالزمن، على الاقل خذنى إلي عائلتي
    Tabii ki 20 dolar verdim. Eğer kardeşlerime ben bakmazsam, kim bakar ? Open Subtitles بالطبع وضعت 20 دولار ، إذ لم أفعل و أعتني بإخوتي من سيفعل ؟
    Tabii ki 20 dolar verdim. Eğer kardeşlerime ben bakmazsam, kim bakar? Open Subtitles بالطبع وضعت 20 دولار ، إذ لم أفعل و أعتني بإخوتي من سيفعل ؟
    Neyse, Eğer bu yaz oraya gitmiyorsan biz gidiyoruz. Open Subtitles على أية حال ، إذ لم تكوني ذاهبة هذا الصيف
    Eğer ibadet etmiyorsak, ibadeti tasvir etmeye hakkımız yoktur. Open Subtitles إذ لم نكن نصلّي ، ليس لدينا الحق أن نرسم المصلّون
    Güzel, Eğer başka birisi yoksa burada kalmalısın. Open Subtitles حسناً إذ لم يكن هناك أحد آخر ..يجب أن تبقي هنا
    Eğer Cumartesi akşamı bir işin yoksa, bir yerlerde buluşur muyuz? Open Subtitles إذ لم يوجد لديكِ شئ في ليله السبت أتريدِ أن نلتقي في مكان ما ؟
    Eğer yanlış hatırlamıyorsam, deneylerde herhangi biri ölmedi, değil mi ? Open Subtitles إذ لم أكن مخطئه ألم يموت أحد في التجارب ؟
    Eğer teslimatı yapmazsak, paralarını geri isteyecekler Parayı tükettiğimiz için problem olur. Değil mi? Open Subtitles إذ لم نلتزم بالتسليم، سيستردون المال بعد أن صرفناه على تلك المشكلة، أليس كذلك؟
    Eğer onun aradığı şeyi bulmasını engellemezsek yaşamlarımızın anlamı olmaz. Open Subtitles حياتنا ليس لها معنا إذ لم نستطيع إبقافه ليجد مايخفيه هنا
    Eğer sakin olmazsanız, benden konuyu açmamı nasıl beklersiniz ki? Open Subtitles وكيف تتوقع مني أن أستوعب إذ لم تكن مرتاحا؟
    Eğer yanılmıyorsam, hükümetiniz Batı kapitalizminin şeytanlarıyla birlik olan kadınlara karşı pek iyi şeyler düşünmüyor. Open Subtitles إذ لم أكن مخطئ حكومتكم لا تستفيد من النساء الذين لديهم صداقات مع الشياطين الغربين الرأسمالين
    Eğer çözmeyi başarmazsan kimsenin sana yardım etmesini istemiyorsun değil mi? Open Subtitles إذن, هل صحيح بأنك إذ لم تستطع الخروج لا تريد مساعدة أي شخص منا ؟
    Eğer o beklediğin kişi değilse, O zaman o senin için kimdi? Open Subtitles إذ لم تكن هي المختارة فما كانت بحق الجحيم؟
    Eğer iyi uyumazsanız iyi bir hayat da süremezsiniz, kısasa kısas. Open Subtitles إذ لم تَنَامُ جيداً ستصاب بالجنون، والعكس صحيح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus