Ve şimdi New Orleans'a taşındı, bilirsin, benimle birlikte olabilmek için. | Open Subtitles | وهو الآن قد إنتقل إلى نيو أورلينز كما تعلمين، ليكون معي |
Sten Egil Dahl Paris'e taşındı ve ikinci romanını burada yazdı. | Open Subtitles | إنتقل ستين ايغل دول إلى باريس حيث كتب روايته الثانية هناك |
Briar evinde olamaz, hayır. Söylediğine göre eve daha yeni birileri taşınmış. | Open Subtitles | لا ليس في ذلك المنزل قالت إن هناك من إنتقل للعيش فيه |
- Evet. - Pekâlâ. Üç boyuta geç. | Open Subtitles | ـ أجل ـ حسناً ، إنتقل للوضع ثلاثي الأبعاد |
Bir noktadan sonra birden bire bu işin ne kadar yukarılara dayandığını merak ettim ve sonunda onun paranoyası bana da geçti. | Open Subtitles | عند لحظة تسائلت عن مدى تورط مسؤولين رفيعي المستوى و إنتقل إرتيابها في النهاية إلىَّ أنا |
O taşındı, bir hafta sonra Sydney öldü. Tesadüf mü? | Open Subtitles | لقد إنتقل للعيش هنا قبل أسبوع من وفاتها، مصادفة ؟ |
Burada doğdu, doğuya taşındı. tek çocuk, ailesi Phoenix'te yaşıyor, | Open Subtitles | لقد ولد هنا, و إنتقل للشرق, و هو الإبن الوحيد, |
Bu herif taşındı, serseri, uyuşturucu müptelasıydı ve yalnız kendini düşünürdü. | Open Subtitles | هذا الرجل إنتقل كان سكيراً متعاطي مخدرات وفقد كان يهتم بنفسه |
Buraya dublör olmak için taşındı, kimyasal gaz salmak için değil. | Open Subtitles | إنتقل إلى هنا ليصبح مؤدي حركات خطرة، وليس ليطلق غازاً كيميائياً. |
Roky, kayıp ve umutsuz insanlara vaaz vermek için California'da El Cajon'a taşındı. | Open Subtitles | إنتقل روكي إلى أل كاجون، كاليفورنيا، إيصاء إلى المفقود والمستميت. |
Daha sonra ise Montana'ya taşındı, and rekabetten uzak kaldı. | Open Subtitles | ثم إنتقل إلى مونتانا و قام بنسف المنافسة بعيداً |
Annesiyle birlikte Helsingborg'da büyümüş. Annesi ölünce, 17 yaşında oradan taşınmış. | Open Subtitles | ترعرع مع والدته في هلسينغبورغ إنتقل في عمر 17، عندما ماتت |
- Buraya altı ay önce taşınmış. | Open Subtitles | و كذلك لم يكن هو إنتقل إلى هنا منذ 6 أشهر |
Eski kocan sokağın karşısına mı taşınmış? | Open Subtitles | زوجكِ السابق .. إنتقل إلى نفس هذا الشارع؟ |
Sen de "Felicia az önce ellerini yakmış!" diye bağırmıştın, "Öbür hatta geç!". | Open Subtitles | وصرختِ قائلةً: فيليشيا احرقت يديها إنتقل على الخط الثاني |
Hayır, büyük bir olasılıkla sizin o gece giydiğiniz bluzunuzdan geçti. | Open Subtitles | كلا ربما إنتقل من قميصك الذي إرتديته تلك الليلة |
- Cincinnati'de oynadı. - Dee Fondi'e transfer oldu. | Open Subtitles | ــ كان يلعب لسنسنيتيي ــ إنتقل إلى دي فوندي |
Sokağın adı Stratford Yolu. Babam oraya taşınıyor. | Open Subtitles | -لكن الشارع يسمي ستادفورد و هذا كما إنتقل إليه والدي |
Çünkü bana taşınmıştı. Eşyaların birleşmesi sonra da paylaşımı oldu. | Open Subtitles | فإنتبهنا لذلك هذه المرة لأنه إنتقل للعيش معي |
Eşinin çiçek hastalığından ölmesi üzerine oraya gitti ve iki genç çocuğunu da birlikte götürdü. | TED | وقد إنتقل إلى هناك بعد وفاة زوجته بسبب الجدري وجلب طفليه الصغار. |
Eyalet dışından yeni taşınan genç bir adam var. | Open Subtitles | لدينا الرجل الصغير الذي إنتقل من ولايه اخرى |
Belki de bana çok erken taşındığını düşünüyordur. | Open Subtitles | حسناً، ربما لأنها تظن أنه إنتقل مبكراً ؟ |
Apartmanda kira kontrolü var..., yani kendisi taşındığında, ...anahtarını bir sonraki kiracıya sattı. | Open Subtitles | هذه الشقة مرتبطة بالإيجار لذا عندما إنتقل منها لقد باع مفتاحهُ للمستأجر التالي |
Ve o senden önce buradaydı bu yüzden ya peşini bırak ya da taşın. | Open Subtitles | وهو إنتقل للعيش هنا قبلك، لذا إما أن تتوقفي عن ذلك أن تنتقلي إلى مكان آخر. |
Siyan ikizleri neden İngiltere'ye taşınır? | Open Subtitles | لماذا إنتقل التوأم السيامي إلى إنجلترا؟ |
Ayrıca iç çamaşırına bulaşmış vajina sıvısı izleri var. | Open Subtitles | وأيضاً هناك آثار لسائل مهبلي إنتقل للباسه الداخلي. |
Ağabeyim San Diego'ya taşındığı için pek göremiyorum. | Open Subtitles | إنتقل أخي الى سان دييغو لهذا لا أراه كثيرا |