"إنجاز" - Traduction Arabe en Turc

    • başarı
        
    • başarısı
        
    • yapmaya
        
    • yapmak
        
    • başarılı
        
    • başarıdır
        
    • tamamlandı
        
    •   
    • işi
        
    • başarmak
        
    • işin
        
    • atılım
        
    • başardın
        
    • başarıyla
        
    • başarıydı
        
    Musa'yla liseye gidecek kadar yaşlı hamile bir kadın için ciddi bir başarı. Open Subtitles ذلك حقا إنجاز لإمرة حامل لها مؤخرة عجوز جداً فتذهب إلى المدرسة بالعكاز.
    Böyle bir başarı için inanılmaz derecede gencim ama alt tarafı bina işte. Open Subtitles ، أعني ، أنا صغير للغاية ، على إنجاز كهذا لكنه مجرد مبنى
    15 yaşımdayken, yerel halktan birisi annemden beni toplumsal başarı ödülü için aday göstermesini istedi. TED و عندما كان عمري 15، احد الاشخاص في مجتمعنا المحلي اتصل بعائلتي و أراد ترشيحي للحصول على جائزة إنجاز للمجتمع
    Her zaman ulusal yarışmayı kazanmanın hayatının en büyük başarısı olduğunu söylerdi. Open Subtitles فين كان دائماً يقول بأن الفوز بالناشينولز كان أفضل إنجاز في حياته
    Bir şeyleri önemli olduğu için yapmaya, sevdiğimiz için, ilginç olduğu için yapmaya, önemli bir şeyin parçası olduğu için yapmaya. TED مبني حول الرغبة في إنجاز المهمات لأنها مهمة لأننا نستمتع بذلك، لأنها مشوقة ولأنها جزء من شيء مهم.
    Bu başarı, bir avukatın kurnazlığı ve bir azizin idealizmiyle gerçekleştirilerek, Mahatma Gandhi'nin başarısına denk bir başarı olmuş. TED إنجاز أستحق أن يذكره المهاتما غاندي جرى بفطنة محامي ومثالية قديس
    Angelou ve Einstein'ın yaşadığı gibi, genellikle bu duyguları durduran başarı eşiği yoktur. TED وعلى حسب ما عاشته أنجيلو وأينشتاين، غالبًا ليست هناك عتبة إنجاز لا تظهر معها هذه المشاعر.
    Yaptığımız her şey, her büyük başarı bazı bağımsız beyinlerin, bağımsız çalışmalarından doğmuştur. Open Subtitles كل شئ لدينا كل إنجاز عظيم جاء نتيجة عمل مستقل لعقل مستقل
    Bu çalışmalar üniversitede profesörler eşliğinde bile zorken, bir hücrede kendi başına yapması, hayal edilmesi zor bir başarı. Open Subtitles دراسات صعبة على مدرس في الجامعة، لكن بالنسبة لشخص علم نفسه ذاتيا بزنزانة، فهو إنجاز يصعق الخيال
    Tartışmıyorlardı bu da onlar için önemli bir başarı. Open Subtitles لم يكونا يتجادلان, و الذي يعتبر بالنسبة لهما إنجاز عظيم
    Çok önemli bir bilimsel başarı ürünü uzun bir mesafe boyunca denizdeki veya havadaki davetsiz bir misafiri fark edebilme yeteneğine sahip. Open Subtitles إنه رائع ، إنجاز علمى قادر على إكتشاف دخيل فى البحر أو فى الجو . وعلى مدى بعيد
    Bir şey olmak istiyorsan, başarı bekliyorsan... bir an önce uyan etrafına bak. Open Subtitles إذا أردت النجاح إذا أردت تحقيق إنجاز كبير عليك أن تصحو وتصغي
    Burada Giza platosunda insanoğlunun en görkemli başarısı yükseliyor. Open Subtitles هنا فوق هضبة الجيزه شامخاً أمامكم أقوى إنجاز للبشريه
    İş yapmaya çalışıyorlar. Open Subtitles أناس ممن يعملون ببيوتهم ويحاولون إنجاز أعمالهم
    ile ilgili konuşacağım, özellikle neden insanlar yerinde yapmak istemiyor, ki bu hepimizde olan bir problem. TED سأتحدث عن العمل بالتحديد : لماذا لا يستطيع الناس إنجاز العمل , في مكان العمل مشكله نعاني منها جميعا
    Rhodes bursuyla okumuş. Barrett ailesinin fazla başarılı olmak gibi ufak bir sorunu var galiba. Open Subtitles ـ كان عالم جزيرة رود ـ هناك مشكلة لأكثر من إنجاز
    İnanılmaz bir başarıdır bu, fakat bu sadece ilk adımdır. TED إنه إنجاز لا يصدَّق لكنها مجرد خطوة أولى
    Issırıldın ve sokuldun, yani görev başarıyla tamamlandı. Open Subtitles هل حصلت على بت وترنغ ، حتى إنجاز المهمة.
    Ondan sonraki 30 günde programa uyabilmek adına 90 günlük yapmam gerekecek. Open Subtitles في الثلاثين يوماً التالية أريد إنجاز 90 يوم من التقدم لألتزم بالجدول فحسب
    sonuçlanmasından bir yıl sonra 2004'te aynı işi 20 milyon dolara üç dört ay içerisinde yapabilirdiniz. TED بعد انتهاءه بسنة في 2004، يمكنك إنجاز نفس العمل لقاء 20 مليون دولار خلال ثلاثة أو أربعة أشهر.
    Bunu başarmak için, zor bir yol buldum. O da, zor kazandığınız profesyonel becerilerinizi yaşamınızda uygulamanızdır. TED من أجل إنجاز ذلك، وجدت بالطريقة الصعبة أنك بحاجة لأن تطبقي مهاراتك المهنية المكتسبة بشق الأنفس في حياتك الخاصة.
    Neyse, Şeyh'in tonla parası var ve işin tamamlanmasını istiyor. Open Subtitles و بأي حال الشيخ كان ثرياً و أراد إنجاز مهمه
    1920'li yıllarda atılım içine giriyorlardı. Hepsi genlerdeydi. Open Subtitles بسنة 1927, بدأوا بتحقيق إنجاز, فكلّها مُتعلّقة بالجينات.
    Sen, benim en büyük başarımsın ve her şeyi kendin başardın. Open Subtitles أنتي أعظم إنجاز لي ، وقد فعلتي كل ذلك بنفسك
    Olağanüstü bir başarıydı. Open Subtitles إنه إنجاز غير عادى ،وهوعمله من أجل المرح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus