Onunla iki ay önce ayrıldım, iki Cuma önce... hiç birşeyi aldırmıyor, kısıtlama talimatı, hiç birşey. | Open Subtitles | إنفصلت مَعها قبل شهرين، وأسبوعين وهي لا تَهتمُّ ولا شيء. |
Tam vazgeçtiği sırada ben erkek arkadaşımdan ayrıldım ve o oradaydı. | Open Subtitles | وأنا كنت دائماً مشغولة وبعد ذلك عندما إستسلم، إنفصلت عن صديقي وكان هو هناك |
Feminist ve punk olan son kız arkadaşım benden çok sinirli olduğum için ayrıldı. | Open Subtitles | التى كانت أغرب أنثى, إنفصلت عنى لأنها إعتقدت بأننى غريب الشكل |
Yolcu vagonu ayrıldı. Şu anda güvendeler. | Open Subtitles | عربات المسافرين إنفصلت إنّهم بأمان الآن. |
Bu yüzden mi ayrıldın benle ? | Open Subtitles | إذاً تقصدين أنك إنفصلت عني كي لا تشربي دمي ؟ -أنا لا أشرب دم البشر |
Demek, yatakta kötü olduğu için seni terk etti? | Open Subtitles | إذن، لقد إنفصلت عنك لأنّك كُنت سيّئاً في الفِراش فحسب؟ |
Ama eski sevgilim tekrar denemeyi istediğinde ayrıldık. | Open Subtitles | و تعلم ونحن أنا إنفصلت عنها عندما تعلم, عندما أرادت طليقتي أن نعود سويا |
Kız arkadaşından ayrıldığını biliyorum ve araya ihtiyacın olduğunu. | Open Subtitles | أعلم أنك إنفصلت عن حبيبتك وتحتاجين لبعض المجال |
Ama ben Mia'dan ayrıldım. Anlıyorum. | Open Subtitles | حسناً، ذلك لطيف، روز، لكنّي إنفصلت عن مايا |
Benimle ayrılamazsın. Ben senle çoktan ayrıldım. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تنفصل عني لقد إنفصلت عنك مسبقاً |
Aslında, doğru insan olduğunu sandığım birinden daha yeni ayrıldım. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد إنفصلت للتو مع شخص إعتقدت أنه كان الشخص المناسب |
Ama kız arkadaşımdan yeni ayrıldım. | Open Subtitles | لكنني إنفصلت عن صديقتي للتو, لذا أعتقد اليوم |
altı ay önce ayrıldım zaten şirketten demek istedim. | Open Subtitles | إنفصلت عنه مُنذ ستّة أشهر. عنيتُ الوكالة. |
Sürüsünden çok erken ayrıldı. Biraz sevgiye ihtiyacı var. | Open Subtitles | لقد إنفصلت عن قطيعها مبكراً، إنها بحاجة لبعض الإهتمام فقط |
Şunu bilesin, geçende benden ayrıldı. | Open Subtitles | حسنا، عليك ان تعلم انّها إنفصلت عنّي مثؤخّرا |
Sevgilisinden senin için ayrıldı. | Open Subtitles | إنها إنفصلت عن خليلها من أجلَك |
Ondan yeni ayrıldın yani seni bir zamanlar ilgilendirmişse de, bu, artık senin işin değil. | Open Subtitles | ... ثانياً ... أنت إنفصلت عنها للتوّ لِذا، هذا ليس من شأنِك لو كان كذلك على الإطلاق |
-Açıkçası niye ayrıldın bilmiyorum. | Open Subtitles | أجهل لماذا إنفصلت عنه |
David daha zengin... - ...diye seni terk ettiğimi sanıyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد أنى إنفصلت عنك بسبب أن (ديفيد) أغنى منكَ. |
Saklıyordum ama... Maris ve ben ayrıldık. | Open Subtitles | كنت أخفي الأمر تحت الأغطية " لكنني إنفصلت عن " ماريس |
Diana'ya Cassie ve benim kaderimin yıldızlara yazılı olduğunu söylediğini için benden ayrıldığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر ان "ديانا" إنفصلت عني لأنكَ اخبرتها عني و"كاسي" اننا مكتوبان في السماء؟ |
Onu aramak tuhafıma gidiyor. Benden ayrılan oydu. | Open Subtitles | إشعر بالريبة لإتصالى بها، إنها قد إنفصلت عنى. |
Onunla ayrıldıktan sonra bile her gün bana mesaj bırakıyordu. | Open Subtitles | ..منذ أن إنفصلت عنها كانت تتصل وترسل رسائل كل يوم |
Okuduğum kadarıyla kız Ryan'dan Ayrılmış, Ryan da pek hoş karşılamamış. | Open Subtitles | مما قرأت , يبدوا أنها إنفصلت عنه ولم يقبل الأمر جيداً |
Beth ve Greg 4 yıl önce ayrıldılar. Artık Nicole ile birlikte. | Open Subtitles | بيث إنفصلت عن قريج منذ أربع سنوات هو مع نيكول الآن |
Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. | Open Subtitles | لقد شعرت وكأنى كالعصفور فى الأيام الأولى التى إنفصلت فيها عنكِ |
Sevgilimden ayrıldığımda dükkanının 6 sokak yakınından bile geçemiyordum. | Open Subtitles | أعرف شعورك، عندما إنفصلت عن صديقي السابق، |
Bambi, Danni ile ayrıldığında, hayatının en mutlu günü olduğunu söylemiştin! | Open Subtitles | عندما إنفصلت عن (داني) قلت إنه كان اسعد يوم في حياتك |
Muhtemelen Melissa ve ben ayrıldığımız için aşağılık biri olduğumu düşünüyorsun değil mi? | Open Subtitles | ربما تظنين أني أحمص بأني إنفصلت عن (ميل)؟ |
Benim ilişkimizi batırdığımı bu yüzden ayrıldığımızı söyledim. | Open Subtitles | قلت لهم بأنني الذي أخطأت وأنك إنفصلت عني |