"إننا نعيش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşıyoruz
        
    • oturuyoruz
        
    - Birlikte yaşıyoruz işte. - Hayır, kesinlikle kız arkadaşın değildi. Open Subtitles ـ أجل، إننا نعيش معاً ـ كلا، لم تكن صديقتك بالتأكيد
    En tepedekiler ve diğer herkes arasındaki gelir eşitsizliğinin giderek tırmandığı bir çağda yaşıyoruz. TED إننا نعيش في عصر من عدم المساواة في الدخل المتزايد، لا سيما بين أولئك في القمة وأي شخص آخر.
    Büyük, farklılıkları olan ve güzel bir dünyada yaşıyoruz ve bu beni onu korumak için daha da tutkulu yapıyor. TED إننا نعيش في عالم كبير ومتنوع وجميل، وهذا ما يجعلني أكثر شغفاً للحفاظ عليه.
    Ve önceden dediğim gibi, bir idealin peşinde olduğumuz bir dünyada yaşıyoruz. TED وكما قلت سابقاً، إننا نعيش في عالم يبحث عن نموذج مثالي.
    Tanrım. Bakın, hemen şurada oturuyoruz. Open Subtitles يا رباه، إننا نعيش هناك
    Teknoloji çılgınlığı olan bir dünyada yaşıyoruz. Son çıkan cihazlar ve teknoloji sırf son teknoloji olduğu için çok fazla ilgi görüyor. TED إننا نعيش في عالم مهووس بالتقنية، حيث تحظى أحدث الأجهزة والتقنيات بالكثير من الاهتمام لمجرد أنها تقنية جديدة.
    Muhafazakarlar ve İşçi Partililer tarafından... hava tahminlerinin ve kahvaltıların içine... edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في أرض ..توقعات الأحوالالجوية. 'و وجبات الإفطار 'الموضوعة
    Bilinç altımızda yapay olarak kandırılarak yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في حالة من الوعي الصناعي تشبه النوم
    Yaşamı mümkün kılan bir nevi güvenlik bölgesinde yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في منطقة آمنة تعتبر مثالية للحياة.
    İlkel bir dünyada yaşıyoruz, değil mi Will? Open Subtitles إننا نعيش في زمن بدائي أليس كذلك يا ويل؟
    Çıkmaya başlamak için biraz geç kaldık gibi. Zaten birlikte yaşıyoruz. Open Subtitles فات الأوان قليلاً على التواعد إننا نعيش مع بعضنا البعض
    Yıldızların parladığı ve gökyüzünü aydınlattıkları bir devirde yaşıyoruz. Open Subtitles حيث تكوّن النجومُ الحياةَ كما نعلمها إننا نعيش في أفضل مراحل الكون
    Tehlikeli bir dünyada yaşıyoruz ve başımızı kuma gömmemiz artık güvende olmamızı sağlamaz. Open Subtitles سيكونوا في صالح العائلات الكندية إننا نعيش في عالم خطر ودفن رؤوسنا في الرمال لن يجعلنا أكثر أمناً
    İnsanların mutfağı büyüklüğünde bir evde yaşıyoruz, efendim. Open Subtitles إننا نعيش في منازل حجم مطابخ الناس، يا سيدي.
    Şimdilik, vahşiler gibi yaşıyoruz. Open Subtitles ولكن بالوقت الحالي، إننا نعيش كالهمجيين.
    Savaş bölgesinde yaşıyoruz, bu yüzden savaşa hazırlıklıyız. Open Subtitles إننا نعيش في منطقة حرب، لذا، جاهزون لخوضها.
    Beş yıldır burada yaşıyoruz ve bize göre burasının cennetten farkı yok. Open Subtitles إننا نعيش هنا منذ 5 سنوات، ومن وجهة نظرنا، فكأنه نعيم هنا، صحيح يا حبيبتي؟ الشواطئ؟
    Terbiyeli ve saygılı olmak üzerine kurulu medeni bir toplumda yaşıyoruz. Open Subtitles إننا نعيش في مجتمع متحضّر وهو مايستند وبشكل أساسي على روح الأدب والإحترام
    İğrenç bir dünyada yaşıyoruz ama kardeşler birbirini sırtından bıçaklamaz, değil mi? Open Subtitles إننا نعيش في عالم قذر. ولكن الإخوة لا يغدرون ببعضم، أليس كذلك. ؟
    Bu dünyada yaşıyoruz ve ben daha iyi bir yer haline getirmek için elimden geleni yapıyorum. Open Subtitles إننا نعيش في هذا العالم وأنا أفعل كل ما بوسعي لجعله مكان أفضل
    Hayır hayır. New Jersey'de oturuyoruz. Open Subtitles كلأ، كلأ، إننا نعيش بـ"نيو جيرسي".

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus