| Gittiklerinde Nereye gittiklerini söyleyemeyiz. Ya da onlarla ne halt ettiğini. | Open Subtitles | حين يذهبا ، لا يمكنك أن تعرف إين ذهبا أو ماذا قد فعلت بهما |
| Kadının gittiğini biliyoruz. Bakalım Nereye gittiğini bulabilecek miyim. | Open Subtitles | نحن نعلم أن الزوجة رحلت لذلك سأحاول معرفة إين ذهبت |
| Kadının gittiğini biliyoruz. Bakalım Nereye gittiğini bulabilecek miyim. | Open Subtitles | نحن نعلم أن الزوجة رحلت لذلك سأحاول معرفة إين ذهبت |
| Sadece bu da değil toplantılarda, Nerede, kimin ve kaç kişi olacağı konusunda. | Open Subtitles | ليس ذلك فقط في الإجتماع , كم عدد الأشخاص , من , إين |
| Seninle poker oynamıştık Ian. Blöf yapamadığımı bilirsin. | Open Subtitles | نحن نلعب البوكر معا ,إين , تعلم أنني لا أستطيع الملاوغة |
| Adam size hoş geldiniz diyor. Gömleğinizi çok beğenmiş. nereden aldığınızı hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | إن الرجل المهذب يرحب بكما أيضاً، إنه معجبٌ بقميصك أتذكر من إين إشتريته؟ |
| In Sook yavaş konuşursan seni duyamam. | Open Subtitles | إين سووك ، لا يمكنني سماعك إن تحدثت هكذا |
| Nereye gideceğin belli değil. Bir sürpriz paketi almak gibi. | Open Subtitles | لا تعلم إين سيكون مصيرك أنه مثل عندما تقوم بفتح هدايا عيد ميلادك |
| Nereye gittiğimizin önemi yok, hiçbir şey fark etmeyecek. | Open Subtitles | ،لا يهم إلى إين نذهب لن يُحدث ذلك أى فرق |
| Nereye gittiğini görmüyorsan kamyonu nasıl yönlendiriyorsun? | Open Subtitles | كيف ستقود إذا لم تعرف إلى إين انت ذاهب ؟ |
| Yavaş Nereye götürüyorsunuz beni ? Beni tutma hakkınız yok | Open Subtitles | رويداً، إين ستأخذنى، ليس لديك الحق لتُمسك بى |
| Nereye gittiğini söylemedi ve şu anda tamamen gözlem dışı. | Open Subtitles | لم تخبرني إلي إين هي ذاهبة والآن هي خارج نطاق الشبكة تماماً |
| Böyle ağır bir yağmurda bir avuç insan Nereye gider ki? | Open Subtitles | إين سيذهب مجموعة من الأشخاص في مثل هذه الأمطار الغزيرة؟ |
| Günaydın hanımlar. Nereye gidiyorsunuz? | Open Subtitles | صباح الخير يا سيدات إلى إين أنتم متجهات ؟ |
| O yolların seni Nereye götüreceğini bilmiyorsun! | Open Subtitles | أنتَ ليس لديكَ فكرة إلي إين تؤدي تلك الطُرق. |
| Beni kimsenin bulamayacağı parçalara ayıracak olan gringo Nerede? | Open Subtitles | ..إين هو الغريب الذي سيقطعني إلى أجزاء صغيرة بحيث لا يتمكن أحد من إيجادي؟ |
| Endişelenme. Eğer Ian bizi aldatmaya kalkarsa, FBI'ı arayıp Nerede olduğunuzu söyleyebiliriz. | Open Subtitles | إذا حاول إين خيانتنا , يمكننا الإتصال بالإف بي آي ونخبرهم بالضبط أين أنت |
| Hayır, hayır, Rose burada. Uyuyor, ama Jesse nerede? | Open Subtitles | لا , روس هنا فقط , إين جيسي هل هو في الخارج مع كيرا |
| Yine de bunun Ian'ı vazgeçireceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك لا أعتقد بأن ذلك سوف يخيف إين |
| Ian deneyecek ve onu çalacak. Ve eğer başarırsa onu yokedecek. | Open Subtitles | إين سوف يحاول أن يسرقها , وإن هو نجح , سوف يدمر الوثيقة |
| Bir adam böylesine bir şarkı yazmak için nereden ilham alır? | Open Subtitles | إين يجد الرجل الإلهام ليكتب أغنية مثل هذة ؟ |
| Bu sınıfta 29 numaralı Kim In Sook yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد برقم 29 واسم كيم إين سووك في هذا الصف |
| nerde sigara ? | Open Subtitles | إين السيجارة؟ هل السيجارة معك؟ |
| Hayır! Acilenkonuşmamızgerek. Neredesin? | Open Subtitles | ـ لا ، أريد التحدث إليك حالاً ، إين أنت ؟ |
| Neredeydin? | Open Subtitles | إلى إين أنتي ذاهبة ؟ |