O Babasının yanında ama sözü bizimle. Onu kullanmayı öğretti. | Open Subtitles | انه مع ابيه لكنه ترك كلمته معنا وعلمنا كيف نستخدمها |
Babasının kolay lokma olduğunu düşündüğü için düştüğü duruma bak. | Open Subtitles | انظر ما الذى انتهى اليه الامر لاعتقاده ان ابيه لينا |
babası gibi uçabilmek için benden kanat yapmamı istedi. | Open Subtitles | هو كان يريد الطيران مثل ابيه قلت له لا يمكنك الطيران بدون محرك |
babası gibi uçabilmek için benden kanat yapmamı istedi. | Open Subtitles | هو طلب مني ان ابني له جناحان هو كان يريد الطيران مثل ابيه |
Üvey babasına saldıran bir canavarı nasıl haklı çıkarabilirsiniz? | Open Subtitles | كيف يمكنك أن تبرر لهذا الوحش هجومه على ابيه الذي تبناه؟ |
Kendi babasını tanımayıp, delirmiş gibi, tanrılarla akrabalık taslayan biri için? | Open Subtitles | رفض الانتساب الى ابيه ونسب نفسه بجنون الى الالهة |
Niyetim, onu babasından korumaktı. Başka bir şey değil. | Open Subtitles | لم افكر بشيء سوى حمايته من ابيه لا شيء اخر |
Onu, ne olursa olsun Babasının onun hayatında olduğu konusunda rahatlatmak istedim. | Open Subtitles | اردت أن اؤكد انه رغم ما قد يحدث سيظل ابيه فى حياته |
Babasının evine geldiğim günden beri, ...aramızda çok yakın bir bağ var | Open Subtitles | أحياناً يدعونى هكذا لقد كنا قريبين لبعضنا البعض منذ أن جئت للعيش فى بيت ابيه |
Hastanede, tehlikeyi atlatmışken ve bilinci yerine geldiğinde Babasının öldüğü kendisine söylendiği zaman.. | Open Subtitles | فى المستشفى ، حين استعاد وعيه و زال الخطر و حين أخبروه بموت ابيه |
Babasının erken vefatından sonra babam ona önce okulda sonra Cambridge'de destek oldu. | Open Subtitles | بعد موت ابيه المبكر، قام ابي بدعمه في المدرسة وفي جامعة كامبردج |
Zehirleri araştıran oğlu da, Babasının özgür olmasını isterdi! | Open Subtitles | وكذلك الأبن الذى كان يدرس السموم , وذلك كى يحرر ابيه منها. انا لم اقترب منها ابدا |
Belki de Babasının olmaması mücadele sorunu yaşamasına yol açıyordur. | Open Subtitles | يمكن ان يعاني مشاكل كبيرة من افتقاد ابيه مثلا |
Fakat babası, o doğmadan öldü. | Open Subtitles | لكن ابيه كان قد مات قبيل مولده وقد ماتت امه ايضا |
Ne kadar da dokunaklı, Black belki Potter da vaftiz babası gibi bir kaçak olarak büyür | Open Subtitles | بوتر سوف يكبر و هو مجرم تماما مثل ابيه الروحى |
- babası gibi giyinmek istedi. Bu çocuk meselesi oldum olası beni ambale etmiştir. | Open Subtitles | اراد ان يلبس ك ابيه موضوع الطفل لا يتوقف عن تشويشي |
O da babası gibi insanlara karşı yanlış hisler besliyor. | Open Subtitles | هو يــشــارك ابيه بنفس الحب الاحمق للبشريين |
Onun babası, dostu, vaizi, valizcisi, ateşli hemşiresi, cariyesi, en iyi arkadaşı oldum. | Open Subtitles | كنت ابيه, صديقه, كاهنه, خادمه ممرضته الرطبه, عشيقته و صديقة المقرب |
Bence bunun babası en büyük pislik. | Open Subtitles | لابد أن ابيه اكبر فم في العالم |
Saygılı bir evlat, eşini babasına tanıştırmalıdır. | Open Subtitles | الابن المطيع سيقدم زوجته الى ابيه |
Savaştan dolayı değildi! Hangi tanrı bir oğlu babasını sevdiği için cezalandırabilir? | Open Subtitles | -عقابي لم يكن بسبب المعركه اي اله يعاقي ابن لأنه يحب ابيه. |
Ve bu sebepten ötürü, bir adam annesinden ve babasından ayrılmalı ve eşine katılmalıdır. | Open Subtitles | و لهذا السبب يجب على الرجل ان يترك امه و ابيه و يلتحق بزوجته |
babasıyla tanışmak için beni zorluyor ama ben sürekli erteliyorum. | Open Subtitles | حسنا كان يلح في رؤية ابيه وكنت اتملص منه أعتقد بأنه امر يستحق الاهتمام |
Dedesine çekmiş desene? | Open Subtitles | انه مثل ابيه, هاه؟ |