"اجراء" - Traduction Arabe en Turc

• prosedür
• yapmak
• işlem
• işlemdir
• yapmamız
• prosedürü
• önlem
• yapmam
• yapabilir

prosedür, daha önce konuştuğumuzla aynı.
اجراء احترازي ، مثل ما ناقشنا ذلك على الهاتف

Sorgu yargıcının soruşturması. Basit bir prosedür.
انه استجواب لمعرفة سبب الوفاة اجراء أكثر بساطة بكثير من المحاكمة

Bir Goa'uld ana gemisiyle karşılaştığımızdan beri bir karşılığını yapmak için uğraşıyorduk.
،منذ أن قمنا بمواجهة السفينة الرئيسية الوحشية قمنا بالعمل على اجراء مضاد

Onkolog sizinle konuşmak ve daha çok test yapmak için geliyor.
المتخصص في الاورام قادم للتحدث اليك و اجراء المزيد من التحاليل

Yapılması gereken işlem serebral anjiyografi ve anevrizma.
العمليه هي اجراء سحب لتمدد الاوعيه الدماغيه

Bu gibi vakalarda Sosyal Güvenlik soruşturması zorunlu bir işlemdir.
هذا مجرد اجراء روتيني تراه الرعاية الاجتماعية في هذا الحالات

Gavin? Bazı testler yapmamız gerekecek ama olasılık dahilinde gözüküyor.
يجب علينا اجراء بعض الفحوصات و لكن ذللك يبدوا جيدا

Standart operasyon prosedürü her ajan 10 saatte bir kontrol edilir.
اجراء عمليات اعتيادي يقول ااطمئن من عميلك كل عشر ساعات

Benim için bir prosedür yapmak ister misiniz acaba?
حسناً , اتسائل اذا كان هناك اي اجراء .. سترغب في عملة لي

Mesela, laparoskopik splenektomi gibi bir prosedür, belli bağışıklık sistemi bozukluklarında, örneğin idyopatik trombositopenik purpurada kullanılır ve...
مثلاً لو اخذتي اجراء مثل استئصال الطحال بالمنظار على سبيل المثال والذي سوف تستخدميه في اضطرابات مناعية محددة

Gen tedavisi hâlâ sadece deneysel bir prosedür.
العلاج الجينى لا يزال اجراء تجريبى للغاية

Muayeneler sırasında pap testinin standart bir prosedür olması için kovaladığın davayı anlatman ne kadar sürer?
كم من الوقت تعتقدين انه يلزمك لجعل مقترحك لفحص عنق الرحم ان يصبح اجراء قياسي

Güvenlik protokollerini uygularken uyguladığımız standart bir prosedür.
انه اجراء طبيعي عند تشغيل بروتوكول الامان

Evinizden Amerika ile sınırsız bedava görüşme yapmak bu telefonlarla mümkün.
يمكنك اجراء مكالمات مجانية بلا بحدود الى الولايات المتحدة باستخدام تلك الهواتف.

Eh, bu sabah genç biri aradı, adının Graham olduğunu, ve bu evde oturan herkele röportaj yapmak istediğini söyledi.
شاب يدعى جرهام أتصل بنا فى الصباح و يريد اجراء مقابلة مع كل من بالمنزل

Beyler, artık ordumuzda bir kız öğrencimiz var bu yüzden birkaç değişiklik yapmak zorundayız.
سادتي، لدينا الآن طالبة بين رتبنا. لذا علينا اجراء بعض التغييرات.

Pek sayılmaz. Basit bir işlem.
ليس تماما, انه مجرد اجراء خارجي

Bu acısız bir işlemdir, telaşlanacak bir şey yok.
هذا اجراء غير مؤذى. لذلك لا تقلق من اى شيىء

Üzgünüm ama birkaç test daha yapmamız lâzım.
أنا اسف , و لكن نريد اجراء المزيد من التحاليل

B613 arkasını temizleme prosedürü.
بطاقة قتل انه اجراء الاغلاق ل ب613

O bir şey değil. Doktor önlem olarak almamı istedi.
هذا غير هام ، لقد ارادت الطبيبه ان اتخذ اجراء وقائى

Nefes alışınızda sorun var. Bazı tahliller yapmam gerek.
أنتِ تعانين من صعوبة في التنفس أحتاج إلى اجراء عدة اختبارات

Rica etsem sen onları cezalandırmadan bir röportaj yapabilir miyiz?
هل يمكن اجراء لقاء صحفي معهم قبل قتلهم ؟ ..