Bizim dışarı atmamız yerine onun size bir iyilik yapıyormuş gibi görünmesi iyi olur. | Open Subtitles | هو سيبدو مثل أنها تعمل احساناً لك بدلاً من أن تفهم خطأ وهو لن يكون قاسي جداً عليها |
Beni tıp okulunuza kabul ederek bana bir iyilik yapmıştınız. | Open Subtitles | أنت عندما عَملتَ احساناً لي لمنحك لي إلى كليّتكَ الطبيّةِ! |
Sana bir iyilik yapacağım ve 7 defa daha 150 lik keseceğim... ta ki çaldığın parayı karşılayana kadar. | Open Subtitles | سَأَعْملُ احساناً لك وأعطيتك 150 ساعة حق العمل الإضافي يجب عليكَ إعادة المال الذي سرقته؟ ماذا ؟ |
Bana bir iyilik yapıp direksiyona bir saniyeliğine geçer misin? | Open Subtitles | يُمْكِنُ أَنْك تَعْملَ احساناً لني وتَحْملَ العجلة لي لمدّة ثانية؟ إحملْ العجلةَ؟ شكراً لكم. |
Bana bir iyilik yap ve bir süre için geceleri çalışmayı bırak lütfen. | Open Subtitles | يمكن أنك تعمل احساناً لني وتحمل من عمل في الليل لفترة؟ |
Bana bir iyilik yap ve bacağımdaki bıçağı çıkart. | Open Subtitles | إعملْ احساناً لي خُذْ ذلك السكينِ خارج ساقِي |
Bana bir iyilik yap ve dışarda beni bekle, Tamam mı? | Open Subtitles | إعملْ احساناً لني. قابلْني خارج، موافقة؟ |
Bana bir iyilik yap. Anlattıklarım ikimizin arasında kalacak. | Open Subtitles | ويَستمعُ، يَعْملُ احساناً لني، هذه المحادثةِ بينك وبيني. |
Senin için kötü hissettiğimden, sana iyilik yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَعْملُ احساناً لك، ' يَجْعلُ أنا شَعرتُ سيئاً لَك. |
Tanrım, bana bir iyilik yap, sadece beni yanlız bırak. | Open Subtitles | الله، فقط يَعْملُ احساناً لني ويَتْركُني بدون تدخّل. |
Şimdi de size iyilik yapmam mı gerekiyor? | Open Subtitles | لذا أنا يَجِبُ أَنْ أَعْملَ احساناً لك الآن؟ |
O halde bana bir iyilik yapabilirsin. | Open Subtitles | ثمّ هَلْ يُمْكِنُ أَنْ أنت تَعْملَ احساناً لني؟ |