| Ona Pago Pago'ya gideceğini ve bu yüzyılın sonuna kadar geri dönmeyeceğini söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرته انك سافرت الى باجو باجو وغير متوقع عودتك حتى نهاية القرن |
| Ona Borden'in ancak diğer mahkumlarla birlikte bırakılırsa ortadan kaybolacağını söyledim. | Open Subtitles | اخبرته انه لن يهرب الا اذا سمحنا له بالخروج كباقي السجناء |
| aa, bu sabah konuştuğumda, ben ona ailesine odaklanması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | عندما تكلمت معه هذا الصباح اخبرته ان يركز على عائلته اليوم |
| Ona nereye gidip kamerasını kime doğrultacağını söyledin. | Open Subtitles | لقد اخبرته اين يذهب واين يضع آله تصويره انه عرض خوفك |
| Evet, ama ona anlattım, gerçeği söylemenin bir mahsuru yok. | Open Subtitles | نعم, لكن لقد اخبرته لا يوجد سر في هذه الحقيقه |
| Kibarca adama dedim ki, "Ya kontrol ettirirsin ya da uçaktan inersin." | Open Subtitles | لذلك اخبرته بكل ادب اما ان تجعلنى افحصها, او تنزل من الطائرة |
| Bana mail adresini verdi bende yazdım ve müthiş biri olduğunu söyledim | Open Subtitles | لقد كان يعطيني اسئلة واجوبة وارسلت له بريد اخبرته كم كان عظيم |
| Ona en son konuştuğumuzda geleceğin ünlü ressamıyla çalışmaya başladığımı söyledim. | Open Subtitles | تعلمين , لقد اخبرته بـ انني اعمل مع فنـانه مشهوره مستقبلأ |
| ve onada söyledim. Biz bu lanet olası yerden çıkmayacağız. | Open Subtitles | وانا اخبرته انه لا يجب علينا ان نعبث هناك بالأسفل |
| Bilesin diye söylüyorum, ona bunu yanlış nedenlerden ötürü yaptığını söyledim. | Open Subtitles | يجب ان اقول اني اخبرته انه يفعل هذا لأسباب خاطئه .. |
| Ona uzun bir hafta sonu olduğunu kimsenin gitmediğini söyledim. | Open Subtitles | اخبرته أنّه طول العطلة الأسبوعية. لايجب أنّ يدخل أيّ شخص. |
| Özenle düşünülmüş sigorta yolsuzluğu için sahte bir ölüm tasarladığımı söyledim. | Open Subtitles | اخبرته أني تظاهرت بالموت كجزء من خدعه للحصول على تامين الحياة |
| Ona hastaneye gitmesini söyledim. Çünkü normal değil, değil mi? | Open Subtitles | اخبرته بان يذهب الى المشفى لانه لم يكن عاديا,اليس كذلك؟ |
| Bana attığı her dergiyi ona geri fırlattım ve başpiskopos olmasının umurumda olmadığını, devam ederse bekleme odasından atacağımı söyledim. | Open Subtitles | اعدت رمي كل مجلة عليه اخبرته انني لا يهمني ان كان هو رئيس الاساقفة انني سوف اطرده من غرفة انتظاري |
| Ona senin tanıdığım en zeki en çalışkan adam olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اخبرته بانك الاذكى وانا اكثر شاب مكافح ولم انتبه الا وهو |
| Neden ona 15 ila 20 dakikada tamir edebileceğini söyledin? | Open Subtitles | لماذا اخبرته انه يمكنك اصلاح هذا خلال عشرون دقيقة؟ |
| - Düşünmedin. Ona başka kapıya gitmesini söyledin. Tamam, olan oldu. | Open Subtitles | انت اخبرته بكل بساطة ان يرى مجلة اخرى حسنا مثل هذه الامور تحدث |
| Kadınların neyi sevdiğini anlattım, kıkır kıkır gülmeyi kestikten sonra kendinden emin gibiydi. | Open Subtitles | اخبرته بما تحبه النساء وبعد أن انتهى من الضحك بدى واثقا من نفسه. |
| İki saat ve bir tomografi sonra dedim ki bağırsak iskemisi olabilir. | Open Subtitles | ساعتين و أشعه مقطعيه و اخبرته إنه لديه نقص في تروية الأمعاء |
| Ona benim veya onun yaptıklarının bir önemi olmadığını - yaptıklarımızın geçmişte kaldığını söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرته لا يهم ما فعلته انا ، او ما فعلته انت عندما كنا منفصلين |
| Ona polisleri çağıracağını söyledi ve ondan sonra olanlar oldu. | Open Subtitles | اخبرته انها ستتصل بالشرطة وبعدها سعي خلفها وحدث ذلك فحسب |
| Ona babanın bir kahraman olduğunu söylersem belki beni evden atmaz diye düşündüm. | Open Subtitles | لو اخبرته ان والدك كان بطلا فربما لن يطردنى من البيت |
| Gitsen iyi olur. Çocuk ona söylediğim şeyi yaptı mı? | Open Subtitles | الأفضلانتذهبى، هل الفتى يفعل ما اخبرته به ؟ |
| Hayır. Başkana depremi anlattın mı? | Open Subtitles | لا ، هل اخبرته بحقيقة الزلازل؟ |
| Böyle düşünmesinin tek sebebi senin ona söylemiş olman olabilir. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي يجعله يفكر هكذا هو لإنك اخبرته انتِ |
| - Carlos evden ayrılacağımı söyleyince eşyalarımın çoğunu yaktı. | Open Subtitles | لقد احرق كارلوس معظم اشيائي عندما اخبرته انني سأنتفل |
| Ama söylersen, bu daha çok ona kaldıramayacağını söylemek gibi olur. | Open Subtitles | لكن اذا اخبرته انه يشبه قولك لا يمكنه تحملها |
| Otel odasında biriyle birlikte kaldığımı söylediğimde yeterince kızdı zaten... | Open Subtitles | كان سيجن جنونه عندما اخبرته أن أقيم مع شخص في غرفة موتيل |