Sadece saklan ve ateşi bekle, sonra suya bırak kendini. | Open Subtitles | فقط اختبئ هنا حتى تسمع الإطلاق ثمّ استمرّ أسفل النهر. |
Babnı seviyorsan iyi bir kız ol. Ve şu dolabın içine saklan. | Open Subtitles | إذا كنت تحبين والدك كوني فتاة مطيعة و اختبئ في هذا الدولاب |
Söğütlere saklan. Geri dönmen uygun olunca sana dört kez ıslık çalarım. | Open Subtitles | اختبئ في الغابة ، إذا أصبح الأمر مناسباً لعودتك ، سأعطيك أربع صفارات عالية |
Yapabildiğim bir şey yüzünden saklanıyorum ama tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | , أنا اختبئ بسبب شئ يمكنني فعله و أنا لا أعرف حقيقته |
- Carlos'tan saklanıyordum. Parayı aldıysan buna gerek yoktu. | Open Subtitles | لقد كنت اختبئ من كارلوس لو اخذت النقود ما كان عليك الاختباء |
Dinle, neler olduğuna dair teorilerin olduğunu biliyorum, sadece bilmeni istiyorum ki, eğer Wade Crewes masumsa, bundan saklanmayacağım. | Open Subtitles | لكن اريدك ان تعرف ان كان وايد كروز بريئا فلن اختبئ من هذا نعم. |
Tarafınızı seçin ya da kaçın ve saklanın. | Open Subtitles | اختر حليفك أو اختبئ فوراً |
Söğütlere saklan. Geri dönmen uygun olunca sana dört kez ıslık çalarım. | Open Subtitles | اختبئ في الغابة ، إذا أصبح الأمر مناسباً لعودتك ، سأعطيك أربع صفارات عالية |
İstediğin yere saklan Han sahip, ama bugün benden kaçamayacaksın. | Open Subtitles | اختبئ في أي مكان يا خان لكن اليوم لن تهرب منى |
Çalılıkların arasında falan saklan. Git. | Open Subtitles | . إذهب و اختبئ فى الأشجار أو أى مكان هناك . إذهب , إذهب |
Babanı seviyorsan söz dinle. O dolaba saklan. | Open Subtitles | إذا كنتى تحبين والدك كونى فتاة مطيعة و اختبئ فى هذا الدولاب |
Bobby, kıçına şitaki mantarı sokmadan bas git saklan mutfağında! | Open Subtitles | اختبئ في المطبخ قبل أن أحشر شيتاكي في مؤخرتك |
saklan, annem eve geliyor.Seni burda görmemesi gerekiyor. | Open Subtitles | اختبئ حين تأتي أمي لا يجب أن تراك. لو قلتِ هذا صديقي سيكون هذا أكثر لطفاً. |
Peki, sen saklan. Ben onu oradan çıkartacağım. | Open Subtitles | حسناً، اختبئ أنتِ، أنا سأذهب لإخراجها من هناك |
Bizimle burada olduğunu bilmiyorlar. Dolaba saklan. | Open Subtitles | لا يعلمون أنك هنا معنا لذا اختبئ في الدولاب وعندما يظهران |
Lütfen, Will. Kaç, saklan, kana. | Open Subtitles | ارجوك يا ويل اجرى اختبئ انزفدما |
Madam D'Artagnan' ın eteğinin altına saklan. | Open Subtitles | اختبئ في تنانير السيده دارتاجنان |
Bazen odanda saklanıyorum sen evde yokken. | Open Subtitles | انا اختبئ في غرفتك عندما لا تكونين في البيت |
saklanıyordum ve kendimin bir kopyasını gördüm, yüzü kan içindeydi, sonra onu öldürdüm. | Open Subtitles | لقد كنت اختبئ و رأيت نسخه اخري مني و كان وجهها ملطخ بالدماء ثم قتلتها |
Dinle, neler olduğuna dair teorilerin olduğunu biliyorum, sadece bilmeni istiyorum ki, eğer Wade Crewes masumsa, bundan saklanmayacağım. | Open Subtitles | اسمع, اعلم ان لديك نظرية حول ماذا حدث لكن اريدك ان تعرف ان كان وايد كروز بريئا فلن اختبئ من هذا |
Şuraya saklanın. | Open Subtitles | اختبئ هناك. عجّل! |
Birisi beni tehdit ettiğinde beklemem, kaçmam ya da saklanmam. | Open Subtitles | عندما يقوم شخص ما بتهددي ... لا انتظر لااهرب ولا اختبئ |
Devasaydı. Sonra hesap makinam vardı ve yemek masasının altına saklanarak aydaymışım gibi davranırdım. | Open Subtitles | وكان لديّ آلة حاسبة، وكنت اختبئ أسفل طاولة الطعام، وأدعي أني كنت على القمر |
Minibüste saklandı. | Open Subtitles | اختبئ في الشاحنة لم نكن نعلم بأنه كان هناك |
Uzun süreden beri senin arkana saklanıp duruyor. | Open Subtitles | لقد اختبئ وراء سلاحك فترة طويلة بما فيها الكفاية |
Yüce İsa, benim için yarıl ki içinde saklanayım. | Open Subtitles | أيتها الصخور إنشقي لي دعيني اختبئ بداخلك |