"اختراع" - Traduction Arabe en Turc

    • icat
        
    • icadı
        
    • buluş
        
    • icadından
        
    • uydurma
        
    • icadının
        
    • buluşu
        
    • icadın
        
    • icadını
        
    • icadıdır
        
    • buluşa
        
    • patentli
        
    • patentini
        
    • eseri
        
    • ihlali
        
    Ve annemin anlamadığı şey ben birleşik süper bir meslek icat etmeye çalışmıyordum. TED ولكن ما لم تدركه أمي أنني لم أكن أحاول اختراع مهنة خارقة مركبة.
    Gerçi aradan çok zaman geçti. Otobüsün icat edilmesini beklerdim. Open Subtitles منذ زمن طويل ومع ذلك انا أذكر انتظار اختراع الحافلة
    Tüm gün alışveriş icat edilmeden önce insanlar nasıl yaşıyorlarmış bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم كيف يمكنهم ان يعيشو قبل ان يتم اختراع التسوق
    Buzdolabının icadı ve artık bozulmuş etler yemiyor olmamız. TED إنه اختراع الثلاجة، و حقيقة أننا لم نعد نتناول لحوما فاسدة.
    Peki ondan sonra ne yaptım, genelde kim bir buluş yapar ya da patent alırsa hemen nakde çevirmek ister. TED بعد ذلك ماذا عملت عادة اي شخص يملك براءة اختراع او اختراع يرغب فورا بتصنيعه، يحوله الى هذا
    Hatırlayın, bu iPod'un icadından bir önceki yıldı. TED تذكروا،كان ذلك قبل سنة من اختراع أجهزة الأي پود.
    Senin gibiler cep telefonu icat edilmeden önce ne yapıyorlardı? Open Subtitles ماهي طبيعة عمل من هم مثلك قبل اختراع الهواتف المتنقلة؟
    Mağaralarımızda ateşin başında oturmuş cep telefonunun icat edilmesini bekliyorduk. Open Subtitles كنا نجلس حول النيران فى كهوفنا منتظرين اختراع الهاتف النقال
    Buradaki insanlar en kısa zamanda kumaş yumuşatıcıyı icat etmeli. Open Subtitles على الناس هنا اختراع منعم الأقمشة في أقرب وقت ممكن
    yeni bir icat geçmişin izinden gitmelidir. TED لذا كان لزامًا أن يلائم أي اختراع حديث التحديثات القائمة من الماضي.
    Fakat neyse ki, Internette mikrodalgayı kullanan sanayi fırınları için bir icat buldum. Ve 30 dakikalık tam güçle işlemi bitirebilmiştim. TED ولكن لحسن الحظ وجدت براءة اختراع لميكروويف صناعي يمكنه ان يقوم بالعملية خلال 30 دقيقة
    Ancak benim yürümemi sağlayabilecek hiçbir şey icat edilmemişti. Ta ki bugüne kadar. TED ولكن لم يتم اختراع اي شيء من قبل يمكننا من المشي حتى هذا اليوم
    Sorun şudur. Nasıl oluyorda 5000 yıldır etrafımızda... ...olan bir şeyi tekrar icat ediyorsunuz? TED إذن السؤال هو، كيف تعيد اختراع شيء متواجد منذ خمسة آلاف سنة؟
    Batarya (pil), 200 yıl önce Alessandro Volta isimli bir profesör tarafından İtalya'da Padua Üniversitesi'nde icat edildi. TED تم اختراع البطارية منذ ما يقارب المائتي عام عن طريق بورفيسور يُدعى، أليساندرو فولتا، في جامعة باندوا في إيطاليا.
    Sebebi telefonların icadı mı yoksa demir yollarının uzatılması mı? TED هل كان هذا بسبب اختراع الهاتف أو مدّ خطوط السكك الحديد؟
    Ki diğer bir erkek icadı olan arabayla iyi gider. Open Subtitles والتي تتوافق بنحو رائع مع اختراع آخر من اختراعات الرجل وهو السيارة
    Bu yüzden, okyanusların daha temiz bir yer olmasına yardımcı olabilecek bir buluş fikri ürettim: ERVIS adında bir okyanus temizleyicisi. TED وبالتالي، لقد خرجت بفكرة اختراع والتي قد تستطيع مساعدة المحيطات لتصبح مكانا أنظف: منظف المحيط المسمى إيرفيس
    Buzdolabın icadından önce yiyecekleri uzun süre saklamak için kullanılan fermantasyon, hâlen dünya üzerindeki geleneksel varlığını sürdürür. TED تستخدم في الأصل كطريقة لحفظ الطعام قبل اختراع التبريد يظل التخمر طريقة تقليدية في أنحاء العالم.
    Ne tür bir sapkın beyin böyle, uydurma hikayeler yazabilir? Open Subtitles ما هذه العقل الجبارة التي تستطيع اختراع قصص مثل هذه؟
    Yine de zamanımızın en büyük icadının yaratıImasında parmağım vardı. Open Subtitles لكن لدي يدُ مشاركة في صنع أعظم اختراع في تاريخنا
    Artı, paralel park etme konusunda berbatım ve arkadaki kamera yüzyılın buluşu. Open Subtitles بالإضافة إلى أنني لا أجيد ركن السيارة والكاميرا الخلفية كأنها اختراع القرن
    Yattaki icadın ve bekçisinin büyük bir tehlikede oldukları bildirildi. Open Subtitles اختراع وخادم لها... وذكرت في خطر شديد على متن اليخت.
    Kocanızın icadını araçlarında kullanmaya karar verdikleri anda diğer otomotiv şirketlerine de yolu açmış oldular. Open Subtitles لكن ، فـورد في المقام الآول عندما قرروا وضع اختراع زوجك في سيارتهم
    Erotizm batı icadıdır, iyi ve kötü kaynaklı bir Hıristiyan kavramı kuralları çiğneme, günah işleme. Open Subtitles الشبق هو اختراع غربي بمفهوم مسيحيّ مبنيّة على أفكار من الخير والشرّ, المعصيّة والخطيئة الأصليّة.
    Başından geçen bu uhrevî deneyimi onu devrim niteliğindeki bir başka buluşa sevk edecekti. Open Subtitles رؤياه الغير ارضيه قادته فيما بعد الي اختراع اخر ثوري
    patentli dizaynı sayesinde, yağlar doğruca ağzıma akıyor. Open Subtitles لأجلب شوايتي بدون سبب .. بتصميمها الحاصل على براءة اختراع الدهون تصب مباشرة في فمي
    Burada 1912 yılında alınan bir protez patentini görüyorsunuz. TED وهنا ترون براءة اختراع لذراع في عام 1912.
    "Bilgisayar interneti"nin keşfinin, biyolojik olarak başarısı çoktan kanıtlanmış bir ağ modelinin önlenemez bir eseri olduğunu düşünüyorum. TED لذلك أعتقد أن اختراع انترنت الكمبيوتر نتيجة حتمية لنموذج بيولوجي سابق مثبت النجاح
    Bu davanın patent ihlali ile bir alakası yok. Open Subtitles لا علاقة لهذه القضية بأيّ انتهاك لبراءة اختراع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus