Nükleer santralin ana bilgisayarını hacklemiş ve suç belgeleri bulmuş. | Open Subtitles | لقد اخترق الحاسوب المركزي للمحطة النووية وعثر على معلومات تجريم |
Sonra biri bilgisayarımı hackledi. | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك شخص اخترق جهاز الكمبيوتر الخاص بي، |
Suikastçımız, güvenlik sistemimizi geçmeyi başardı. Şehrin elektrik şebekesine sızdı. | Open Subtitles | مُطلق النار اخترق المحيط الأمني واخترق الشبكة الكهربائية للمدينة |
Bu sinyal bir dakikadan daha az bir sürede askeri hava koruma frekansına girdi. | Open Subtitles | لقد اخترق القاعدة العسكريه الوطنيه فى خلال أقل من دقيقه |
Vericilerin listesini alan ki si, BOPRA bilgisayarlarına girmiş olmalı. | Open Subtitles | الشخص الذي حصل على قائمة المتبرعين اخترق كمبيوتر خدمة المجتمع |
Az önce eyalet denetçisinin planlarını hackledim ve yangın borusunun diğer ucuna, hastanenin güney tarafındaki bir sokak arasından erişebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد اخترق مجرد مخططات ل مقاطعة مقيم، و ويمكنك الوصول الطرف الآخر من صنبور من حواري على الجانب الجنوبي من المستشفى. |
Birisi BM veritabanına sızmış. | Open Subtitles | شخصٌ ما اخترق قاعدة بيانات الأمم المتحدة |
Yeni arkdaşın bana motorlu taşıtlar idaresini... nasıl hacklediğini ve nasıl evini bulduğunu anlatıyordu. | Open Subtitles | صديقك الجديد كان يوضح هو اخترق الى وكالات الرخص ووجد منزلك |
Foster sinemanın kamera sistemine sızıp orada olduğunu gösteren görüntüler yerleştirmiş. | Open Subtitles | اخترق فوستر نظام مراقبة السينما ووضع لقطات له وهو يزور السينما |
Joey gerçekten Ellingson'u hacklemiş. Bana kopyaladığı diski verdi. | Open Subtitles | جوى اخترق فعلا الينجستون واعطانى الديسك الذى نسخه |
Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |
Videoyu hackledi çünkü birkaç pislik bunu yapması için ona para verdi. | Open Subtitles | لقد اخترق الفيديو لأن أحد الحمقى دفع له للقيام بذلك |
Bu yüzden galerinin sistemini hackledi ve videoyu sildi? | Open Subtitles | لذا اخترق نظام الأمن بالمعرض وحذف الفيديو؟ |
Pentagon'a, NSA'ye sızdı. | Open Subtitles | لا يهم اخترق وزارة الدفاع وكالة الأمن القومي |
Birisi, geçen gece Opera'nın güvenlik duvarına sızdı. | Open Subtitles | اخترق شخص جدار حماية نظام امن دار الاوبرا الليلة الماضية |
Belediyenin veri tabanına girdi ve tüm park cezalarımı sildi. | Open Subtitles | لقد اخترق قاعدة بيانات المرور وقام بمسح كل مخالفاتي للوقوف بالممنوع |
Oraya koydukları çipin içine korsan olarak girdi o. | Open Subtitles | كما ترى، لقد اخترق الرقاقة التي وضعوها داخل رأسك |
Bıçak vücuda 3. ve 4. kaburgadan girdikten sonra ciğere girmiş ve atardamarı zedelemiş. | Open Subtitles | اين وجدة هذا سلاح الجريمة اخترق بين الضلعين الثالث والرابع وشق الرائة بعمق بوصتين |
15. katın koridorundaki güvenlik kameralarını hackledim. | Open Subtitles | لقد اخترق كاميرات الأمن على مدخل الطابق ال15. نظرة. |
Birisi acil yayın sistemine sızmış. Bütün ağları ele geçirdiler. | Open Subtitles | ثمّة أحد اخترق نظام البث الطارئ، وقد سيطر على كلّ الشبكات. |
Bölge Savcılık Bürosunu hacklediğini biliyor olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم يعرفون أنه اخترق مكتب المدعي العام. |
Bu korsan, bu kodlayıcı; sisteme sızıp sırlarını ifşa ederek internetin herkese açık olmasını sağlama aldı. | Open Subtitles | هذا المُخترق، هذا المُبرمج، اخترق النظام وكشف أسراره، لضمان أنّ شبكة الإنترنت ستُصبح مُنتدى مفتوح. |
Birileri ağ sistemimizi kırmış, depoların yerini belirlemiş ve kamuya ait uyuşturucuları çalıyorlar. | Open Subtitles | شخص ما اخترق نظام شبكتنا واكتشف أماكن هذه المستودعات وقام بسرقة هذه المخدرات المصادرة |
Birileri temin etmiş olmalı ya da hapishane veri tabanına bir şekilde sızmıştır. | Open Subtitles | إما أن شخصاَ زوده بها أو أنه اخترق قاعدة بيانات السجن بنفسه |
Çok sıkı network ağlarını kırdı. | Open Subtitles | لقد اخترق جميع أنواع الشبكات لأكثر من 500 |
O anda bir miktar yıldız ışığı gezegenin atmosferinden geçti. | Open Subtitles | في تلك اللحظة، بعض الضوء النجمي اخترق الغلاف الجوي للكوكب |
Ama benden gözlerinizin önünde bu numarayı yapmamı beklemeyin, çünkü duvarı delip geçme olasılığım gülünç derecede küçük. | TED | و لكن لا تتوقعوا مني أن اقوم بالخدعة أمام اعينكم, لان احتمال أن اخترق الجدار صغير لدرجة تبعث على السخرية. |
Doku, kas ve kemiğe nüfuz etmiş arkasında mükemmel bir silindirik delik bırakmış yanık. | Open Subtitles | حرقاً اخترق الأنسجة، العضلات، والعظام، وترك هذا الثقب الأسطوانيّ تماماً. |