Yani yeşil dişler ve sarı iç çamaşırlarıyla dolaşmak senin seçimin olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون اختيارك ليتجول مع الأسنان الخضراء والملابس الداخلية الصفراء. |
Seçim sürecinizi incelemmiz gerekiyor-- içeri kimi aldınız kimi almadınız görmek için. | Open Subtitles | نحن بحاجة لأن نعلم طريقة اختيارك لنعلم من اخترت ومن لم تقبله |
Taktiklerini ve seçtiğin hedefleri her zaman uygun gördüğümü söyleyemem ama Manhattan bürosu için gerçek bir itibar oldun. | Open Subtitles | لا استطيع ان اقول اتفق معك دائما مع التكتيكات او اختيارك للاهداف ولكنك حقا امينه من قبل مكتب منهاتن |
Kara Kartal, sözlerimizi iletmek için sen seçildin. | Open Subtitles | أيها النسر الأسود، لقد تم اختيارك لتحمل كلماتنا |
Kız kardeşimi baloya davet edeceksin ama ikinci tercihin o! | Open Subtitles | أنتَ تطلب من أختي أن تكون معك في الحفل الراقص وهي اختيارك الثاني |
Seçimini değiştirmek kazanma şansını geliştirir mi? | Open Subtitles | لا يهم؟ وسوف تبديل اختيارك تحسين فرصها في الفوز؟ |
Varsayalım ki seçildiniz. Rol yapabilir misiniz? | Open Subtitles | لنفترض بأنه تم اختيارك هل يمكنك القيام بدورك؟ |
İçeri veya dışarı, dostum, bu senin seçimin. | Open Subtitles | في الداخل او الخارج يا صديق ، انه اختيارك |
Tedavi istiyor. Ameliyata girmemek senin seçimin. | Open Subtitles | ويريد أن يتم إنقاذه، إن أردت البقاء بغرفة الاغتسال فهذا اختيارك |
Ve yaptığın seçimin bir iyi niyet gösterisi olduğuna söz ver. Yaptım. | Open Subtitles | وعليك القيام بفعل طيب من اختيارك اعتبر ذلك قد تم |
Eğer bu, limonatanla balıkçılığım arasında bir Seçim olsaydı, cevabımı biliyorum. | Open Subtitles | اذا كان لدي الخيار بين عصيرك وصيدي للسمك , فأنا أعرف اختيارك |
O çok kıymetli Seçim hakkını al kıçına sok ve konuyu değiştirmeye çalışmaktan vazgeç! | Open Subtitles | اذا فاْنت بامكانك اخذ اختيارك الثمين معك ايها الوغد وتوقف عن محاولة تغيير الموضوع |
Yaptığın bir Seçim, ama bunu yapamam. | Open Subtitles | مهما فعلت فهو اختيارك اما انا فلن استطيع فعل ذلك |
Sonra o görünecek... ve senin seçtiğin bir şeyde seninle yarışmak zorunda olacak. | Open Subtitles | و بعدها سيقوم بالظهور و سيكون مُجبراً على التنافس في مسابقة من اختيارك |
Matrix mühendisliğin ve kişisel yapın yüzünden seçildin. | Open Subtitles | تم اختيارك بسبب نسيج الخلايا, والجينات الخاصة بكِ وتركيب شخصيتك |
Ayartmaya çalışanlar olur ama, onlara boyun eğip eğmemek senin tercihin. | Open Subtitles | حسنا, كلنا معرضون لكل تلك الاغراءات ولكن الاستسلام لهم, هذا هو اختيارك |
Burada, ya hızlısın ya da ölü. Seçimini yap. | Open Subtitles | هنا بالداخل، إما أن تكون سريعاً أو ميتاً حدد اختيارك |
Siz rastgele olarak tarama için seçildiniz. | Open Subtitles | اسمع، لقد تم اختيارك بشكل عشوائي للتحقيق الإضافي |
O karar senindi, benim değil. Nasıl bana âşık olduğunu düşünürsün? | Open Subtitles | لم أطلب منك أن تأتي إلى هنا هذا كان اختيارك ، لم يكن اختياري |
Onunla çalışmak senin seçimindi. | Open Subtitles | لوسى,انه اختيارك للعمل عند ذلك الرجل |
Kızım gibi amatörleri işe almayı tercih etmeniz beni çok şaşırtıyor. | Open Subtitles | يحيرني سبب اختيارك هاوية كابنتي للإشتغال معك |
Böyle ruh gibi dolaşan bir çocuğu niye seçtin aklım almıyor. | Open Subtitles | لا أرى سبب اختيارك للفتى الضعيف عوضاً عن القوي. |
Senin kararın. Tıpkı zamanında babamı şehre çağırmanın senin kararın olduğu gibi. | Open Subtitles | هذا سيكون اختيارك مثلما اخترت إحضار أبي للمدينة. |
Senin doğru seçimi yapman hakkında konuşuyoruz. | Open Subtitles | و لكننا نتحدث عن اختيارك انت للطريق الصحيح |
Bak, seni tanımıyorum, ama seni severim. Ve iki renkli saç seçimine de saygı duyuyorum. | Open Subtitles | اسمعي ، أنا لا أعرفكِ ولكنكِ تعجبينني وأحترم اختيارك للون شعركِ |
Kesinlikle, seçiminiz dünyanın geri kalan kısmında yakılıp ısıya dönüşebilecek... ...her şeyi yakmak yada suyu mümkün olduğunca içilebilir yapmak olacak. | TED | بالتأكيد ، في بقية العالم ، اختيارك هو تدمير المكان ، تحول كل شيء سوف يحرق إلى حرارة ، أو شرب المياه المتاحة. |