Yapacağımız en iyi şey ise birbirimize yardım ederek onu çıkarmak olur. | Open Subtitles | إن أفضل ما يمكننا القيام به هو مساعدة بعضنا البعض في اخراجه |
Hayır, stratejiye uyacağız. Yapmanız gereken, onu oyundan çıkarmak. | Open Subtitles | لا سوف نواصل باستراتيجيتنا، لكن علينا اخراجه من اللعبة |
Onu İrlanda'dan çıkarmaya karar verip buraya postalamışlar. | Open Subtitles | الاشاعة تقول أنه انكشف أمره وقرروا اخراجه من ايرلندا وارساله هنا |
Mümkün olduğunca dışarı çıkarmaya çalışıyorum. Zor oluyor. | Open Subtitles | احاول اخراجه لتنزه على قدر المستطاع، انه شاق جداً |
Bir yığın parayı bulur bulmaz kefaletini ödeyip çıkarmam gerekiyor onu. | Open Subtitles | و يتوجب علي الذهاب للتسديد و اخراجه بأقرب وقت عندما أضع يدي على كومة النقود |
Köpeklerin kazıp çıkarabileceği bir yere de gömmeyin. | Open Subtitles | ولا تدفنيه لأن الكلاب يمكنها اخراجه |
- Fotoğraf laboratuvarı bu Polaroid'den resim çıkarmak mümkün değil diyor. | Open Subtitles | ـ لا يوجد المزيد مما يمكن اخراجه من النيجاتف |
Banyoda bir vaşak vardı, onu dışarı çıkarmak için hangi çiğ eti kullanmıştık? | Open Subtitles | كان يوجد قط بري في الحمام، واضطررنا إلى اخراجه باستخدام أي نوع من اللحوم النيئة؟ |
Affedersiniz, Müdürüm ama Bay Palmer'ın içine bir şey kaçmış ve onu şimdi çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | اعذرنى أيها المدير ولكن شئ ما تغلل الى السيد بالمر و أود اخراجه الآن |
Kardeşim de öyle. Bütün paralarını masumiyetini kanıtlamak, onu hapisten çıkarmak için harcadılar. | Open Subtitles | وكذلك أخي, كل المال الذي حصل عليه أنفقه لـ اخراجه من السجن |
Sadece bana güven, onu şimdi kasadan çıkarmak zorundayız. | Open Subtitles | فقط ثق بي علينا اخراجه من تحت الارض الان |
Onu oradan çıkarmak imkânsız. | Open Subtitles | لن تستطيعو اخراجه |
Bak, onu buradan çıkarmaya çalışıyorum ve bir haftadan daha az bir zamana ihtiyacım var. | Open Subtitles | انظر انا احاول اخراجه من هنا احتاج لأقل من أسبوع |
çıkarmaya çalıştım ama yine sıkışmış. | Open Subtitles | حاولت اخراجه ولكنه علق مرة ثانية |
Onu çıkarmaya çalıştın. | Open Subtitles | لقد حاولت اخراجه |
Onu dışarı çıkarmaya kendini adamıştı. | Open Subtitles | و قد عزمت على اخراجه من السجن |
İki yıl önce birkaç dolar tasarruf etmek için Monk'u bütçeden çıkarmaya çalıştılar. | Open Subtitles | * " النقيب ( ليلاند ستوتليميار) " ق , ش , س , ف * قبل عامين , حاولوا الاستغناء عن ( مونك ) و اخراجه من الميزانية - لتوفير بعض المال |
Onu evden çıkarmam gerekti. | Open Subtitles | كان على اخراجه نم المنزل |
Onu oradan çıkarmam gerek. | Open Subtitles | علي اخراجه من هناك |
Onu buradan çıkarmam için bana yardım et. | Open Subtitles | ساعدني في اخراجه |
Köpeklerin kazıp çıkarabileceği bir yere de gömmeyin. | Open Subtitles | ولا تدفنيه لأن الكلاب يمكنها اخراجه |