Eee, bütçe değişti, bilirsin. Demek istediğim, bu iyi bir yatırım olabilir. | Open Subtitles | حسنا , قد تغيرت الميزانية أقصد أن ذلك قد يكون استثمار جيد |
İstiyorum ama buna bir kediden çok bir yatırım olarak bakmalısın. | Open Subtitles | نعم لكن عليك ان تنظري له انه استثمار اكثر من قطة |
Orijinal 10 milyon dolarlık yatırımı böylece, milyarlarca dolara çevirmiş olacağız. | Open Subtitles | ويمكننا تحويل استثمار اصلي قيمته 10 ملايين دولار الى مليارات الدولارات |
Demek ki bu eyalet nüfusunu teşkil eden tüm gelir gruplarına son derece somut ve yüksek miktarda maddi faydalar sağlayan bir yatırımdır. | TED | لذلك هذا استثمار يؤتي ثماره بشكل ملموس جداً لمجموعة واسعة من فئات الدخل في السكان للدولة و ينتج فوائد كبيرة وملموسة. |
Müşterilerimiz riskli bir bölgenin maden raporunu gerçek bir yatırıma çevirecek ciddi bir plan görmek isterler | Open Subtitles | إن عملائنا يريدون رؤية خطة جادة لتحويل نتائج المختبر في تلك المنطقة المتقلبة إلى استثمار يمكننا جميعاً الرهان عليه |
Dediğim gibi ilk ödeme hibe ettiğimiz bir yatırımdı. | Open Subtitles | كما قلت، المبلغ المبدئي كان استثمار كي تحتفظوا به |
Getirilecek gerekli şeyler ve onlara dikkatli bir şekilde odaklanmak için stratejik yatırımlar olmadı. | TED | ولكن لا يوجد استثمار استراتيجي لوضع كل الأشياء الضرورية معًا ليتم التركيز عليها بكل حرص. |
Bu bizim sonumuz için hayırlı bir yatırım olmaz sanırım. | Open Subtitles | أنا لا أعلم أن هذا سيكون استثمار جيد أو لا |
Langırt masasının striptizcilerden daha iyi bir yatırım olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان منضدة كره القدم كان استثمار افضل من المتعريات |
Size son olarak bir yatırım fikri olarak şundan bahsedeyim: | TED | إليكم الشيء الذي أريد أن أترككم معه كفكرة استثمار أولًا وقبل أي شيء. |
Hayal edin ki politikacılarımız yabancı bir ülkeyi işgal etmemiz gerektiği ya da bir yatırım bankasını kurtarmamız gerektiğinin nedenini anlatmak için dansı kullanıyor. | TED | تخيل رجال السياسه لدينا يستخدموا الرقص ليشرحوا لماذا يجب علينا ان نجتاح بلداً اجنبي او ان نكفل بنك استثمار. |
Baştan şunu belirteyim, bankalara müdahale edilmesi söz konusu olmayacak, ayrıca en az 7-8 yıl yeşil enerji için kamu yatırımı yapamayacağız. | Open Subtitles | لاينبغي ان نتدخل في مجال عمل البنوك ولن يكون هناك استثمار حكومي في الطاقة المتجددة في الـ 7 الى 8 سنوات القادمة |
Bu tip bir ameliyattan daha elverişlidir ama yine de oldukça büyük bir sermaye yatırımı gerektirir. | TED | أكثر فائدة من طبيب جراح من الذهب الخالص , ولكن , لا يزال , إنّه استثمار رؤوس أموال كبير إلى حد ما. |
Paraya çevireceğin güne kadar seni durmadan büyüten bir yatırımı izlemeye benziyor. | Open Subtitles | إنه كمتابعة استثمار لك الذي يستمر في النمو حتى اليوم الذي تجني فيه أموالك |
Bir üniversite eğitimi almak 20 yıllık bir yatırımdır. | TED | الحصول على تعليم جامعي هو استثمار لمدة 20 عامًا. |
Demek istediğim, biz en iyilerini getirdikçe ve onlar da en iyi ürünü yarattıkları sürece bunların hepsi sağlam yatırımdır. | Open Subtitles | الفكرة برمتها هي كل هذا عبارة عن استثمار طالما نستطيع احضار افضل الاشخاص |
Her iki durumda da 10 milyon dolarlık bir yatırıma ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | وفي تلك الحالتين ماذا تفعل تحتاج في النهاية استثمار يصل الى 10 مليون دولار |
O bir yatırımdı! | Open Subtitles | هذا كان استثمار |
Bu öyle beş yıllık bir iş değil. Uzun vadeli yatırımlar. | TED | انه ليس نتاج خمس سنوات فحسب انه استثمار طويل الامد |
Olgunluğa eriştirmeye çalıştığım bir yatırımım var. | Open Subtitles | -بل أنا لدىّ استثمار أحاول جنى ثماره |
Dow'ın milyar dolarlık verimlilik yatırımın şimdiden dokuz milyar dolarlık geri dönüşü oldu | TED | استثمار داو في مجال الكفاية البالغ مليار دولار حقق عائد يبلغ تسعة مليار دولار. |
Bunun nedeni daha iyi bir eğitim sistemi, ama aynı zamanda Vietnam'ın 20 yıl içinde yatırımını ulusal bütçenin yüzde yedisinden yüzde 20'sine çıkarmasıdır da. | TED | كان ذلك بسبب نظام تعليمي أفضل، وأيضا بسبب زيادة استثمار فيتنام من سبعة إلى 20% من ميزانيتها القومية خلال عقدين. |
Marco, Jason'ın Kevin Crachiolla'nın yatırımlarını ödemek için kendi parasını kullanacaktı, bunu bilmelisin. | Open Subtitles | ماركو، أعتقد بأ يجب أن نعرف جيسون كان ينوي إعادة استثمار كيفن كراتشيولا من أمواله الخاصة |
Ama şu an nakit odaklı emlak yatırımları nedeniyle pek likide sahip değil gibi görünüyor. | Open Subtitles | لكن حالياً يبدو أنه لا يملك سيولة بسبب استثمار جديد مكلف في العقارات |
Göz önünde bulundurana kadar bu birikim fena değil, bunun yerine aynı dolarıa yatırım yapmış olsaydın, şirketlerin belgelerinde işlerini büyütmeye odaklanmış olsalardı ve en önemlisi çevresel ve sosyal konular üzerinde olsalardı, bu bir dolar 28 dolar ve 36 sente kadar büyümüş olacaktı. | TED | وهذا ليس سيئاً حتى يتبادر إليك أنه بدلاً من استثمار نفس الدولار في مجموعة من الشركات تسعى إلى توسيع أعمالها وفي أهم القضايا البيئية والاجتماعية سيتضاعف الدولار الواحد فيها ليصبح 28 دولاراً و36 سنتاً. |