"استراتيجي" - Traduction Arabe en Turc

    • stratejik
        
    • strateji
        
    • stratejist
        
    Getirilecek gerekli şeyler ve onlara dikkatli bir şekilde odaklanmak için stratejik yatırımlar olmadı. TED ولكن لا يوجد استثمار استراتيجي لوضع كل الأشياء الضرورية معًا ليتم التركيز عليها بكل حرص.
    Diğer bir deyişle, işyerindeki deyimiyle, stratejik ittifak oluşturulmalıdır. TED بعبارة أخرى، المصطلح التجاري الذي نستخدمه هو، يلزمنا وجود توافق استراتيجي.
    Biraz yardım alıp, ön kapının dışına bir limonata tezgahı kurmuşlar, çok stratejik bir konum. TED مع بعض المساعد، وضعتا منصة عليها شراب الليمون والبسكويت خارج الباب الأمامي، في موقعٍ استراتيجي جدًا.
    Şimdi, strateji profesörlüğüne başladım ve hâlâ bir strateji profesörüyüm. TED لقد أنطلق كبروفيسور استراتيجي ولازلت بورفيسور استراتيجي
    Adı Flash. Hâlâ küçük orduna stratejist lâzım mı? Open Subtitles هل مازلت بحاجة لخبير استراتيجي في جيشك الصغير؟
    Bu mizahi, derin ve isyankar ifadeler stratejik olarak Soho'nun sanat sahnesi içerisinde dağıtıldı. TED وكانت تلك التعبيرات الفكاهية البليغة والمتمردة أيضًا منتشرة بشكل استراتيجي في شتى أنحاء الساحة الفنية في حي سوهو.
    Ama biz Meksika'daki aktivistleri resimlerindeki metaveriyi stratejik biçimde kullanmaları için eğitmiştik. TED لكننا درّبنا بعض الناشطين في المكسيك على استخدام البيانات الوصفية بشكل استراتيجي مع الصور.
    İkinizin de stratejik bir ortak bulmayı düşünmenizi rica ederim Open Subtitles أريد من كلاكما النظر في التحالف مع شريك استراتيجي
    Efendim, stratejik olarak yerleştirilse bile, diyelimki Washington'a, bizim gezegenimiz boyutlarında bir dünyayı savunmak için bir iyon topu oldukça yetersiz kalacaktır. Open Subtitles حسنا, سيدي. في مكان استراتيجي لنقل العاصمة واشنطون مدفع أيون واحد يزودنا بمدى دفاع بسيط بالنسبة لحجم كوكبنا
    Lavaboya gidene kadar bekleyeceğim sonra kendimi stratejik olarak müzik makinasının yanına yerleştireceğim. Open Subtitles سانتظر الى ان تذهب الى دورة المياة بعده و بشكل استراتيجي سأضع نفسي قرب الصندوق الموسيقي
    Lavaboya gidene kadar bekleyeceğim sonra kendimi stratejik olarak müzik makinasının yanına yerleştireceğim. Open Subtitles سانتظر الى ان تذهب الى دورة المياة بعده و بشكل استراتيجي سأضع نفسي قرب الصندوق الموسيقي
    Belki Sidney babası gibi stratejik analist olacaktır. Open Subtitles من المحتمل ان يصبح سيدني محلل استراتيجي كوالده
    Onun için stratejik bir zamanlama değil, sadece gelmesinin iptal olması. Open Subtitles ليس توقيت استراتيجي بهذا الجزء إنه فقط استعراض قديم
    Defiance ile stratejik bir müttefiklik anlaşması yapmak için görevlendirildim. Open Subtitles انا ُمُفَوّضه للتفاوض لتحالف استراتيجي مع ديفاينس
    İmparatorluğa karşı operasyonlar düzenleyen stratejik bir asker. Open Subtitles عسكري استراتيجي قام بقيادة وحدة العمليات إلى الحرب ضد الإمبراطورية
    Ve imparator tarafından oğlu için stratejik bir eş olarak seçilmişti. Open Subtitles و تم اختيارها من قبل الامبراطور كزوجة لولده لغرض استراتيجي
    Ve bunun gibi birçok örnek var. İklim değişikliği nadir ama en önemli küresel veya stratejik bir çatışma. TED وهناك الكثير من هذه المشكلات. لكن قضية المُناخ هي الأكثر ندرة لكنها الأكثر أهمية في نفس الوقت حيث أنها صراع عالمي أو استراتيجي
    Evimde strateji toplantısı yapacağız. Open Subtitles قم بأحضارها الليلة لدينا أجتماع استراتيجي فى بيتى
    Hakim sadece bir direnişçi değil. Aynı zamanda, bir strateji ustası. Open Subtitles -حكيم" ليس متمرداً عادياً" إنه استراتيجي
    O bir stratejist, Prue. Open Subtitles برو، إنه استراتيجي بارع
    Özür dilerim işte. Oğlumun çok zeki bir stratejist olduğunu öğrenmiş olduk. Open Subtitles -ابني بدأ استراتيجي بشكل واضح .

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus