| lan, Eskiden hemşireydim. Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | لان ، اعتدت ان اكون ممرضة هل يمكنني عمل شيء لك؟ |
| - Eskiden bunlardan biriyle çalışabilirdim. | Open Subtitles | اعتدت ان اكون قادرا على القيام بأحد تلك الاشياء |
| Eskiden bu gibi durumları büyüdüğümde kontrol altında tutabileceğimi düşünürdüm, fakat şimdi ciddi olup olmadığını bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد اعتدت ان اعتقد انى قادر على التعامل مع هذه المواقف منذ ان كبرت ولكنى لا اعلم ما اذا كان جادا |
| Frank'in içeceklerini rulet tekerine getirirdim Eskiden. | Open Subtitles | اعتدت ان احضر شراب فرانك لطاولة الروليت. |
| Resim dersinde diğer çocukların çizdiklerini kopya ederdim. | Open Subtitles | صفر . انا اعتدت ان انسخ رسومات الاطفال الاخرين في حصة الرسم |
| Eskiden modellik yapardım. Genellikle meslek okullarındaki sanat derslerinde. | Open Subtitles | اعتدت ان اكون عارضة وبالاخص في صف الفنون في الجامعة المحليّة |
| Eskiden bir şey olunca gelip konuştuğun kişi ben olurdum, unuttun mu? | Open Subtitles | لقد كنت ذلك الشاب الي اعتدت ان تأتي اليه وتتكلم, اتذكر؟ |
| Eskiden neydiniz, şimdi nasıl biri oluyorsunuz bir karşılaştırın. | Open Subtitles | محاولة التوفيق بينما تكون وبينما اعتدت ان تكون |
| Eskiden, bir göğsümün diğerinden daha büyük olduğunu söylerdin. | Open Subtitles | اعتدت ان تقول ان احدى اثدائي اكبر من الآخر |
| Ona Eskiden söylediğin gibi denemeni istiyor. | Open Subtitles | تريدكِ أن تحاولي كما اعتدت ان تقولي لها ان تفعل |
| Bilirsin, Eskiden duygularımı incitirdi. Şimdi anladım ki zaman tasarrufu için çok iyi. | Open Subtitles | انت تعرف لقد اعتدت ان تجرح مشاعرى الان انا اعرف ان هذا يوقف الكثير من الوقت |
| Daha genç olduğu resimlerine bakarsan Eskiden onu izler ve düşünür onunla o şovda olmak isterdim. | Open Subtitles | لو انك رأيت صورها عندما كانت اصغر وانا اعتدت ان اشاهدها وكنت افكر انني اريد ان اكون في ذلك البرنامج معها |
| Eskiden pencereden kızın kaykaya binerken yardım etmeni izlerdim. | Open Subtitles | اعتدت ان انظر إليك من نافذة منزلي. تساعد ابنتك على ركوب لوح التزلج في الممر. |
| Eskiden ben onlara yukarıdan bakardım, ta ki şanslı olanların onlar olduğunu anlayana kadar. | Open Subtitles | انا اعتدت ان انظر الى اسفل لهم حتى ادركت انهم الاوفر حظاً |
| Eskiden Jodi'nin notlarıyla dalga geçerdim. Kazadan önce bile her odada bir not olurdu. | Open Subtitles | ان يبقى مع جودي؟ اعتدت ان أسخر من جودي على كتابة الملاحظات؟ حتى من قبل الحادث |
| - Eskiden hep yapardım. - Hâlâ yapıyorsun. | Open Subtitles | ـ اعتدت ان افعل ذلك طوال الوقت ـ مازلت تفعلها |
| Eskiden, Pope'la geçirdiğin zamanı düşünürdüm. | Open Subtitles | اتعرفين انني اعتدت ان افكر بالوقت الذي قضيته مع بوب |
| Eskiden daha çok olduğunu düşünürdüm, ama değilmiş. | Open Subtitles | اعتدت ان اعتقد بأنه يوجد الكثير, ولكن لا يوجد |
| Eskiden olduğu gibi, hala resim yapıyor musun, Michael? | Open Subtitles | هل مازلت ترسم يا مايكل ؟ كما اعتدت ان تفعل ؟ |
| - Ben de babamdan nefret ederdim. | Open Subtitles | انا اعتدت ان اكره ابى , ايضاً , تعرفين ؟ |
| Gece öleyim diye Tanrı'ya dua ederdim. | Open Subtitles | وكنت اعتدت ان اصلي , بان اموت كل ليله |