"اعذرني" - Traduction Arabe en Turc

• Affedersiniz
• Pardon
• Afedersiniz
• Affedersin
• Özür dilerim
• bağışlayın
• Afedersin
• Anlamadım
• Üzgünüm
• Kusura bakma
• Anlayamadım
• Efendim
• İzninle

Affedersiniz, Profesör ama tıraş olmak yasak.
اعذرني بروفيسور ولكن غير مسموح بالحلاقة هنا

Affedersiniz. Ben sadece Julietta'a neler öğrenmiş diye görmek istedim.
اعذرني انا فقط اردت ان اعرف كيف حال جوليتا؟

Bununla sen ilgileniyorsun. Pardon ama verdiğin sözler pek de ikna etmiyor.
،أنت الشخص الّذي يتكفّل بهذا لذا اعذرني إذا كان ضمانك ليس مطمئناً

Oh, Afedersiniz. Giyinirken sizi rahatsız etmek istemedim.
أوه ، اعذرني لم أكن أنوي إزعاجك بينما تلبس.

Ted'in sırt ameliyatı olduğunu duydum. Senin bununla bir ilgin var mı? Affedersin.
سمعت عن اجراءك عملية جراحية هل قمتي بعملها , اعذرني

İş arkadaşıma bir yemek ısmarlamak istediğim için Özür dilerim.
حسناً اعذرني لأني كنت أود شراء الغداء لزميلي في العمل

Sorduğum için bağışlayın ama bu tarz şeyler insanı ümitsizliğe sürükler.
اعذرني على السؤال، ولكن أمور كهذه قد تقود الرجل إلى الإحباط

Afedersin büyükbaba, neden Charlie Parker'a "çocuk" diyorsun?
اعذرني ياجد لما تقول عن تشارلي باركر ولد؟

Affedersiniz. Bana Alakarga Dağı'na giden yolu tarif edebilir misiniz? - Ne?
اعذرني, هل تستطيع ان تخبرني الطريق إلى جبل جاي

Affedersiniz, Albayım, bir yanlışlık olmalı, karım kelepçeye vurulmuş.
اعذرني ، يا عقيد ، لابد من وجود خطأ زوجتي مكبّلة

- Ben gördüm ve tanıklık edebilirim. - Affedersiniz...
حسنا, انا رأيته, ويمكنني الشهادة اعذرني هنا

Pardon, iki tehlikeli suçlunun tam olarak bu mekana geldiğini saptadık.
اعذرني, لقد تقصّينا زوجين من المجرمين الخطرين.. في هذا المكان بالتحديد.

Yarışa 300 kağıt vereceğiz. Bize 20 kalıyor. Pardon bozuk paranız var mı?
لدينا 300 للسباقات و20 لنصرفها اعذرني سيدي, هلا اعطيتني بعض الفكة

Afedersiniz Müdür Bey. Jake Phillips, güvenlik şefi.
اعذرني حضرة المدير جيك فيليبس , مدير الأمن

Afedersiniz. Araya girmek istemem, ama merak ettim.
اعذرني لا اقصد التطفل ولك من باب حب الاستطلاع

Affedersin. MlT'de iki master yaptım, Dr. Corvin.
اعذرني ، لدي شهادتي ماستر من معهد ماساتشوستس للتقنية يا سيد كارفين

Hey, ah, sorduğum için Affedersin ama bir bastonun ya da köpeğin olmadan nasıl bu kadar rahat dolaşıyorsun?
اعذرني في سؤالي و لكن كيف يمكنك التجول هكذا بكل يسر و سهولة بدون عصا أو كلب؟

Özür dilerim Efendim. Görünüşe göre biz Batı 44. Caddedeyiz.
اعذرني يا سيدي , أعتقد أننا في شارع 44 الغربي

Kont. Kabalığımı bağışlayın, ama girişimci insanlara destek olduğunuzu biliyorum...
أيها الكونت, اعذرني على اندفاعي لكني أعرف أنك تقدر المبادرة

Afedersin, sanırım yanlışlıkla kendi telefonumu sana vermişim.
. يبدو انني أعطيتك تليفوني بالخطأ ، اعذرني

Affedersiniz ama sorunun amacını Anlamadım.
اعذرني ولكن سؤالك غير منطقي

Üzgünüm evlat, yapamayacağım, daha fazla devam edemeyeceğim.
اعذرني يافتى، لا أستطيع المواصلة لا أستطيع المضيّ قدماً

Kusura bakma Clerici, ama hakiki faşist böyle konuşmaz.
اعذرني كليريسي ولكن الفاشي الحقيقي لا يتحدث مثلما تتحدث

- "Eşinin Mal Varlığını Ele Geçirmek." - Anlayamadım.
إنهاء أصول زوجك اعذرني ؟

Sanırım sonunda sesini duydular. "Eğer bir insan, her ne sebeple olursa olsun, olağanüstü bir hayat yaşama fırsatına sahipse onu sadece kendisine saklamaya hakkı olamaz." J.J.Cousteau. İzninle.
حسناً، على ما أعتقد انهم نفذوا قرارك أخيراً اعذرني