Sana kimse iş vermezken ben verdim, ...ve bana minnettarlığını böyle mi gösteriyorsun? | Open Subtitles | لقد اعطيتك عملاً في حين لم يرغب بك أحداً وهكذا تعبرين عن أمتنانك؟ |
Bu oyunda oynaman için bütün fırsatları verdim sana. - Ama sen kullanmadın. | Open Subtitles | ولكني اعطيتك فرصه لتعود إلى المباراة وأنت لم ترغب بأخذها اي فرصه ؟ |
Sana ota verecek param olmadığı için Borders'tan çaldığım kitapları verdim. Aynı şey. | Open Subtitles | لقد اعطيتك كتب التي كنت اسرقها من المكتبة لاني كنت لاأملك مال لمخدرات |
Bak, geçen gün sana verdiğim tavsiye için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمع , انا آسف لأني اعطيتك تلك النصيحه ذاك اليوم |
Sana zaten bir şans vermiştim ama yine yaptın ha. | Open Subtitles | آخر مرة أنت هاجمتك تلك الفتاة اعطيتك فرصة واحد اخيرة. |
Eğer hareketlendiricilerimin temel yapısını verirsem, yapay olarak üretebilir misiniz? | Open Subtitles | اذا اعطيتك لك التصميم الاساسي لمنشاطتي , ايمكنك انشائها ؟ |
O serseriler Bruce Wayne'le uğraşırken, laboratuarı arayabilmeniz için size güvenlik kodlarını verdim. | Open Subtitles | اعطيتك شفرة الامن فيمكنك بسهولة سرقة المختبر وتحاولون انتم قتل واين |
Bu yüzden sana bu kadar çok bilgi verdim, pazarlık yapabileceğim bir şey. | Open Subtitles | لهذا السبب اعطيتك الكثير من المعلومات شيئا ما لتساوم به |
Buraya geldin, sana para ve kalacak yer verdim ve değerli mesleki tavsiyelerde bulundum. | Open Subtitles | اسمعي لقد اتيتي الي هنا و اعطيتك بعض المال و مكان لتعيشي بة و بعض النصائح الغاليه |
Seni18yıl önce evlatlık verdim,... ...çünkübununiyibir karar olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ابنتي العزيزة, اعطيتك للتبني قبل 18 سنة لانني اعتقدت انه الشيئ الصحيح |
Ben sana herşeyimi verdim, ama sen karşılığında bana hiçbirşey vermedin. | Open Subtitles | حتى لو اعطيتك نفسى كلها لن تكون لى تماما |
bunu almanı istiyorum. buna sana verdim. | Open Subtitles | اريدها ان تبقى معك انت لاني انا اعطيتك ايها |
Dışardan nasıl görüneceği umrumda değil. Sana bir emir verdim ve uygulamanı istiyorum, lütfen. | Open Subtitles | انا لا اهتم ، لقد اعطيتك آمر واريدك ان تنفذه من فضلك |
Şirket tecrüben olmamana rağmen seni işe aldım. Sana daire, harika bir büro, her sabah bir sepet dolusu yağsız çörek verdim. | Open Subtitles | ولقد اعطيتك مكتب رائع وكنتى تلعبى معى السله يوميا |
Çünkü... sahip olduğum mutluluğun bir kısmını senin de tatmanı istedim, çünkü şimdiye kadar sana verdiğim tüm şey acı oldu. | Open Subtitles | لاني اردتك ان تتذوق ولو قليلا طعم السعاده التي اشعر بها. ولانه يبدو ان كل ما اعطيتك اياه سابقاً كان التعاسه |
Geçen sefer kendi kaderini ve yolunu çizmek İstediğinde sana hak vermiştim | Open Subtitles | لقد اعطيتك الحق ذات مره في تقرير قدرك و حياتك |
Eğer sana Tahta Kaldırım'ı ve Park Yeri'ni verirsem bana Ventnor'u verir misin? | Open Subtitles | ماذا اذا اعطيتك مكان عام للتمشي ومتنزه في اللعبة وانت تعطيني بطاقة ايجار؟ |
Ve işte size olacak şey... size para versem de vermesem de, oğlumdan uzak duracaksınız. | Open Subtitles | وهذا الذي سيحدث ابق بعيداً عن ابني سواء اعطيتك المال ام لا |
Sana küçük bir şey versem nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا عن ما انا اعطيتك اياه شيئ صغير, هه؟ |
- Ve hiçbir ödeme yapmıyorsun. Niye bu bilgiyi veriyorum? | Open Subtitles | انت لن تدفع مقابل هذه المعلومات التى اعطيتك اياها اتدري لماذا؟ |
Kesinlikle öyle yap demedim. Sana sadece bir öneri sundum. | Open Subtitles | ليس علي الكلام طويلا انا فقط اعطيتك الخيار |
Hamile olman sorun değil. Ama sana içki verdiğimi kimseye söyleme. | Open Subtitles | لا امانع اذا كنتِ فقط لا تخبرى احد انى اعطيتك النبيذ |
Sana içki vermiş olsam ve seni beslemiş olsaydım, düşündüm ki bana müteşekkir kalırdın ve beni sinemaya götürürdün. | Open Subtitles | حسناً , أعتقد بأن إذا اعطيتك شراباً وقدمت لك العشاء ستأخذنى إلى السينما |