FBl ve ClA temsilcilerinin de katıldığı bu toplantı hakkında basına bilgi verilmemesi, ilginç bir soruyu gündeme getirdi. | Open Subtitles | ،دعا الرئيس أعلى السلطات ..للإجتماع به و لم تعلن المخابرات المركزية أو وكالة الفضاء نتائج الأجتماع |
Bu kişiler toplantı sonrasında beni görecekler, sendika aidatlarını ödediklerini görmek ve duymak beni mutlu edecektir. | Open Subtitles | سأجتمع بهم بعد هذا الأجتماع, حيث سأكون سعيداً جداً وأنا أراهم واسمعهم يؤدون مستحقاتهم. |
Toplantıya katıldım çünkü meraklıydım. Konuşmacı iyiydi. | Open Subtitles | لقد ذهبت الى هذا الأجتماع من باب الفضول المتحدث كان جيدا |
toplantıyı burada yapıyoruz ki babam karışamasın. | Open Subtitles | لهذا جعلنا الأجتماع هنا حتى لا يتمكن من التدخل يتدخل؟ |
Bu konu üzerinde çalışacağız. Bu toplantıda düzeni sağlamanın vakti geldi. | Open Subtitles | ولكن لا تقلقي سنعمل على ذلك حان الوقت لنبداء الأجتماع لنطلب |
Yarın, idari plânımızın yeniden yapılandırılışını açıklayacağımız hissedarlar Toplantısı var ve bu olayın, Toplantıya gölge düşürmesini istemiyorum. | Open Subtitles | سنعلن فيه عن إعادة هيكلة خطة الأدارة أنا لا أريد لهذه الحادثة المشوهة أن تؤثر في الأجتماع |
Aniden, Nisan'ın 22'sindeydi sanırım askerî toplantıdan geldiler. | Open Subtitles | فجأة فى يوم الثانى والعشرون من أبريل على ما أعتقد خرجوا من الأجتماع العسكرى |
O gün o saatte oradaydım ve "büyük adamların" toplantısına katılıyordum. | Open Subtitles | و ها انا احضر هذا الأجتماع مع هؤلاء الرجال عظيمى الشأن |
toplantı bittiğinde, üstümdeki stres de had safhadaydı. | Open Subtitles | لكنهم أيضاً مستعدين للتصويت ضد الحكومه بحجب الثقه عنها و قد خرجت من هذا الأجتماع شاعراً بتوتر كبير |
toplantı nasıl geçti? Diğer satıcıları haset ettin mi? | Open Subtitles | كيف ستذهب الى الأجتماع ستجعل جميع مندوبى المبيعات يشعرون بالغيره |
toplantı nasıl geçti? Diğer satıcıları haset ettin mi? | Open Subtitles | كيف ستذهب الى الأجتماع ستجعل جميع مندوبى المبيعات يشعرون بالغيره |
Şu toplantı meselesini hala anlayamadığını söyledi. | Open Subtitles | أنه لم يفهم جيداً لحد الآن هذا الأجتماع المهم، أنه يدعي ذلك. |
Öncelikle, bir dahaki sefere grup Toplantısı yapmaya karar verirsek toplantı benim ofisimde olsun. | Open Subtitles | قبل كل شيء عندما نقرر مره أخرى الأجتماع مع المعلم سنذهب إلى مكتبي |
Toplantıya coşkulu bir hava hakimdi. | Open Subtitles | ظهروا فجأه فى الأجتماع لقد كان هناك أحساس بأن الأجتماع تكتنفه عدة مشاعر |
Toplantıya giderkenki hislerimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | حتى اليوم أتذكر المشاعر التى أكتنفتنى أزاء حضور هذا الأجتماع |
Merhaba, üzgünüm, toplantıyı tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | مرحباً, آسف نسيت تماماً أمر هذا الأجتماع |
Tamam, toplantıyı bitirmek için iyi bir yer oldu. | Open Subtitles | حسناً, يبدو هذا مكاناً جيداً لإنهاء الأجتماع |
toplantıda değildim ancak Eisenhower'ı oraya götürdüm. | Open Subtitles | لم يكن هذا موعده المعتاد لكنى نقلته بالسياره إلى حيث الأجتماع |
Belediye Başkanı yapılacak Anayasa Toplantısı'nda bu bölgeyi temsil eder miydiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك تمثيل المنطقة في الأجتماع الدستوري القادم؟ |
Aslına bakarsan tatlım, bu toplantıdan kendimi soyutlasam Glen nasılsa takmaz. | Open Subtitles | حبيبتى, أعتقد أننى سأغيب عن هذا الأجتماع الصغير |
Onu aradığımda ve kendi toplantısına kendisini çağırdığımdaki yüz hâlini bir düşün. | Open Subtitles | تخيل وجه عندما إتصلوا به يطلبون منهُ أن بحضر الأجتماع الخاص به |
Telefona bakmayacağım çünkü bu toplantının ne kadar önemli olduğunu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | لن آخذها لأنني أريده أن يعلم كم هو هام لي هذا الأجتماع |