"الأساس" - Traduction Arabe en Turc

    • en
        
    • temel
        
    • ilk
        
    • esasında
        
    • aslında
        
    • başta
        
    • ana
        
    • bile
        
    • zemin
        
    • özünde
        
    • basitçe
        
    • temeli
        
    • Kısacası
        
    • temelidir
        
    • temelinde
        
    Fakat gerçekte, bulduğum en heyecan verici şey günümüz ses sistemleri yada dalga yayım sistemleri temelde aynı ses üretim ve yansıtma kuralı TED لكن في الواقع، الشئ الأكثر إبهاراً أكتشفته كان أن نظام الصوت أو نقل الصوت في هذه الأيام ما يزال مبني على نفس الأساس
    İşe de yaradı, temel olarak araba kampını icat etti. TED ونجح في ذلك، لقد قام في الأساس باختراع سيارة تخييم.
    İnsanın ilk aklına gelen soru neden öyle bir kadın evlenip çocuk yapmış. Open Subtitles تجعل المرء يتساءل ما الذي يدفع شخصاً مثلها للزواج وإنجاب أولاد من الأساس
    Yani, esasında hiçbirimizin kaderinde düzgün bir ilişki olmadığını mı söylüyorsun? Open Subtitles إذن ، في الأساس لا أحد منا متجهة إلى علاقة ناجحة؟
    Ben temelde, yerden 15 metre yukarıda duran bir sokak fotoğrafçısıyım ve bu fotoğrafta gördüğünüz her şey, aslında aynı günde gerçekleşti. TED أنا في الأساس مصور الشارع من ارتفاع 50 قدماَ في الهواء، وكل شيء ترونه في هذه الصورة حدث فعلاَ في هذا اليوم.
    İş değişikliği yapmak için başta işin olması lazım bir kere! Open Subtitles كي تكون بين عملين كان عليكَ أن تملك وظيفة من الأساس
    Afganistan'da ayrılmamızı önerenlere karşı kullandığımız ana argümanların başında bu ülkelerde kadınların statüsü geliyor. TED ما يتم اخبارنا به من الحجج لمغادرة هذا البلد هو أن مصير المرأة هو الأساس.
    Sosyal haber sitesi olarak adlandırılan bir site. Bu şu anlama geliyor popüler ön sayfalar web'de en eğlenceli şeyler. TED هذا ما يمكنكم تسميته موقع أخبار إجتماعية. في الأساس كل ذلك يعني أنها صفحة بداية ديموقراطية لأفضل الأشياء على الويب.
    Derdim bu olsaydı, en başta çocuğu hiç almazdım bile. Open Subtitles لو كنت أعلم أنكِ ستفعلين لما أخدت الفتى من الأساس
    Ve bu matematik şu anda sahip olduğumuz en iyi makine öğrenimi programlarının çekirdeğini oluşturuyor. TED وهذه القواعد الرياضية هي الأساس لأفضل برامج تعلم الآلة التي لدينا الآن.
    temel olarak, ucu aynı noktaya çıkan bazı elektronik izlerin desteğiyle bazı elektronik izlerin desteğiyle kendi kendinin teminatısın. Open Subtitles في الأساس ، أنت هنا بناءاً على تعهدك التي تدعمها بعض فتات الخبز الإلكترونية هذا كله يقود لمكان واحد
    temel olarak kıvılcım aralığı aparatının daha hassas bir versiyonudur. Open Subtitles أنها في الأساس نسخة أكثر حساسية من جهاز فجوة الشرارة.
    Tek ihtiyacımız izinleri almak, ardından yaz sonunda ilk kazmayı vurmuş olacağız. Open Subtitles كل ما نحتاجه هو التصاريح، وثم يمكننا وضع حجر الأساس بهاية الصيف.
    Bu esasında felsefi bir soru, buna da inanıyorum ve evet ya da hayır testi ile cevaplanamaz, Turing testte olduğu gibi. TED هذا في الأساس سؤال فلسفي، في نظري، ولا يُمكن الإجابة عنه باختبار نعم أو لا، مثل اختبار تورنج.
    Demek istediğim aslında çok sıkı çevre düzenlemeleri olmayan yerlerden petrol ithal ederken aynı zamanda sızıntı ihraç ediyoruz. TED أنا أعني، لقد صدرنا حوادث التسرب في الأساس عندما نقوم باستيراد النفط من أماكن ليس فيها قوانين منظمة للبيئة
    Teknik olarak şu ana kadar bir şey yapıp yapmadığını bilmiyorum. Open Subtitles حقيقة لا أعرف إذا كان قام بشيء من الأساس
    O içeride kalp atışı diye bağırıyor, ben duymuyorum bile. Open Subtitles إنها فرحة بسماع ضربات القلب التي لم أسمعها من الأساس
    Görevi, yeni gelen nesil için zemin hazırlamak ve yolu göstermektir. Open Subtitles واجبه هو وضع الأساس لأولئك الذين هم في المستقبل ويشير للطريق
    Yani o zamana kadar insanlar özünde kendi zanaatları üzerinden geçiniyorlardı. TED لذا، حتى ذلك الحين، كان الناس يعيشون في الأساس على تجارتهم.
    İlk bunu yapmamızın nedeni basitçe çay içmen için engel kalmasın. Open Subtitles هو في الأساس حتى يمكنك أن تحصلي على كوب من الشاي
    Sıfırdan başlıyoruz, bu temeli, beş yaş ve üzerindeki öğrencilerimizin daha şefkatli vatandaşlar olmaları için geliştiriyoruz. TED لقد بدأنا على مستوى الأرض، نحن نبني هذا الأساس لطلابنا في سن الخامسة وما فوق، لنكون مواطنين أكثر تعاطفًا.
    Hakkında iyi şeyler duydum. Kısacası biri benim sessiz Velcro patentimi satın aldı. Open Subtitles في الأساس الرجل اشترى سكوتي ببراءة الاختراع
    Petrol, uygarlık abidesinin her döneminde vardır ve uygarlığın da temelidir. Open Subtitles النفط هو الأساس لصرح الحضارة الأنسانية الذي إستمر معها خطوة بخطوة.
    Ve müzikle bir şeyler anlatırken, ki bu temelinde sestir, her çeşit insana ve her türlü şeye ulaşabiliriz. TED وبقول شئ ما عبر الموسيقى، الذي هو في الأساس الصوت، عندئذ يمكننا الوصول لكل أنواع الأشياء وكل أنواع البشر.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus