"الأشياء الجيّدة" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi şeyler
        
    • iyi şeyleri
        
    • güzel şeyler
        
    • iyi şeylerden
        
    • güzel şeyleri
        
    • güzel şeyin
        
    • İyi şeyler de
        
    Belki geçmişte ne kadar iyi şeyler olduğunu düşünmekten vazgeçebilirim. Open Subtitles ربّما إذا توقّفت بالتفكير عن الأشياء الجيّدة التي كانت بيننا
    Ne dediğini anlamadım çünkü kulağa kötü gelen iyi şeyler yapıyorsun. Open Subtitles لا أفهم ما الذي تقوله لأنّك تجعل الأشياء الجيّدة تبدو سيّئة
    Diş doktorun sadece ibuprofen verecektir. Bende daha iyi şeyler var. Open Subtitles طبيب الأسنان سيعطيك عقار الـ "ايبوربروفين" فقط، أنا املك الأشياء الجيّدة
    Hayatımıza iyi şeyleri soktuk ve kötü şeyleri de Çin nehirlerine. Open Subtitles نولّد الأشياء الجيّدة للحياة، والسيّئة للأنهار الصّينية
    Merak etme. Buraya da çok güzel şeyler koyacağım. Open Subtitles لا تقلقى ،سأضع العديد من الأشياء الجيّدة هنا أيضاً
    Bana karşı çıkmayan herkes benden iyi şeylerden başka bir şey bekleyemez. Open Subtitles أيّ أحد لا يعترضني. يمكن أن يتوقّع أيّ شيء ولكن الأشياء الجيّدة تخرج منّي.
    Doğru. güzel şeyleri taklit ettim tabii ki. Sen öyle öğretmiştin. Open Subtitles صحيح ، بالطبع الأشياء الجيّدة تُقلّد ، هذا ما علمتني إياه
    Böyle olsun istemezdim ama her güzel şeyin bir sonu vardır. Open Subtitles تمنيت ان لاافعل لكن كلّ الأشياء الجيّدة يجب أن تجيء لها نهاية
    Ayrıca, bazen iyi şeyler de çıkıyor. Open Subtitles هذا شيء مؤكد. بالإضافة، هناك بعض الأشياء الجيّدة تأتي من لعب الأرقام.
    - Elimizde iyi şeyler var. - Ne gibi? Open Subtitles ـ لدينا الكثير من الأشياء الجيّدة ـ مثل ماذا؟
    İyi şeyler istiyoruz, adalet, eşitlik, özgürlük, haysiyet, refah... fakat seçtiğimiz yol, benim 4 yıl önce terk ettiğim yola o kadar benziyor ki. TED نريد الحصول على الأشياء الجيّدة -- العدالة، المساواة، الحرية، الكرامة، الازدهار -- لكن الطريق الذي اخترناه يبدو جداً كذلك الذي تركته منذ أربع سنوات.
    İyi şeyler de değiliz. Open Subtitles ولا الأشياء الجيّدة أيضاً
    Henry öyle demişti. Annem iyi şeyler istedi. Open Subtitles هذا ما قاله (هنري)، أرادت والدته الأشياء الجيّدة
    Sonra başımıza iyi şeyler gelecek. Beyler ve bayanlar. Open Subtitles الأشياء الجيّدة ستحدث لنا.
    Senin ihtiyarla ilgili güzel şeyler söylemen, sana zarar vermez. Open Subtitles لن يؤذيكِ لو قلتِ بعض الأشياء الجيّدة عن والدكِ
    güzel şeyler koydu içine. Open Subtitles يبدو لي أنّها وضعت بعض الأشياء الجيّدة هناك.
    Başımıza gelen iyi şeylerden dolayı Tanrı'ya şükretmek öğretildi bize. Open Subtitles لقد تعلمنا أن نشكر الرب على الأشياء الجيّدة التي تحصل لنا
    Kafama gerçekleşen, tüm güzel şeyleri sırayla not aldım. Open Subtitles أتخيّل قائمة في ذهني، لكلّ الأشياء الجيّدة التي رأيت النّاس تفعلها
    Hayattaki güzel şeyleri emer ve kalanı bize bırakır. Open Subtitles "تمتص كل الأشياء الجيّدة في الحياة وتترك البقية لنا".
    Seni duydum, "her güzel şeyin sonu vardır" dedin. Open Subtitles سمعتك كلّ الأشياء الجيّدة يجب أن تنتهي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus