En azından ben hiçbir şey yokmuş gibi davranıp kaçmadım. | Open Subtitles | أجل، على الأقل لم أهرُب، وأتصرّف كأنّ الأمر لم يحدُث. |
Ama eğer bana bunu yapacak potansiyele sahip olup olmadığını soruyorsan... bu sonucu çıkartmama neden olacak hiçbir şey görmedim. | Open Subtitles | ولكن إن كنتِ تسألينني عن إمكانيته لفعل ذلك الأمر لم أرى شيئاً يجعلني أظن ذلك |
Ringdeyiz, hâlâ ayaktayım ve Bu iş daha bitmedi. | Open Subtitles | نحن في دائرة و انا مازلت واقفاً و الأمر لم ينتهي بعد |
Kahretsin. Bu iş daha bitmedi. Haydi. | Open Subtitles | اللعنة، الأمر لم ينتهي بعد، هيا بنا |
Her neyse, Bu iş burada bitmez! | Open Subtitles | على أي حال, الأمر لم ينقضي |
Çünkü bana göre Bu iş burada bitmedi. | Open Subtitles | ولكنني لم أنسى شيئاً، لأن الأمر لم ينتهي بالنسبة لي يا (سايمون) |
Fakat onunla ilişkimiz pek de yürümedi. Tanrı bana çok fazla suç yükledi. | Open Subtitles | ولكن الأمر لم ينجح فالرب جعلنى أشعر بالذنب كثيرا من جديد |
Bu beni ortadan kaldırmakla ilgiliydi ve işe de yaramadı. | Open Subtitles | ، إنه بشأن القضاء علي . ولكن الأمر لم ينجح |
Ama bir daha hiç denemedim. İşin doğrusu ondan sonra hayatta hiçbir şey başaramadım. | Open Subtitles | في حقيقة الأمر, لم أفعل أيّ شيء بعد ذلك في حياتي |
Üç gün sonra da, sanki hiçbir şey olmamış gibi bizi okula götürmüştün. | Open Subtitles | بعد ثلاث أيام من ذلك ، أخذتنا إلى المدرسة وكما أن الأمر لم يحدث |
- Hoşuma gitmedi bu. - hiçbir şey! | Open Subtitles | لا يعجبني وقع هذا الأمر لم نحصل على أي شيء |
Ama hiçbir şey yapmadı. Sizce neden? | Open Subtitles | لم تكن تعرف شيئاً عن الأمر لم لم تعرف أنت؟ |
İşin doğrusu, bu şey hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | في واقع الأمر, لم أستطع العثور على شيءحول هذا الموضوع. |
Bu iş daha bitmedi. | Open Subtitles | هذا يعني أن الأمر لم ينتهي بعد. |
Bu iş daha bitmedi. | Open Subtitles | الأمر لم ينتهي بعد |
Pollack. — Nalet olsun! Bu iş daha bitmedi. | Open Subtitles | بولك هذا الأمر لم ينتهي |
Bu iş burada bitmedi. | Open Subtitles | هذا الأمر لم ينتهي بعد. |
Bu iş burada bitmez. | Open Subtitles | إن الأمر لم ينتهِ. |
Bu iş burada bitmez. | Open Subtitles | الأمر لم ينتهِ. |
Herneyse, benim için artık pek farketmiyor. Bırakıyorum. | Open Subtitles | عموماً ، الأمر لم يعد يعنيني بعد الأن .. |
Evlendim, ama, malesef o da pek iyi gitmedi. | Open Subtitles | لكني أفهم أنك تزوجت ثانية فعلت، لكني أخشى أن الأمر لم ينجح |
Kanamayı durdurmak için çiçek lapası ve civanperçemi sürdüm ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد قمت له بكدمات أعشاب الجروح لأوقف النزيف، لكن الأمر لم يفلح |
Fakat konu o kadar da basit değildi. Çünkü ünitten taburcu olduğum zaman hiç bir işe yaramıyordum. | TED | لكن الأمر لم يكن بهذه البساطة. لأنه عند وقت خروجى من هذه الوحدة، لم أكن أصلح للعمل مطلقا. |