"الأمر وكأنه" - Traduction Arabe en Turc

    • Sanki
        
    • gibi
        
    Sanki biri Bayan Patates Kafa'ya tecavüz etmişte heryere dökmüş gibi. Open Subtitles بدا الأمر وكأنه شخص للاغتصاب السيدة بطاطس و تركت كل مكان.
    Bana bütün hikâyeyi anlatmıyor gibi geliyor, Sanki başa çıkamayacağımı düşündüğü bir şey saklıyor. Open Subtitles لقد بدا الأمر وكأنه لم يُخبرني بالقصة بأكملها كأن يكون له سراً، ويخاف أنني لا أستطيع التعامل معه
    Tamamen bırakmış gibiydi, Sanki artık buraya ait olduğunu düşünmüyordu. Open Subtitles الأمر وكأنه كان ينسحب وكأنه أحس بأنه لم يعد ينتمي للمكان
    İskelenin orada uyuşturucu satışı basılmış gibi bir şey ayarlayacağım. Open Subtitles عند القارب, في الميناء سأجعل الأمر, وكأنه عملية ترويح فاشلة
    Bana daha çok bazı zengin gezegenliler uğruna vakit kaybı gibi göründü. Open Subtitles أتعلم ، بالنسبة لي يبدو الأمر وكأنه إهدار للوقت بالنسبة لهؤلاء الأغنياء
    Sanki arı sokmuş gibiydi. Bütün vücuduma yayılmıstı ve Yılbaşı ağacı gibiydim. Open Subtitles بدأ الأمر وكأنه لسعات نحل كان جسمي يضوي كشجرة الميلاد
    Evet ama Sanki sadece haracı almaya gelmiş gibi yaptı. Open Subtitles أجل، لكنه أظهر الأمر وكأنه من أجل الإتاوة فحسب.
    Sanki gerçek gibiydi, bana ihtiyaçları vardı. Open Subtitles كان الأمر وكأنه حدث فعلاً وكأنهم يحتاجونني
    Onlara herkesten daha iyi davranmam gerekiyor Sanki? Open Subtitles الأمر وكأنه يجب أن أعالجهم أكثر من أي شخص آخر؟
    Ve Sanki herşey bitmiş gibi konuşmaya hazır değilim. Open Subtitles و لست ميتعدة ل أتحدث عن الأمر وكأنه إنتهي
    Olay çok hızlı gerçekleşiyordu, Sanki şehir merkeziydi. Open Subtitles بدا الأمر وكأنه حدث وسط البلد. حدث ذلك بسرعة.
    Sanki bir şeyler, mikrop gibi onun derisini yiyordu. Open Subtitles أعني ، بدا الأمر وكأنه شيء كان يأكل جلده مثل مادة بيولوجية
    Sanki bir zenci arka bahçemde dolaşıyormuş gibi. Open Subtitles بدا الأمر وكأنه نيغا كان يسير في عقر داري.
    Sanki alınıp gidilmiş gibi. Open Subtitles كان الأمر وكأنه تم إلتقاطه ومن ثم إختفى
    Sanki böyle olmasını istiyormuş gibi. Open Subtitles كان الأمر وكأنه أراده هو أن يكون كذلك.
    Pencere camına hızla çarpan bir kuş gibi geldi. TED ووصل الأمر وكأنه طائر مسرع ارتطم بأحد أجزاء النافذة.
    Bunu neden normal bir şeymiş gibi kabul etmek zorunda olalım? TED لا أفهم لماذا علينا أن نتقبل هذا الأمر وكأنه عاديًا.
    Sanırım hep amcan Gerald'la beraber San Francisco'dan geleceğinizi ummuştum ama bu aynı Mars'tan gelen bir adamla kapı eşiğinde görüşmeyi ummak gibi bir şey. Open Subtitles اعتقد اننى كان يجب ان اتوقع هذا مع ظهور وصية عمك جيرالد فى سان فرانسيسكو ولكن, بدا الأمر وكأنه
    Sen de annen gibi delisin. Soyaçekim herhalde. Open Subtitles أنت مجنون مثل أمك تمارس الأمر وكأنه شئ وراثى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus