"الأولى هي" - Traduction Arabe en Turc

    • birincisi
        
    • İlki
        
    • İlk olarak
        
    • Birinci
        
    birincisi davranışsal finansın son derece güçlü olduğu. TED الأولى هي أن المالية السلوكية قوية للغاية.
    birincisi sıfır elektrik direnci ve ikincisi ise manyetik alanın süper iletkenin içinden atılması. TED الأولى هي المقاومة الكهربائية المعدومة، و الثانية هي طرد المجال المغناطيسي من البنية الداخلية للموصل الفائق.
    birincisi ders tabanlı öğrenim gören bir popülasyondu. TED الأولى هي عينة درست في قاعات محاضرات أكاديمية.
    İlki yenileme fikri, ve biraz içgüdüsel. TED الأولى هي فكرة الترميم نوعا ما، وهي بديهية إلى حد ما.
    İlki elektrikli bağımsız uçuş aracı. TED الأولى هي مركبة كهربائية ذاتية التحكم طائرة.
    İlk olarak alışıldık şüphelileri isterseniz öğretmenler, okul yemekleri, okul üniformaları, burslar TED إذن الأعمدة الأولى هي التدخلات المتعارف عليها، توظيف المدرسين، توفير الوجبات المدرسية، ملابس المدرسة، المنح الدراسية.
    Birinci yol, okuyucu bildirileri aracılığı ile. TED الطريقة الأولى هي من خلال بيانات القراء.
    birincisi az önce bahsettiğim toz ile ilgili. TED الآن، المشكلة الأولى هي الغبار الذي تحدثت عنها سابقاً.
    Birincisi: Tasarım ölçeği büyüttüğünüzde bedavadır. TED الأولى هي: التصميم متاح بكل حرية عندما يتصل بالحجم.
    Birincisi: Müşterinizle ana hatlarınızı, ana fikrinizi belirleyin. TED الأولى هي: اتّخذ مواقف محوريّة مع العميل.
    birincisi Taliban kırsalda yaşayan büyük ve fakir ailelere para yardımı yapıyor. TED الخطوة الأولى هي أن طالبان تصطاد من الأسر الكبيرة، الفقيرة، التي تعيش في المناطق الريفية.
    birincisi gözlerinin arkasındaki basınç deliğine bir kalem sokmak. Open Subtitles الوسيلة الأولى هي أخذ قلم وغرزة في الجزء المنخفض الواقع وراء عينة
    birincisi, kisa sinavlar serisi... bu yarismacilarin sayisini 3 e indirger. Open Subtitles الأولى هي سلسلة امتحانات ستقلّص عدد المتبارين إلى ثلاثة
    birincisi, ayakları yere kenetlenmiş stajyerler. Open Subtitles الأولى هي المتدربين التي تتدلى أربطة أحذيتهم على الأرض
    birincisi dioksin plasentadan anne karnındaki cenine geçer. Open Subtitles الأولى هي بمرور الديوكسين عبر المشيمة إلى الجنين النامي،
    birincisi,hücresel terapiler. TED الأداة الأولى هي العلاج الخلوي
    birincisi biliyordum ki, nesnel konuşuyorum, iyi bir hayatım olmuştu ve eğer bir iyileşebilirsem öte tarafta bir şeyler vardı yaşamaya değer. TED الأولى هي أنني كنت أعلم، موضوعياً، أني كنت أعيش حياة جيدة، و أنني إن تحسنت، سوف يكون لدي أمر يستحق العيش لأجله في نهاية المطاف.
    İlki hepimizin sıkça duyduğu üniversite. TED الأولى هي مؤسسة نسمع الكثير عنها: الكلية.
    İlki şöyle, her iki hidrojenin ve her iki karbonun aynı tarafta olması. TED الأولى هي هكذا حيث كلتا ذرتي الهيدروجين على نفس الجانب وكلتا ذرتي الكربون على نفس الجانب
    İlki aktif olarak farklı bakış açıları aramaktır. TED الأولى هي أن تتفقد وجهات النظر الأخرى بفعالية
    Peki, ilk olarak, İlaçlar hakkında yardıma ihtiyacı var. Open Subtitles إذاً, الخطوة الأولى, هي تلقيّيها لبعض المعلومات الطبيّة.
    İlk olarak, şeytanın önüne bir şeyler sunmak. Open Subtitles الأولى هي من خلال تقديم شيء للشيطان مقدما.
    diyorlar. Eğitimli kadınlar, Birinci sorunlarının, sanki onları boğmaya hazır bir ayak, boğazlarına basmışçasına konuşma imkânlarının olmadığını söylediler. TED النساءُ المتعلمات يقلن أن المشكلة الأولى هي عدم قدرتهن على الكلام، وكأنه هناك قدم في حلوقهن مستعدّة لضربهن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus