Bana iş vermek zorundalar yoksa sendika bunun peşini bırakmaz. | Open Subtitles | يَجِبُ أَنْ يَعطوني وظيفة أَو الإتحاد سيرفع قضية ضد المدينة |
Çok fazla paya sahip, ama biz de Birlik olabiliriz. | Open Subtitles | إنه يملك الكثير من الأسهم و لكن بإمكاننا الإتحاد معاً |
-Nerede şu an? Vallejo'da. Pinole'deki Union Oil'de çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل في نفط الإتحاد في بينول أخوه هناك أيضا |
Hemen yakınımızdan Federasyon alanına girecek. | Open Subtitles | ،سوف تمر في فضاء الإتحاد بالقرب جداً مننا |
Bütün vatandaşlarını eşit yapan Çin Federasyonu tamamen ihmalkarlıkla dolu! | Open Subtitles | الإتحاد الصيني الذي جعل كل مواطنيه متساوون , أصبحوا مهملين |
1983"te, Dünya Küçükler Ligi"nin başlangıç atıcısıydım. | Open Subtitles | في 1983، أنا كنت الإبريق البادئ في ألعاب ورلد سيريز للبيسبول الإتحاد الصغيرة. |
sendika konusunda birkaç dedikodu duydum. Bu konuyu biliyor musun? | Open Subtitles | سمعت كلام عن امور الإتحاد هذا هل انت معهم بهذا؟ |
Burada öne sürülen sendika taleplerine verilecek tek bir ad gasptır. | Open Subtitles | إن مطالب الإتحاد التي وردت هنا لا يمكن إلا أن تسمى ابتزاز |
sendika dün grev oylaması yaptı, bilesin. | Open Subtitles | يعتقد الإتحاد بأنك يجب ان تعرف بأننا صوتنا لصالح الإضراب الليلة الماضية |
Birlik, en zayıf halkası kadar güçlüdür ve ben zayıflara tahammül edemem. | Open Subtitles | قوّة الإتحاد منوطة بقوّة أوهن فارس به، وأنا لن أقبل بأيّ وهن. |
Birlik, en zayıf halkası kadar güçlüdür ve ben zayıflara tahammül edemem. | Open Subtitles | قوّة الإتحاد منوطة بقوّة أوهن فارس به، وأنا لن أقبل بأيّ وهن. |
Sanki o başlangıç aşaması bitiyormuş gibi, Birlik, çocukluk, biçimlenmemiş, ilkel. | TED | وكأن هذه المرحلة المبدئية انقضت -- الإتحاد: الطفولة، غير متشكلة، بدائية. |
Hafta sonuna kadar Union Center'deymiş. | Open Subtitles | أجل، وهو في مركز الإتحاد حتى نهاية الأسبوع. |
Çünkü seni Union İstasyonunda gördüğümü sandım. | Open Subtitles | لأنني ظننتُ أنّي رأيتكِ في محطة الإتحاد. |
- Bu yüzden Federasyon, bu deneyleri finanse etmeli. | Open Subtitles | هل سيمضي الإتحاد في تمويل هذه التجارب حتى نهايتها المنطقية؟ |
Farklılıklarını bir kenara bırakan, Dünya Federasyonu altında tek bir ulus. | Open Subtitles | وضعنا خلافاتنا جانباً مجتمع واحد الآن تحت رعاية الإتحاد الفيدرالى العالمى |
- İlk maçımızda savunma Ligi şampiyonlarıyla oynamamızın eğlenceli olacağını düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | إعتقدوا بأنه قد يكون ممتع وضع جدول للدفاع عن أبطال الإتحاد كهدف أول لنا |
Birliğin içinde evrimcilerin çoğunlukta olduğu tek bir eyalet yok. | Open Subtitles | ليست هناك ولاية فى الإتحاد يوجد بها أغلبية من المتطورين |
Lig yönetimi böyle davranışların, hoş görülmeyeceğini açıkça ilan etti. | Open Subtitles | وضح الإتحاد أنه لا يحتمل أبدا هكذا نوع من التصرفات |
Biz Birliğiz! | Open Subtitles | نحن الإتحاد! |
AB bizi desteklediği için ama henüz Euro bizi kirletmedi. | Open Subtitles | لإننا مدعومين من الإتحاد الأوروبي ولكننا لم نلطخ اليورو بعد |
Ancak, efsaneye göre League bir şekilde onları kaçırmayı başardı. | Open Subtitles | لكنالأسطورةتقول، بأن الإتحاد هرّبهم بطريقة ما. |
sendikanın ilk kuralı grev hattını asla geçmemektir Gary. | Open Subtitles | . أول قانون من حكم الإتحاد . لا تعبر أبداً خط الإعتصام |
Ve son olarak, federal kanunun dokuzuncu maddesine göre... sporda kızlara eşit haklar tanınmalıdır. | Open Subtitles | وفي الأخير ، أنبه أن البند الـ 9 من قانون الإتحاد الرياضي يطالب بمساواة الفتيات في الرياضه |
Barış için birleşme önergesi savaş çıkarmak için kullanılmıştı. | Open Subtitles | إتفاقية الإتحاد للسلم، استخدمت لشن الحرب |
Birlikten ayrılmak Georgia'nın en temel hakkıydı! Doğru! | Open Subtitles | لقد كان من حق ولاية جورجيا الإنفصال عن الإتحاد |