"الإتفاق" - Traduction Arabe en Turc

    • anlaşma
        
    • anlaşmayı
        
    • anlaşmanın
        
    • Anlaşmamız
        
    • anlaşmaya
        
    • anlaşmadır
        
    • şu
        
    • kabul
        
    • anlaşmada
        
    • anlaşmadan
        
    • anlaşmıştık
        
    • Olay
        
    • Durum
        
    • anlaşmamızı
        
    • anlaşmamızın
        
    anlaşma bu değildi. Ya Latince. Polis buna inanacak mı? Open Subtitles لم يكن هذا الإتفاق فيليب و هل سيصدق الشرطة هذا؟
    Tae Gong Shil'i sana bağlayan anlaşma ne? Open Subtitles ما هو السبب الذي جعل تاي جونج سيل تقوم بهذا الإتفاق ؟
    İkimiz de anlaşmayı bir kez bozduk. Bu çılgınlık kontrolden çıkmadan kes şunu. Open Subtitles كلانا انتهك الإتفاق لمرة واحدة، دعنا نتوقف قبل أن يخرج الأمر عن السيطرة
    Artık ona anlaşmayı imzalattığına göre işe yarama şansı arttı. Open Subtitles سيشكلّ فرقاً لا محالة بعدما أجبرتِه على توقيع ذلك الإتفاق
    Sen anlaşmanın kendi kısmını yerine getirirsen hiçbir şey olmaz. Open Subtitles فقط حافظ على إتمام جزءك من الإتفاق وستكون الأمور بخير
    Anlaşmamız; posta rotam üzerinde calzone'leri almamdı. Open Subtitles أعتقد أن الإتفاق أن أوصل كالزونك في طريقي
    Hey, Ben anlaşmaya çalışıyordum. Şansın varken, yapmama izin vermeliydin. Open Subtitles كنت أرغب في الإتفاق كان يجب عليكِ الذهاب، عندما واتتكِ الفرصة لذلك
    Onu şimdi geri alıyorum, General. anlaşma bu şekilde, doğru mu? Open Subtitles سوف اقوم بإرجاعه الآن ايّها الجنرال - هذا هو الإتفاق ,صحيح؟
    Düşünüyorum da, belki ben gitmeden önce... bir anlaşma yapabiliriz... ben oradayken başkalarını görmemizde herhalde bir sakınca yoktur, değil mi? Open Subtitles أعتقد أنه قبل أن أرحل، يمكننا الإتفاق على أن مقابلة أناس آخرين بينما أنا بعيد،
    Ama tamam, çünkü anlaşma yaparken bunu kabul ettim. Open Subtitles لكن لا بأس بذلك، لأني اِخترت طوعاً عقد ذلك الإتفاق
    kendine çok güçlü ve acımasız bir düşman edindin, yaşlı adam işte anlaşma, büyükbaba bir gezgin olduğunu düşündüğüm birisi bunu barımda unutmuş bu büyük bir hazinenin haritası olabilir, ya da belki bir evin bunu bulmak için, paraya ihtiyacımız var hazırlık yapmamız gerek Open Subtitles لقد كسبت عدواً عتيّاً أيها العجوز هاك الإتفاق يا جدّي رجل مستكشف ترك هذه في الحانة
    Ben insanların düşüğündüğü gibi rahat değilim. İşte anlaşma. Open Subtitles أنا لست كما يظنوني الآخرين والآن إليك الإتفاق
    Artık ona anlaşmayı imzalattığına göre işe yarama şansı arttı. Open Subtitles سيشكلّ فرقاً لا محالة بعدما أجبرتِه على توقيع ذلك الإتفاق
    Sana bu anlaşmayı ayarlamak için bir sürü torpil yaptı. Open Subtitles لقد كان عليها فعل الكثير لتحصل لك على هذا الإتفاق
    Bu istihbarat belgesini kim gördü ve orijinal anlaşmayı kim onayladı. Open Subtitles وكذلك مدير الإستخبارات المركزية الذي قام بمراجعتها وقام بتأييد الإتفاق الأصلي
    Eğer soygun tekrarlanırsa anlaşmanın bozulacağanı söylediler, yüzlerine karşı söylemek zorundayız. Open Subtitles يقولون إن أعدنا السرقة وخرقنا الإتفاق فعلينا أن نقول ذلك أمامهم.
    Etik fırın-robotları hallettiği için Adila anlaşmanın kendine düşen kısmını yerine getiriyor. TED والآن بما أن إيثيك سلمت الأفران الآلية، على أديلا أن تفي بقسمها من الإتفاق.
    Anlaşmamız yolu tamir etmen içindi, iyice berbat etmen için değil. Open Subtitles الإتفاق بأن تصلح الطريق لا أن تزيدة سوءاً
    anlaşmaya göre borcuna karşılık, arazinin üçte birini bize devredecekmişsin. Open Subtitles ـ الإتفاق كان على أن تُسلم لنا ثلث أرضك لتفي دينك
    Yatağımı getirdin. anlaşma anlaşmadır. Open Subtitles لقد قمت بإحضار المرتبة لي و الإتفاق هو الاتفاق
    anlaşma şu: Artık boruyu sen döşeyebilirsin. Open Subtitles الإتفاق أنك تستطيع أن تقيم معها العلاقة الآن
    Yapılan analiz bunun kabul edilebilir bir risk olduğunu ortaya koydu. Open Subtitles لقد تم تقييم المخاطر و تم الإتفاق على قبول درجة المخاطرة
    Kimse anlaşmada birini öldürmekle ilgili bir şey söylemedi. Open Subtitles لم يذكر أحد أيُ شيءٍ فى الإتفاق بشأن قتل أحد.
    Bu anlaşmadan önce hiç kavga etmemiştik. Open Subtitles لعلمك، لم ينشب بيننا شجاراً واحداً قبل الإتفاق
    Seni buraya kabul ettiğimde anlaşmıştık ona göz kulak olacaktın. Open Subtitles عندما أخذتكَ أنت وأختك كان الإتفاق أن ترعاها
    Hepimiz sonunda kuzgunla karşılaşırız. Olay da bu zaten. Open Subtitles ،جميعنا نواجه الغراب في النهاية هذا هو الإتفاق
    Durum şu, senden emir almam ve şuradaki üniversiteliden kesinlikle emir almam. Open Subtitles لذا هذا الإتفاق ، أنا لن أسمع كلامكم وأكيد لن أسمع كلام هذا التلميذ هنا
    Yeni anlaşmamızı çikolatalı sütle kutlayalım. Open Subtitles لنحتفل بهذا الإتفاق بإضافة الشوكولاة للحليب
    anlaşmamızın bir kısmında, onun sana benden, bahsetmemesi gerekiyordu ve üzülerek pazarlığımızı sonuna kadar götürmediğini görüyorum. Open Subtitles كجزء من الإتفاق لم يفترض أن تخبرك من أكون وأنا آسف أنها لم تلتزم بجانبها من الإتفاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus