Ama Diriliş gemisi de olan bir Cylon bölgesine sıçradıktan sonra. | Open Subtitles | لكن لن يتم حتى نعبر لمنطقة السيلونز مع وُجود سفينة البعث |
O yüzden ikinci bir plana ihtiyacımız var ve bu B planı tam da ikinci tür ölümsüzlük hikayesinin vaadi; yeniden Diriliş. | TED | إذن نحن نحتاج إلى خطة بديلة وبالتحديد نوع الخطة باء التي تقدمها لنا قصة الحياة الأبدية. وهي البعث. |
Hastalık bulaşmış bir Cylon ölür ve hastalığı Diriliş gemisine getirirse hızla yayılabilir ve bütün ırkımıza hastalığı bulaştırabilir. | Open Subtitles | إذا لقى سيلونز مُصاب حتفه وقام بحمل هذا المرض إلى سفينة البعث رُبما قد ينتشر المرض ويقضى على جنسنا بالكامل |
Kimileri içinse, tüm bu yeniden dirilme ve mezardan çıkma fikri, adeta, kötü bir zombi filmi gibi. | TED | لكن بالنسبة للأخرين فكرة البعث كليتًا والإنبثاق خارج القبر غير محتملة تمامًا كفيلم زومبي سيء |
Bunu haber verdiğim için üzgünüm ama oğlunuz Baas Partisi tarafından tutuklandı. | Open Subtitles | اني آسف ولكن ابنكِ أبراهيم قبضوا عليه حزب البعث |
Söylentilere göre, Diriltme büyüleri hakkında bilinebilecek her şeyi biliyor. | Open Subtitles | خلاصة الكلام بأنه يعرف كل شئ عن تعاويذ البعث |
Ganj'ın sonsuz yaşama doğru aktığına ve onları tekrar dirilişin ötesine götürdüğüne inanırlar. | Open Subtitles | يتدفق نهر الغانج باتجاه الحياة الأبدية مايعطيه القوة في أخذهم إلى مابعد البعث |
Diriliş gemisi menzilimiz içine girdiğinde hastalık bulaşmış tutukluları öldürürüz. | Open Subtitles | ستوجد سفينة البعث وبمُجرد أن تصبح سفينة البعث فى مدانا نقوم بإعدام سُجنائنا السيلونز |
Virüs Diriliş gemisine bulaşınca... | Open Subtitles | , وبمُجرد أن يصبح الفيروس فى سفينة البعث |
Diriliş gemisi menzile girmeden hepsi ölmüşler. | Open Subtitles | لقد لقوا حتفهم قبل أن تصل مركبة البعث لمدانا |
Diriliş umuduyla beraber, sonsuz hayata. | Open Subtitles | من أمل ويقين من البعث, إلى الحياة الأزليّة. |
Sen, Diriliş ve Hayat, o güne dek onu görüşünün ihtişamıyla aydınlatırsın böylece Senin Hükümdarlığının görkemini görebilir. | Open Subtitles | حتى اليوم الذي ستقوم به بعد البعث والحياة بإنارته عبر رؤية نورك وذلك حتى يرى مجد مملكتك |
İlk dirilme yargılandığında ikinci Diriliş gerçekleşecek. | Open Subtitles | عندما يتم محاسبة الأولين. البعث الثانية سيكون علينا. |
Diriliş'te Piero Della Francesca kendini freske yerleştirmişti. | Open Subtitles | في لوحة البعث قام بييرو ديلا فرانشيسكا بوضع نفسه |
dirilme hikâyeleri yayıldıkça, ismim, İbranicedeki "Yohanan" ile karıştı. | Open Subtitles | وكلما انتشرت حكاوي البعث كان الإسم صعب بالعبرية.. يوهان |
Efendimiz İsa Mesih mezarda üç gün dinlendikten sonra Sana inananlara yeniden dirilme güvencesi veren kardeşimiz Eduardo'yu huzur içinde yatır. | Open Subtitles | ربنا يسوع المسيح، الذي بعد الرقود لثلاثة أيام في الضريح وقدّم تأكيدا على البعث |
Burada tutuluyorlar. Eski bir Sovyet devri Baas Partisi hapishanesinde. | Open Subtitles | إنهم محتجزون هنا، في سجن قديم لحزب البعث من العهد السوفيتي |
NasıI yapacağını göstermiyor ama bazı Diriltme büyülerine ve iksirlerine gönderme yapıyor. | Open Subtitles | الأمر لا يتعلق بالارشاد ولكنه يشير إلي تعويذة محددة عن البعث وبعض الجرعات |
Ve aniden senin mucizevi dirilişin. | Open Subtitles | ولكنها مسألة لحظات ثم لحظة البعث الإعجازى |
-...ama yeniden dirilmeyi o bile başaramaz. | Open Subtitles | -لكن ليس حتى أنّه يمكنها أن تخرج من البعث |
DİRİLİŞTEN 2 GÜN ÖNCE | Open Subtitles | "يومين قبل البعث" لقبائل أصلية "يومين قبل البعث" تعود أصولها |
Annen işbirliği olsaydı , Buraya olurdu dirilişini tanık için . | Open Subtitles | لو ان والدتك تعاونت، لكانت هنا الان لتشهد البعث. |
Bu yeniden dirilmelere hiç alışamıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أعتاد ابدا على هذا... البعث |
Ölüm ve biyolojinin gücünün sana yeniden doğuş getireceğini umuyorum. | Open Subtitles | إنني آمل أن تتمكن قوى الموت وعلم ... الأحياء من منحك ... إعادة البعث |