Kapıyı açın ve ellerinizi indirin. Alçaklığınızın sonu geldi artık. | Open Subtitles | افتح البوابة و ضع أسلحتك جانبا، لقد حانت نهاية ظلمك |
Ben de Kapıyı kırdım. Ama övünmüyorum. Hadi işe koyulalım. | Open Subtitles | أنا كسرت البوابة ، لكنّي لم أثرثر بإنجازي لننطلق الآن |
Ne Geçit ne de gezegendeki başka bir şey imha olmadı. | Open Subtitles | لا البوابة و لا اي شيء آخر على هذا الكوكب دمر. |
Kızım Provindence'den gelen uçuşta. - kapı 11'de ve oraya dönmem gerekiyor. | Open Subtitles | و قد دخل للتو هي عند البوابة ال11 نزلت للتو من الرحلة |
Şunlara bak, geçidi elle çeviriyorlar, tanrı aşkına, bu inanılmaz. | Open Subtitles | أنظر إليهم انهم يحاولون ادارة البوابة يدويا شيء مدهش للغاية |
Sizi temin edebilirim, efendim, fanatik Konsolosluk arazisine bu kapıdan girmedi. | Open Subtitles | أؤكد لك أن المتعصبين لم يدخلوا أرض المفوضية من هذه البوابة |
Hiç öncesinde bin kere yapmış olduğunuz gibi check-in'den geçtikten sonra kapıya varana kadar biletinizi kaybettiğinizi düşündünüz mü? | TED | هل سبق وأن بدا لك أنك ستفقد تذكرت سفرك ألف مرة وأنت تمشي من إنهاء إجراءاتك إلى البوابة ؟ |
Bu kapının tepesinde, en az beş-altı tane sahipsiz ceset bulursun. | Open Subtitles | على قمة هذه البوابة ستجد على الأقل خمسة أو ستة جثث |
Eğer beni buradan çıkartmak istiyorsan, şu lanet Kapıyı aç. | Open Subtitles | اذا كنتم تريدوننى أن أخرج من هنا أفتحوا البوابة اللعينة |
Bir nöbetçinin Kapıyı açtığını düşünüyoruz, ve o da yürüyerek çıktı. | Open Subtitles | نعتقد أن حارس معين قام بفتح البوابة وهي فقط خرجت مبتعدة |
Döndükten sonra, Kapıyı gömeceğiz ve kimse bir daha bizim ismimizi duymayacak. | Open Subtitles | بعد عودتي , سنقوم بدفن البوابة و لن يسمع عنا أحد بعدها |
Lazerli flaş ile kameraları etkisiz hale getirip plazma meşalesiyle Kapıyı kesmişler. | Open Subtitles | لقد أستعملوا وميض الليزر لكي يُعموا الكاميرا وشعلة البلازما للعبور من البوابة |
Efendim, gerçek şu ki, Geçit yapmasını istediğimiz şeyi yapma yeteneğine sahip olmayabilir. | Open Subtitles | سيدي, الحقيقة هي, أن البوابة ربما لا تقبل عمل ما نريد أن نفعله |
Eğer Geçit, otuzsekiz dakikalık döngüsünün sonunda kapanmazsa ne olur? | Open Subtitles | ماذا اذا لم تغلق البوابة فى نهاية دورة 38 دقيقة؟ |
Yediden sonraki beş numaralı kapıdan kalkıyor. kapı diğer terminalde. | Open Subtitles | تنطلق في الخامسة بعد سبع دقائق البوابة في المحطة الأخرى |
Buradaki ana kapı ve batı duvarının altındaki şu nokta. | Open Subtitles | البوابة الرئيسية هنا 00 وتلك النقطة تحت الحائط الغربي 000 |
Hayır, ya bütün bu kale çökerse, demek istediğim, ya tüm bunlar kaybedilirse, ...burada kalırsam geçidi tekrar kurabilirim. | Open Subtitles | لا ، ماذا لو إنهارت القلعة حول البوابة قد يضيع كل هذا لو بقيت قد أخرج البوابة من جديد |
Bir gece kapıya yaklaştıklarında onları gördüm ve onlara aniden bağlandığımı hissettim. | TED | رأيتهم في إحدى الليالي يقتربون من البوابة حينها، شعرت اتصالًا مباشرًا بهم. |
Çünkü bu kapının sadece özel belgeleri olan hükümet çalışanlarına açıldığını herkes biliyor. | Open Subtitles | لأن الجميع يعرفون أن هذه البوابة تفتح للموظفين الحكوميين والمواطنين ذوي الترخيصات الـخـاصـة. |
Şikago'ya 22 Sefer Sayılı Uçuş beş numaralı kapıda yolcu almaktadır. | Open Subtitles | الرحلة رقم 22 الذاهبة إلى شيكاغو تصل الأن عند البوابة الخامسة |
İçeriye erzak depolayın! Surlardaki nöbetçileri iki katına çıkarın! Kapıları kapatın! | Open Subtitles | إجلب الإحتياطى بالداخل ضاعف الحراسة و أغلق البوابة .الأن. |
Liseli kızlar gibi hissettim. Kalbim geçitten geçtiğimiz zamankinden daha hızlı atıyordu! | Open Subtitles | لقد شعرت انني طفلة، قلبى يدق أسرع مما فعل عند عبوري البوابة |
Yolculuk etmeye devam edecekler için çıkış kapısı bilgileri mevcuttur. | Open Subtitles | سيداتي سادتي، لدينا معلومات من البوابة لمن سيقوم بإكمال الرحلة |
portal nerede Peki, biz biliyoruz, biz sadece tersine çevirmek için nasıl bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، نحن نعلم أين نجد البوابة نحن فقط لا نعلم كيف نعكسها |
Organik malzemenin 584'teki geçidin sondadan teyit talep etmesine yardımcı olacağını umuyoruz. | Open Subtitles | نأمل ترغم المواد العضوية البوابة 584.. على اعتراض المسبار وطلب رمز الدخول |
Bu olmadan önce, yani şafak sökmeden onu geçide çekmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب أن نستدرجه إلى البوابة قبل أن يحدث هذا وقبل الشروق |
464 sefer sayılı Washington yolcularının 2. çıkış kapısına gelmesi rica olunur. | Open Subtitles | ستبدأ الآن مراحل إقلاع الرحلة 464 المتجهة إلى واشنطن عند البوابة 2 |