| Bu düğmeye gemi hareket etmeye başlayana kadar asla basmamalısınız. | Open Subtitles | ذلك الزر لا يجب أن يضغط حتى السفينة تبدأ التحرك. |
| 6. ve 7. bloklardan başlayarak bölge şefinizin yönergesine göre hareket edin. | Open Subtitles | بدأً من 6 إلى 7 للعمارات السكنية . التحرك من منطقـتكم فوراً |
| Tekrar birleşmek için yeterince küçük, ama ışık hızına yakın hızlarda hareket ediyorlar. | Open Subtitles | صغير بما فيه الكفاية لاعادة الاكتمال لكن التحرك في سرعة تقارب سرعة الضوء |
| Leopar çoktan harekete geçmiş durumda. İlk avını yakalarken, sürü... | Open Subtitles | فالفهد بدأ التحرك يطبق على فريسته بينما يتفرق باقي القطيع. |
| hareket bile edemiyorum evlat. Sanki vücudumdaki her kas acıyor. | Open Subtitles | لا يمكننى التحرك حتى كأن كل عضلة فى جسدى تتألم |
| hareket bile edemiyorum evlat. Sanki vücudumdaki her kas acıyor. | Open Subtitles | لا يمكننى التحرك حتى كأن كل عضلة فى جسدى تتألم |
| Önemsiz bir düşüş sanmıştık, ama artık konuşamıyor ve hareket edemiyor. | Open Subtitles | ظننا أنه مجرد سقوط لكنه لا يمكنها التحرك أو التحدث الآن |
| hareket bile edemiyorum. Öyle tıkınmışım ki, seksin beklemesi gerekecek. | Open Subtitles | لا يمكنني التحرك معدتي ممتلئة يجب على الجنس أن ينتظرني |
| Aliya Bose, Preeti Sabarwal, Komal Chautala... Hiç bir oyuncu hareket edemiyor. | Open Subtitles | عاليا بوس بريتى سابريفال و كومال شتالة لا لاعبة يمكنها التحرك لأنش |
| Doktor hareket edemiyor o da etkilendiğinde hareket edemiyordu, demek ki... | Open Subtitles | الدكتور لا يستطيع التحرك و عندما كانت ممسوسة، لم تستطع التحرك |
| Ben... Hayır, berbat hâldeydim. Annem beni almaya geldiğinde hareket bile edemiyordum. | Open Subtitles | لا، فقد كنت منتشيا جدا واتت امي لتحضرني ولم اتمكن من التحرك |
| Bunun anlamı, o, görünmeden ve sessizce hareket etmeyi öğrenmeli. | Open Subtitles | وهذا يعني أن عليه التحرك بصمت ومن دون أن يُرى |
| Güvenlik ekibini hareket geçirdinizmi en iyi kaçma şansınız onlarla gitmektir. | Open Subtitles | بمجرد جعل فريق الامن يتحرك افضل فرصة لك هي التحرك معهم |
| Ve çıkmaya hazır olduğunda bacakların hareket edemediğinde, ciğerlerin nefes alamadığında gözlerin göremediğinde bileceksin ki herşey daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | ..وعندما توشك أن تخرج و ساقيك لا تستطيع التحرك و رئتيك لا تستطيع التنفس و عينيك لا تستطيع أن ترى |
| Doğru, şu an ancak bu kadar hızlı hareket edebilirim herhalde. | Open Subtitles | صحيح، ربما يتعلق هذا الموقف بشأن التحرك بأسرع ما يمكنني الآن |
| AIDS farkındalık yaratmamızı, sesimizi duyurmamızı ve harekete geçmemizi sağladı. | TED | لقد ساعدنا الإيدز على التحرك. لنقف، لنتكلم ولنفعل. |
| [Ses hareket ediyor.] Bu özellikleri araba sesi gibi küçük bir ses varlığına aktarırım. Böylece müziğin devinim gücü sesi harekete geçirebilir. | TED | أنتقل إلى كيان صوتي صغير مثل صوت سيارة، قوة حركة الموسيقى، بحيث يمكن لهذا الصوت التحرك. |
| Yürümeye başlasak iyi olur çünkü parkın ta diğer ucunda. | Open Subtitles | لذا علينا التحرك لانها تقع على الجانب الأخر من الحديقة |
| Eğer kanıta ihtiyacın varsa nasıl devam edeceğimiz konusunda engin bilgilerinize ihtiyacımız olacak. | Open Subtitles | و اذا كنت تريد اثبات تريد السلطات مساهمتك في كيفية التحرك الى الامام |
| Helikopter pilotları ile helikopterin sahipleri arasında Votka yüzünden bir ödeme tartışması çıktı ve orada kaldık. yola devam edemedik. | TED | كان هناك نوع من الجدل حول الدفع بسبب الفودكا بين كابتن الهيلوكبتر ومالكي الهيلوكبتر، لذلك علقنا. ولم نستطع التحرك. |
| Hemen Gitmemiz lazım, haydi benimle gel. | Open Subtitles | يَجِبُ علينا أن نسرع في التحرك من هنا،تعالى معي |
| Bizimle birlikte ilerlemeye niyetli ama ilk önce biz saldırmalıyız. | Open Subtitles | إنه ينوي التحرك ضد كلانا ويجب علينا ان نضرب أولاً |
| Sola gitmek için, sola ayağını oynatmaz, sağ baş parmağının üstüne basarsın. | Open Subtitles | اذا أردت التحرك الى اليسار تضغط على الاصاب اليمنى |
| Birinci Efendi seni duyamıyor! Yürü! | Open Subtitles | المعلم الأول لا يستطيع سماعك تابع التحرك |
| Önce kalkanın içine girip, sonra tankların arkasına geçmemiz gerek. | Open Subtitles | أولاً علينا التحرك إلى الدرع وبعدها يمكننا السير وراء الدبابات |
| Rasgele hamle yapmazsın. | Open Subtitles | . لكن هذا لا يعني انه بإمكانك التحرك حيثما شئت |
| Dokuz kişi saydık, artı bir hareketli. | Open Subtitles | لقد أحصينا 9 بالإضافة إلى واحد دائم التحرك |
| Ağır silahları yakında üzerimizde olur. gitmeliyiz. | Open Subtitles | ستبدأ قنابلهم بالسقوط علينا فعلينا التحرك من هنا |
| Bu insanlar Yürüyebilir mi? | Open Subtitles | هل بإمكان هؤلاء الناس التحرك ؟ |