"التعايش" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşamak
        
    • yaşayabilirim
        
    • yaşamayı
        
    • baş
        
    • yaşamaya
        
    • yaşayamam
        
    • kabul
        
    • yaşayabileceğim
        
    • uyar
        
    • barış
        
    • devam
        
    • yaşam
        
    • birlikte
        
    • yaşamanın
        
    • yaşayamadı
        
    Bu hastalıkla yaşamak bana bilim ve tıbbın insan çabası olduğunu öğretti. TED علمني التعايش مع هذا المرض أن العلم والطب يمثلان مسعى إنسانياً عميقاً.
    Kriz sonrası tüketicinin üçüncü kanunu ise dayanıklı ve sürekli yaşamak. TED القانون الثالث لمستهلكي ما بعد الأزمة هو التعايش مع منتجات طويلة العمر
    Diğer yandan, bununla yaşayabilirim. Open Subtitles من الناحية الأخرى سأكون قادر على التعايش معه
    Ve ben onsuz yaşamayı öğrendim, bana olan ihtiyacı olmadan yaşamayı öğrendim. TED وقد تعلمت مع كيفية التعايش مع فقدانه وكذا التعايش مع عدم اعتماده علي.
    Kendinle nasıl baş edebildiğini bilmiyorum adamım. Open Subtitles يارجل، أنا لا أعرف كيف يمكنك التعايش مع نفسك.
    Sanki boşanıyormuşuz da, birlikte yaşamaya devam etmek zorundaymışız gibi. Open Subtitles انه يبدو مثل المطلقين,فقط يجب ان نستمر التعايش مع بعض
    Yalnız öldüğü düşüncesiyle ve katili hala oralarda bir yerlerdeyken rahat rahat yaşayamam. Open Subtitles فكره انه مات وحيداً؟ قاتله لازال في الخارج لا يمكنني التعايش مع هذا
    Yaptığının yanlış, bencil ve aptalca bir şey olduğunu bilse bile artık bu vicdan azabıyla yaşamak zorunda. Open Subtitles لا يهم إذا عرف الآن إنه كان مخطأ وأناني وغبي إنه فقط شيئ سيكون عليه التعايش معه
    Belki de gerçekler yerine hayallerle yaşamak daha kolay. Open Subtitles ربما يكون التعايش مع الخيال أسهل من الحقيقة
    Bioroidlerler beraber yaşamak ya da kendi ırkının yok oluşu. Open Subtitles التعايش مع البيورياد او التطور الي الوجود البشري الجديد
    İşini sinir bozucu hale getirdim ve bu gerçekle yaşamak zorundayım. Open Subtitles جعلت وظيفته عناءاً و كان علي التعايش مع هذا .لكنللظهورامامالكاميرا.
    Böyle yaşamak senin için zor olmalı. Open Subtitles لابد بأن هذا صعب عليكِ .. التعايش مع هذا
    Yapabileceklerimizin beklentisi içinde yaşamak varken. Open Subtitles عندما نستطيع التعايش برهبة ما قمنا بفعله ما قد قمنا بفعله
    Ve diğer şey, bir savaşta çarpıştım yani spor çocuksu bir şeyse, bununla yaşayabilirim. Open Subtitles وأريد أن أذكر شيء اخر لقد قاتلت في حرب لذا الرياضة لعبة طفولية أستطيع التعايش مع ذلك
    Yani, iyi olmadı ama bununla yaşayabilirim. Open Subtitles أعني، ذلك ليس عظيماً، لكن يمكنني التعايش مع ذلك
    Eğer böyle yaşamayı beceremiyorsan buradan çeker gidersin. Open Subtitles إذا كنت لا تستطيع التعايش مع ذلك غادر المخيم
    İnsanları hayatla baş edebilecekleri konusunda aldatır. Open Subtitles فهو يضلل الناس بالإعتقاد بأنه يمكنهم التعايش مع الحياة
    Bununla yaşamaya çalışmak bizi hasta eder, geri çekilme. Open Subtitles سنمرض أذا حاولنا التعايش مع هذا لذلك لا تتراجع الأن
    Bu acıyla yaşayamam, onu da yaşatmam." Open Subtitles وقد قال لي بأنه يحب شخص ما أنا لا أستطيع التعايش مع هذا , ولا حتى هو
    Anlaşmayı kabul ettin. Bu işi yapacaksın. Open Subtitles لقد اشتريت لنفسك هذه الصفقة وعليك التعايش معها
    Ve bana birlikte yaşayabileceğim bir şey vereceğim. Open Subtitles و هو سـيعطيني شيئا ما أستطيع التعايش معه
    - Evet, bana uyar. - Harika. Open Subtitles حسناً ، استطيع التعايش مع ذلك حسناً ، هذا عظيم
    Tüm vampirlerin arzusu insanlarla barış ve uyum içinde yaşamaktır. Open Subtitles كل ما يبتغيه مصاصو الدماء هو التعايش السلمي مع البشر
    Var olduysa da, barış içinde ortak yaşam fazla uzun sürmedi. Open Subtitles التعايش السلمي إن وجد من قبل فكان لفترة صغيرة
    Sadece makinenin nasıl çalıştığını değil, onlarla birlikte yaşamanın nasıl olduğunu da. TED ليس فقط عن كيفية عمل تلك الآلات، بل عن ماهية التعايش معهم.
    Araştırmacılara başka bir sorun var gibi gösterttiniz ama o bu gerçekle yaşayamadı. Open Subtitles جعلتُم المُحققين يعتقدون أنّه كان شيئاً آخر، لكنّه لمْ يستطع التعايش مع ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus