"التوفير" - Traduction Arabe en Turc

    • tasarruf
        
    • Birikim
        
    • el
        
    • Tutumluluk
        
    • Tasarruflar
        
    Bunlardan tasarruf eder, bir de arkadaş bulursam kolay olur. Open Subtitles و سوف تكون الأمور أسهل مع التوفير و زميل السكن
    Tüm kıyafetlerimi kullanılmış ve tasarruf mağazalarından ikinci el alıyorum. TED انا أحصل على ملابس قد استعملت من قبل من مخازن التوفير و مخازن التوزيع
    tasarruf klasik bir ikili benlik problemidir. TED إن التوفير هي مشكلة كلاسيكية بين النفس الحاضرة و تلك المستقبلية
    Birikim yapmaya bir yerlerden başlamalıyız, Doktor. Open Subtitles علينا أن نبدأ في التوفير من نقطة ما، يا دكتور.
    Tutumluluk ve ekonomi erdemlerine sahip olmadan hiçbir hane başarılı olamaz. Open Subtitles الاقتصاد و التوفير هما فضيلتان" "لا تنجح بدونهما إدارة المنزل
    - Luke Brandon ile tanıştırayım. - Doğru Tasarruflar'ta çalışıyor. Open Subtitles أريدك أن تقابل (لوك براندون) من مجلة (التوفير الناجح)
    Şimdiki benlik hiç tasarruf yapmamak ister. TED فالحاضرة لا ترغب في التوفير على الإطلاق.
    Açık olarak, insanların bunu yapmasını istemiyorum, çünkü reklamcı olarak tasarruf etmeye olan saygım gereksiz harcamaların ertelenmesi olarak kabul edilebilir. TED من الواضح أني لا أريد أن يقوم الناس بهذا لانني رجل إعلانات وأميل لإعتبار التوفير مجرد إيقاف للعوز الدائم للإستهلاك
    Fakat tasarruf sistem açısından yapılacak en yanlış şeydir. TED لكن التوفير هو أكثر الأشياء الخطأ لعملها من وجهة نظر النظام.
    Kurulum maliyetinden tasarruf edilmesinin yanında kaynak tasarrufu da sağladı çünkü iki fonksiyon bir elementte birleştirildi. TED بجانب التوفير من كلفة الإعداد، وهذا أيضاً يحفظ الموارد، لأن كلا الوظيفتين تتحدان في عنصر واحد.
    Burada fazla ışık yoktu. Elektrikten tasarruf etmeye çalışıyorlar. Open Subtitles لم يكن هناك ضوء كثير هنا يحاولون التوفير في كهرباء
    AMA BANKAYA UGRAYIP, BU tasarruf BONOLARINI BOZDURMAMIZ GEREKIYOR. Open Subtitles علينا المرور بالمصرف لقبض سندات التوفير هذه
    Seksenlerin sonunda yüzlerce tasarruf ve kredi şirketi batmıştı. Open Subtitles و بنهاية هذا العقد أفلست المئات من شركات التوفير و الائتمان
    Binlerce tasarruf ve kredi yöneticisi şirketlerini hortumladığı için cezaevine girdi. Open Subtitles الآلاف من مديرى التوفير و الائتمان تم سجنهم بتهمة اختلاس و سرقة شركاتهم
    Kendi atlarınızı kullanırsanız, tasarruf edersiniz. Open Subtitles بالطبع، إذا إستخدمت أحصنتك الخاصة ، يمكنك التوفير
    tasarruf hesabında 1,400 dolar var. Open Subtitles لديه 1400 دولار فى حساب التوفير ويقوم بالدفع شهرياً
    Kısaca özetlersek, görüşmelerimiz tasarruf üzerine olacak. Open Subtitles عملك بإختصار معنا ، في كلمة واحدة هو التوفير
    Ama Birikim hesaplarında en çok para bulunduranlar sıradan insanlardır. Open Subtitles ليس شيئاً سهلاً إن أشخاصاً لديهم أكبر قدر من المال بفضل التوفير
    Bana bunun hala Birikim hesabından geldiğini mi söyleyeceksin? Open Subtitles لا تزال تريد أن تقول لي انك تحصل علي النقود من حساب التوفير الخاص بك؟
    İkinci el mağazasındaki kadın da yıllardır bu pantolonu kimsenin denemediğini söyledi. İnanabiliyor musunuz? Open Subtitles وبعدها سيدة في متجر التوفير قالت أن لا احد لم يجرب أن يرتديهم لسنوات أتصدقون هذا ؟
    Tutumluluk, ısrar ve çok çalışma... Open Subtitles ...التوفير, الصناعة والعمل الجاد
    Bu da Bay Doğru Tasarruflar'a. Open Subtitles وهذه من أجل سيد (التوفير الناجح)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus