"التوقع" - Traduction Arabe en Turc

    • Tahmin
        
    • Beklentisi
        
    • bekleyemezsin
        
    • beklenti
        
    İki çocuğunu boğan bir anne hakkında Tahmin yürütmeye hakkımız yok bence. Open Subtitles بصراحة لا أعتقد بأن حق لنا التوقع عن الأمر التي أغرقت أطفالها
    Ve bunu da yaklaşık olarak Çin ve Hindistan'da kişi başına düşen gelirin, hangi yılda batı toplumlarındakiyle aynı düzeye ulaşacağını Tahmin ederek yapmaya çalışacağım. TED و سأفعل ذلك بأن أحاول التوقع بدقة في أي عام متوسط دخل الفرد في الهند، و في الصين سيصل متوسط دخل الفرد في الغرب.
    On dakikada bar soymak. Hayattan beklentisi: Joker olmak. Open Subtitles يمكنها سرقة البار فى غضون عشر دقائق التوقع للحياة:
    7.sınıflara havai fişek satmak. Hayattan Beklentisi: Open Subtitles يبيع الألعاب النارية لطلاب المستوى السابع التوقع للحياة:
    Bir insanın bastırılmış duygularını sonsuza kadar içinde tutmasını bekleyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك التوقع من شخصاً أن يبقى الأشياء مخبئة بداخله إلى الأبد، أيمكنكِ ؟
    ABD'nin çoğu bölgesinde, toplumdaki temel beklenti nezaket ve mahremiyet arasındaki dengeyi korumak. TED في معظم أنحاء الولايات المتحدة، التوقع الأساسي في الأماكن العامة هو أننا نحافظُ على التوازن بين الكياسة والخصوصية.
    kayda değer diğer bir konu ise bir boyutlu olması oyle bir Tahmin ki TED النقطة الآخرى الجديرة بالملاحظة هو كيف أن هذا التوقع يتسم بأنه ذا بعد واحد.
    Bu silahla ya da onsuz insanlarına ve bu gezegene ne olacağını Tahmin edemem. Open Subtitles أنا لا أستطيع التوقع ماذا سيحدث مع أو بدون السلاح. أنا فقط
    Tahmin edemeyeceğini biliyorum, sadece bunu takdir edebileceğini düşündüm. Open Subtitles أعلم أنه لا يمكنك التنبؤ ظننت فقط أن بإمكانك التوقع
    - İyi bildin. Eminim Tahmin etmişsindir. Bebek olan benim. Open Subtitles في الحقيقة نعم, كما إنك أصبت التوقع أنا الطفل
    Gel-git kadar kolay Tahmin, evcil hayvanlar kadar kolay terbiye edilirler. Open Subtitles انهم سهلي التوقع كالمد والجزر سهلي التدريب كالحيوانات الاليفة
    Tahmin edebileceğiniz üzere yerel yetkililer ne olduğunu çözmeye ve yardım yolları bulmaya çalışıyor. Open Subtitles بوسعك التوقع أن السلطات المحليه تحاول فهم ماذا حدث و كيف يمكنها المساعده
    Hayattan Beklentisi: Önce salaklar ve zavallılar gider. Open Subtitles رجل البيره وفى بعض الأوقات يعمل بمطعم أسماك السرطان الأحمر التوقع للحياة:
    Hayattan Beklentisi: Dileğini dileyebilmek. Open Subtitles تتوق بشده للخروج من المدينه التوقع للحياة:
    Hünerleri: Dar alanlara sığabilmek. Hayattan Beklentisi: Open Subtitles يستطيع التكيف مع أى وضع حرج التوقع للحياة:
    Kısa kollu giymek, çifte taşımak, günü kurtarmak. Hayattan beklentisi: Open Subtitles تلبس قميص بدون أكمام ، تحمل بندقية ، ومُنقذة التوقع للحياة:
    Bunlarla oynama arzumu bastırmamı bekleyemezsin benden. Open Subtitles لا تستطيع التوقع أني سأقاوم اللعب بكل هذا
    Tavşanları yatağına koyup sıçmamalarını bekleyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك وضع أرانب على السرير و عدم التوقع منهن أن يتغوطنْ على سريرك.
    Tüm bunları benim yapmamı bekleyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك التوقع مني فعل هذه الأمور.
    Bilirsin benim için beklenti umudun aldatıcı kuzeni gibidir. Open Subtitles انت تعرف، بالنسبة لي التوقع هو نوعا ما مثل ابن العم المخادع للأمل
    Çalışan bir sihirbazın eşya kutusundaki en iyi aracı bizlerin deyimi ile "sahte beklenti"dir. Open Subtitles في عمل الساحر أفضل أداة في صندوق المعدات هو شيء صغير ندعوه " التوقع الخاطئ " إذا لعبته بشكل صحيح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus