- Hayır. Ama Avusturya'daki hayatı çok farklıydı. Bırakıp gelmesi zor olmuş olmalı. | Open Subtitles | كلا، ولكن لابد أنه أمر شاق أن تهجر الحياة التي اعتادتها في النمسا |
O biletleri eline almak sahip olabileceğin hayatı düşünmek Jennifer'ı yeniden bulmak. | Open Subtitles | افكر بشأن الحياة التي ممكن ان احصل عليها ان اجد جينيفر مجددا |
Kendin ve çocukların için nasıl bir hayat istiyorsan senin olacak. | Open Subtitles | ولكن مهما كان نوع الحياة التي تتمنينها لنفسك، ولولديك، فستحصلين عليها. |
Birlikte yaşamaya çalıştığımız hayattan kişisel olarak asla pişman olmayacağım. | Open Subtitles | سوف أندم شخصياً على الحياة التي حاولنا أن نتشاركها معاً. |
Birinin hayatını kurtarırsan neler olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعرف ما الذي يقولونه عن الحياة التي أنقذتها؟ |
Eğer affetmeye karar vermeseydim şu anda olduğum bir hayata sahip olamazdım. | Open Subtitles | ولو لم أقرر المسامحة، فلم أكن لأحصل على الحياة التي أملكها الآن. |
Yoksa bu birlikte yaşamamız gereken hayatın bir gerçeği mi? | TED | أو إنها احدى حقائق الحياة التي يجب أن نتعايش معها؟ |
İstediğin her şeye sahip olabilecekken bu hayatı mı seçiyorsun? | Open Subtitles | يمكنك الحصول على كل ماتريد أهذه الحياة التي تريدها ؟ |
Benim için bu son iyiliği yap ona hak ettiği hayatı yaşatabilirsin. | Open Subtitles | أسدِ لي هذا الصنيع الأخير، و بإمكانك أن تمنحها الحياة التي تستحقّها. |
Geri dönüp ona hak ettiği hayatı vereceğim, zorla yaşadığı hayat değil. | Open Subtitles | وأنا سوف أعود وأمنحه الحياة التي يستحقها ليس الحياة التي أُجبر عليها |
Birlikte mutlu yaşamalı ve sana vaat ettiğim hayatı yaşamalıydık. | Open Subtitles | يفترض أن تكون سعداء .سوياً ونعيش الحياة التي وعدتك بها |
Ama sonra diğer yanım harap oldu. Çünkü yaşamak istediğin hayatı kaybettiğini anladım. | Open Subtitles | لكن عندئذٍ جزء آخر كان مكروبًا، إذ أدركت أنّك فقدت الحياة التي شئتِها. |
İnsanoğlu olarak bize, kim olduğumuzu anlama kabiliyeti gibi bir nimet verilmiş, hangi katkıyı yapabiliriz ve ne tür bir hayat sürmek istiyoruz. | TED | ولكوننا كائنات بشرية، فإننا نملك نعمة القدرة على فهم ذاتنا، وعلى معرفة ما نريد تقديمه ونوع الحياة التي نريد أن نعيشها. |
Böyle bir hayat yaşamak gerçekten yaşamak demek değil midir? | Open Subtitles | أليست هذه هي الحياة التي أردنا أن نعيشها على هذه الأرض ؟ |
Mahvettiğim bir hayat ve neredeyse mahvettiğim başka bir hayat. | Open Subtitles | عن الحياة التي دمرتها وعن حياة أخرى كدت أدمرها |
"Bizi bekleyen hayata sahip olmak için planladığımız hayattan kurtulmaya istekli olmalıyız." | Open Subtitles | على التخلي عن الحياة التي خططناها لكي نحصل على الحياة التي تنتظرنا |
Bir tarafta ona şu anki hayatını bahşeden insanlar öbür tarafta bir adam onu seviyor mu sevmiyor mu belli değil. | Open Subtitles | من جانب هناك الناس الذين أعطوها الحياة التي تعيشها ومن جانب آخر هناك شخص ما لا تعلم حتي إذا كان يحبها أم لا |
ve Suren'in de, ve onu istemedigi bir hayata zorlamasiyla. | Open Subtitles | ـ وسورين وإجبارها لتعيش الحياة التي تكره |
Babamın benim için planladığı hayatın bu olduğunu hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد أن تلك هي الحياة التي تصورها والدي لي |
Bizim tanıdığımız türden yaşamı desteklemeyebilir, ama bir şeyi destekleyecektir. | TED | قد لا يدعم هذا نوع الحياة التي سنواجهها، ولكنّه سيدعم شيئَا ما. |
Sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağacın üzüntüsünü anlayabilmek için, baharda yeniden çiçekler açtıran yaşam döngüsünü iyi kavramak gerekir. | TED | فهم سبب حزن الأشجار التي تفقد أوراقها في الخريف هو محاولة لفهم دورة الحياة التي تعطينا أزهارا في الربيع. |
Onlara nasıl dokunabilirler, çünkü onlara dokunan hayat bu, Wren. | Open Subtitles | كيف يمكنهم ذلك لأنها الحياة التي قدمت لهم يا رين |
Bir defasında çiftlik işine girdim. İstediğim hayat gibi görünüyordu. | Open Subtitles | ذات مرة أنشأت مزرعة وبدت لي أن هذه هي الحياة التي أريدها |
Ve bu dünyada, bildiğimiz hayat sona erer. | Open Subtitles | و الحياة التي نعرفها على الأرض ستنتهي بأكملها |