Ama galiba "Dediğin gibi olsun. Gelecek Salı görüşürüz" demedi. | Open Subtitles | لكني لا اعتقد انها كانت لك هذا اراكٍ الخميس القادم |
Salı Çarşamba ve pazar günleri tüm problemlerin için beni suçla. | Open Subtitles | يمكنكِ أن تلوميني على كل مشاكلكِ في الثلاثاء ، الخميس والاحــد |
Perşembe günü İsveç'e giden bir uçağımız var. - Sizin için yer ayarlayacağım. | Open Subtitles | هنالك طائرة مغادرة الى السويد يوم الخميس سأحجز لك على متنها |
Ailem ve ben Pazar gününden Perşembeye kadar hizmetkarlarla birlikte Laguna'daydık. | Open Subtitles | انا وعائلتي كنا في لاجونا من الاحد الى الخميس مع الخدم |
Sanırım ben, müfettiş Thursday ve çavuş Jakes şu an için yeterliyiz. | Open Subtitles | أعتقد أنني ربما نفسي، المفتش يوم الخميس والرقيب جيكيس هي القوى العاملة الكافية |
İhtiyar, Perşembeleri biçki dikiş kurslarına gittiğini sanıyor. | Open Subtitles | الفتاة تعتقد بأنّها ذاهبة لدروس الخياطة يوم الخميس أو ما شابه |
Ayrıca, Çarşamba günleri bayanlar gecesi, kız arkadaşınızla geldiğinizden emin olun. | Open Subtitles | وكذلك يوم الخميس .. هي ليله السيدات لذا تأكد بإحضارك عشيقتك |
- Perşembe günü, 18.00 uçağında. - O zaman acele posta yeterli olur. | Open Subtitles | السادسة مساءاً يوم الخميس أظن أن التسليم الخاص سيوصله له |
Bugünlerde Kongre üyeleri Salı sabahı geliyor iki gün boyunca tartıştıktan sonra perşembe gün evlerine dönüyorlar. | TED | اليوم، يصلون اعضاء الكونجرس صباح الثلاثاء يعملون لمدة يومان، و يعودون الى منازلهم ظهر الخميس. |
Çöp bırakma günleri, Salı, Perşembe ve Cumartesidir. | Open Subtitles | أيام إلقاء القمامة هي الثلاثاء , الخميس و السبت |
Pazar ve Salı günü arasında seçim yapabilirim. | Open Subtitles | و يمكنني الإختيار ما بين يوم الأحد و الخميس. |
Pazartesi, Salı, Perşembe, Çarşamba, Cuma, Pazar, Cumartesi. | Open Subtitles | الاثنين , الثلاثاء , الخميس , الأربعاء الجمعة , الأحد , السبت |
Pazartesi, Salı, perşembe, Çarşamba, cuma, pazar, cumartesi. | Open Subtitles | الاثنين , الثلاثاء , الخميس , الأربعاء الجمعة , الأحد , السبت |
Evet, Perşembe günü. Sabah ilk uçakla dönmeyi umuyordum ama şimdi... | Open Subtitles | نعم ، يوم الخميس كنت أتمنى أن أعود فى طائرة الصباح ، لكن الآن |
O gazete Cumartesi günü yayınlanıyor, ama Perşembe günü baskıya giriyor. | Open Subtitles | يتم نشر هذه الصحيفة يوم السبت و لكنها تصل إلى المطبعة يوم الخميس |
Bu konuda mümkün olduğunca çabuk bir toplantı planlayalım, en geç Perşembeye. | Open Subtitles | أريد تحديد إجتماع عن هذا في أقرب وقت ممكن، الخميس على الأكثر |
Perşembeye kadar senaryoyu bitiririz. | Open Subtitles | بإمكاننا أن ننهي كتابة النص بحلول يوم الخميس. |
Bu sebeple il ve ilçe teşkilâtlarının ortak çalışmasına ve tahkikatın müfettiş Thursday tarafından yürütülmesine karar verildi. | Open Subtitles | وتحقيقا لهذه الغاية، إجراء تحقيق مشترك من قبل قوات المدينة والمقاطعة قد عقدت، يقودها مفتش المخبر يوم الخميس. |
Kız tuhaf şekilde mutaassıptı, sadece Perşembeleri öpüşüyordu. | Open Subtitles | لقد أعتنقت دين غريب القبل فقط في يوم الخميس |
- Perşembe 9 ile 3 arası nasıI? | Open Subtitles | حسنا، دعنا نرى، سيدي عِنْدي الخميس بين 9: 00 و3: |
Perşembeden önce teklifi duymak istediğimi açık olarak ifade etmiştim. | Open Subtitles | لقد أوضحت الأمر بأنني أريد أن اسمع، العرض يوم الخميس. |
Hakim bey, bunlar Perşembe'ye kadar hazır olur. | Open Subtitles | ايها القاضي هذه لن تجهز قبل الخميس أتعرف؟ |