| Komünizm -- bireyin karşısında toplum ve devlete değer verirken yaratıcılığı, kendini ifade etmeyi ve inovasyonu kasıtlı olarak sindirdi. | TED | من الشيوعية من تقدير المجتمع والدولة فوق الفرد وسحق ، عن غير عمد، للإبداع، التعبير عن الذات لدى الفرد والابتكار. |
| Sapık katilin aydınlanmaya ulaşmak için kendini sakatladığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | إذن تعذيب الذات , قتل النفس وصلت الفتاة للتنوير ؟ |
| Tahmin edeyim, kendine olan saygının düşüklüğü... ve menopoz öncesi... kaygılar seni- | Open Subtitles | سأخمن قلة احترام الذات ومرحلة اليأس وما شابه قادك لاتباع سلسلة من |
| Sanırım gerçek hikaye tam burada dostum. Kaybedilen aşk, mahrum bırakılmak. kendine acımak. | Open Subtitles | أظنّ أن القصة المثاليّة هنا ، حيث الحب الضائع والكبت وملحمة رثاء الذات. |
| Gerçek olan durum, ayrı olmak. Ve bebekliğin bir noktasında benlik fikri biçimlenmeye başlıyor. | TED | ما هو حقيقي هو التفرد. وفي وقت معين من الطفولة المبكرة، تبدأ فكرة الذات في التشكل. |
| Öncelikle, kendi fikrimiz dediğimiz birçok şey aslında kendi yorumlamamız. | TED | حسنًا، أولًا وقبل كل شيء، الكثير مما نسميه معرفة الذات هو في الواقع تفسير للذات. |
| Ne kadar yetenekli olduğumuz ve başkalarına kıyasla yetilerimizin düzeyinin farkında olmak öz saygıdan çok daha fazlasıyla ilgili. | TED | معرفة إلى أي مدي نحن مؤهلون وكيف تتجمع مهاراتنا ضد مهارات الآخرين هو أكثر من زيادة في احترام الذات. |
| İnsanlara sınırlama olmadan başarmaları için fırsat verdiğimiz zaman, bu onlara Kişisel tatmin ve başarılı bir hayat sağlayacak. | TED | عندما نعطي الناس فرصة للنجاح بلا حدود، فإن ذلك من شأنه أن يؤدي إلى تحقيق الذات وإلى حياة مزدهرة. |
| Bu safhada duygusal algıların kaybı artabilir ve katlanılamaz olabilir. Bu safhada kendini beğenmişlikte azalma ve umutsuzluk yaygındır. | Open Subtitles | في هذه المرحلة الاحساس بالخسارة العاطفية يزداد ولا يحتمل في هذا المرحلة قلة الشغور بتقدير الذات واليأس أمر شائع |
| Sahne, insanın kendini keşfetme sürecinde harika bir partner olabilir. | Open Subtitles | المسرح يمكن أن يكون مكان مناسب في عملية أكتشاف الذات |
| İlgimi çeken kendini ifade tarzlarının son noktası erkek manken olmak denilebilir. | Open Subtitles | عارض أزياء الشكل النهائي من في التعبير الذات بقدر ما انا قلق |
| İlk defa babamı anlıyorum kendini güçsüz hissetmesini, kendine acımasını. | Open Subtitles | للمرّة الأولى, أفهم أبي، شعوره بالعجز الجنسي والشفقة على الذات. |
| kendini çevreden ayırmak için gereklidir bu. | TED | هذا مهمٌ لتمييز الذات عن البيئة المحيطة. |
| Homurdanmak, öksürmek, hırıl hırıl konuşmak yok, kendini kendine konuşmak ve gaz çıkarmak da... | TED | لا أحدث أصوات مزعجة ولا صرير عند التنفس لا حديث مع الذات بصوت عالي، ولا إخراج روائح |
| Hastalık veya anormallik değildir ve illa ki depresyona, kaygıya ya da kendine güvene bağlıdır anlamına gelmez. | TED | إنها ليست بمرض أو شذوذ، وليست مرتبطة بالضرورة بالاكتئاب، القلق، أو تقدير الذات. |
| Ve bu benlik, sosyal dünyamızda yönümüzü bulduğumuz aracımıza dönüşüyor. | TED | وهذه الذات تصبح وسيلة لنتقل بها في عالمنا الاجتماعي. |
| Kendimizi ifade etmenin bir yoludur, ayrıca kendi değerimizi ve kim olduğumuzu bulmamıza da yardımcı olur. | TED | هي طريقة للتعبير عن الذات بالتأكيد، لكنها تساعدنا أيضًا على معرفة قيمتنا واكتشاف هويتنا. |
| Sosyal eleştiriler yapmak yerine öz eleştiri yapmaya yöneliyoruz, bu bazen kendimizi imha noktasına varıyor. | TED | وبدلًا من صنع انتقادات اجتماعية أصبحنا أكثر وأكثر منهمكين في نقد الذات أحيانًا إلى نقطة تدمير الذات |
| Bu uzun ve çetin bir Kişisel ve ruhsal keşif yolculuğudur. | Open Subtitles | إن العلاج النفسي هو رحلة طويلة شاقة من إكتشاف الذات والروح |
| Bu utanç, keder ve kendinden nefret etmeyi zihninizden atabileceğimizi düşünüyorum. | Open Subtitles | أظنّ أنّ بإستطاعتنا إزالة الشعور بالخزي والحزن وكراهية الذات من نظامك |
| Ama şu ego tatmini meselesi var ya egom yeterli doyuma ulaştıktan sonra çektim kendimi. | Open Subtitles | لكن بما أنّ المسألة تخصّ الذات, والذات من السهل ارضائه, في هذا الجزء تحديدًا, |
| kendi Kendime kutlama yapmamak için iyileşmem hakkında açığım. | TED | أنا أصرح وأشارك قصة تعافيَّ ليس للتباهي أو تهنئة الذات. |
| Siyasilerin kendilerini korumak dışında başka bir şeye cesaretleri yoktur. | Open Subtitles | ليس لدى السياسيين آي طاقة لآي شيء سوى حفظ الذات |
| Özerk kısmi objeden kurtulmanın tek yolu, ...bu objenin kendisi haline gelmektir. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة للتخلص من الذات المستقلة هو أنك تستوعبها وتصبح أنت هي |
| Kendinizi ifade ve işbirliği için yeni platformlar inşa ediyorsunuz. | TED | أنت تبني أطر للتعبير عن الذات والتعاون. |
| Pişmanlık doluyum ve kendimden nefret ediyorum, ama sen, sen çok cesursun. | Open Subtitles | انا مليء بالندم و كره الذات لكن انت.. انت جدا جريئة |
| İzninle şimdi kendilerine saygı duymalarını öğretmem gerek. | Open Subtitles | إذا كنت ستعذرني ، لدي بعض المشاريع لبناء إحترام الذات |