"الذي تقوم" - Traduction Arabe en Turc

    • yaptığın
        
    • yaptığınız
        
    • yaptığı
        
    • servisisiniz
        
    Hayır, bende şu masaj yaptığın adamın kim olduğu merakını uyandırdı. Open Subtitles لا، تجعلني أتساءل من هذا الرجل الذي تقوم بتدليكه ذاك دارل
    Ara sıra yaptığın, şu tuhaf üzgün çocuk ifadesine büründün yine. Open Subtitles تعطي هذا الإنطباع الغريب .وجه الطفل الحزين الذي تقوم به أحيانًا
    Doğaçlama yaptığın zaman bazen ne yaptığının farkında olmadan yapmaya devam edersin, derdi. TED قالت لي, عندما تقوم بالارتجال بعض الاحيان انت لا تعلم ما الذي تقوم به و انت ما تزال تقوم به
    Sadece yaptığınız iş karşılığında çok daha fazla para kazanmanız gerektiğini öne sürüyorum. Open Subtitles انه اقتراح بسيط بأنك يجب انت تجني اكثر من العمل الذي تقوم به
    Burada yaptığınız şey, önce yavaşça yürümeye başlıyorsunuz, yavaşlamaya başlıyorsunuz. TED إذن ما الذي تقوم به هنا، أولا تبدأ في المشي ببطء، ثم تبدأ في التباطؤ في خطواتك.
    Hem çok çalışıyor, hem de yaptığı işte çok iyi. Open Subtitles هي تعمل بجد وهي جيده في العمل الذي تقوم به
    Ne tür bir temizleme servisisiniz? Open Subtitles ما نوع النظافة الذي تقوم به؟
    Aslına bakarsanız, temel bilgi kaynakları hepsi orada. BG: Gerard, yaptığın şey için teşekkürler. TED في الحقيقة، أكبر مصدر من نوعه في الأساس هناك الآن ب،ج: جيرارد، شكراً على العمل الذي تقوم به.
    yaptığın kötülük, masumların yürümek zorunda kaldıkları bir yola benziyor. Open Subtitles العمل السيء الذي تقوم به كالطريق السريع حيث يضطرّ الأبرياء للسير عليه.
    Benim komitede yaptığın şeyler için seni tebrik etmem. Open Subtitles بتهنئتي لك على عملك الرائع الذي تقوم به في اللجنة
    Bu yaptığın bedelsiz bir hizmet mi? Open Subtitles هل هذا هو العمل الأحترافي الذي تقوم مؤسستك بعمله ؟
    Ben ev ödevimi yaptım. Senin burada yaptığın iş dinamit.. Open Subtitles لقد عملت واجبي العمل الذي تقوم به هنا قنبلة
    Peki kullandığın program için yaptığın tahminler neler? Open Subtitles لذا , ما جعل الافتراضات نحن للبرنامج الذي تقوم بتشغيله؟
    8,5 milyon nüfuslu bir şehirde yaşıyorsanız, bunu yapabilirsiniz. Ne yaptığınız fark etmez. TED إن كنت تعيش بمدينة بها 8,5 مليون شخص قيمكنكم القيام بذلك، لا يهم ما الذي تقوم به.
    Önemli olan yaptığınız iş değil, o işteki onur. TED فليس المهم نوع العمل الذي تقوم به، ولكن الكرامة التي تصاحب العمل.
    İki yıldır yaptığınız bu çalışma inanılmaz lakin delice. Open Subtitles كل العمل الذي تقوم به لمدة عامين إنه جنون وسوف يقتلك
    Başka yaptığı şey şu, bu bitki böcekler için harika bir yiyecek deposu olan diğer bir orkideyi taklit ediyor. TED والامر الثاني الذي تقوم به انها تقليد لزهرة الاوركيد والتي تكون غنية بغذاء الحشرات
    Çok trajik bir figür olmasına rağmen kendisi hafızamızın bizi biz yaptığı gerçeğine açılan bir pencere. TED وكان شخص مأساوي بشكل لا يصدق ولكنه كان كنافذة إلى المدى الذي تقوم فيه ذاكرتنا بتكوين الأشخاص الذين نحن عليهم
    yaptığı tek oyunculuk orgazm taklididir. Open Subtitles التمثيل الوحيد الذي تقوم به هو ادعاء التلذذ الجنسي
    Ne tür bir temizleme servisisiniz? Open Subtitles ما نوع النظافة الذي تقوم به؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus