"الساق" - Traduction Arabe en Turc

• bacak
• bacağını
• bacağı
• bacağın
• bacağına
• bacaklı
• Kaval
• bacağa
• Bacağından
• Bacağında
• bacakta
• bacaktaki
• bacakla
• bacağımı
• ayak

Bu bacak harekette kalarak dönüşün momentinin bir kısmını depolar.
بالبقاء ضمن الحركة، فإن الساق تحتفظ ببعض القوة الدافعة بدورها

Burası bacak taraftarları grubuna ait. Üçüncü bacağı kurtarma mücadelesinde Peggy'nin babasını destekliyoruz.
أوه نحن ندعم والد الطفله بيغي في الكفاح من أجل إنقاذ الساق الثالثة.

Evet. Cat, bacağını şu kenardan uzatabilir misin?
نعم. هل يمكنك وضع الساق على هذا الجانب؟ نعم.

Sanırım, ilk kez -- dantelin, bacağa şeklini verdiği bir protez yaptık. Normalde bacağın dantele bir form vermesini beklersiniz.
صنعنا الساق الأولى، أعتقد، حيث يحدد الرباط محيط الساق، بدلًا من أن تعطي الساق الشكل للرباط.

bacağına bir tane mi, yoksa kıçına iki tane mi?
ماذا تريد طلقة في الساق أوأثنين في المؤخرة

Bir İncil satıcısı, tek bacaklı bir filozofu bir ahıra çekiyor.
بائع الكتاب المقدس أغوى فيلسوفةً مبتورة الساق إلى حظيرة.

Yolcunun bacak ve kollarında ağrılar var, sürücünün göğsünde ağrı var.
الراكب لديه ألم في الساق والذراع السائق عنده ألم في الصدر

Selam ben Jamie Farr, ilk olarak bacak ameliyatı nasıl yapılır...
مرحباً.. أنا الممثل جيمي فار وأنت على وشك إجراء جراحة الساق

Ve gerekirse biraz bacak göster. Indra için geç kaldım bile.
واعرضي بعضا من الساق إن اضطررتي لذلك, لقد تأخرت على اندرا.

bacak yapımcım ile beraber rastgele parçaları bir araya getirdik ve snowboarda uygun bir çift yaptık.
وضعت أنا وصانع الساق خاصتي أجزاءً عشوائيةً سويةً وصنعنا زوجاً من الآقدام المناسبة للتزلج.

Yalnızca geleneksel ayakla değil, aynı zamanda bacak ve hatta vücutla.
ليس فقط بالقدم التقليدية، بل ايضاً الساق بل وحتى الجسد

Dikkatli bakın : bu 100 kez yavaşlatılmışı, ve bacağını dinlendirirken ne yaptığını izleyin.
انظروا بتركيز، هذا الفيديو تم تخفيض سرعة 100 مرة شاهدوا ماذا تعمل بالجزء المتبقي من الساق

Ben, bacağını sarsan iyi olur. Ben kadın iyi mi diye bakayım.
بن، من ألافضل تعتني بهذا الساق سأرى إذا كانت المرأة بخير

Bu noktada geriye kalan tek seçenek enfeksiyonun yayılmasını önlemek için bacağı ameliyatla kesip almak.
إذن في هذه المرحلة، عادةً، الخيار الوحيد المتبقي هو بتر الساق لمنع الالتهاب من الانتشار أكثر.

ama bu arada diğer bacağı sürekli hareket ederek büyük bir çember çizer.
بينما الساق الأخرى تدور باستمرار لترسم دائرة واسعة.

bacağın gelişini izleyin ve tam burada yakaladığını göreceksiniz.
راقبوا الساق تقترب، وكلكم ترونها تقفز هناك

bacağına kramp girmiş gibi de görünmüş olabilir.
لربّما بدت لهم مجرّد ضربةٍ قويةٍ على الساق

Hayır. Sadece ellerine aşıktım. Tek bacaklı bir fahişeydi.
لا، إنّي مهتمٌ بيديها فحسب، فقد كانت بائعة هوى وحيدة الساق.

Kaval kemiğini yerinden söküp ikiye böler öldürene kadar sana saplarım, anladın mı?
وسأخذ عظمة الساق وأقسمها نصفين وأطعنك بها إلى أن تموت معها حسناً ؟

Kiraladığın salağın onu Bacağından vurması çok kötü.
أمر مؤسف أن المغفل الذي استأجرته أصابها في الساق.

Kurbanın Bacağında kurşun yarası var ama ondan dolayı ölmesi pek mümkün değil.
كانتللضحية طلق ناري في الساق لكن مستبعد أنها قتلته

Sağ bacakta kesik. Kırık yok.
أمريكا اللاتينية والكاريبي على الساق اليمنى، لا الكسر.

bacaktaki o damarı kes. İşin biter.
اذا قطع الشريان الرئيسي في الساق ينتهي كل شئ

Ve burada hiçbir yerin ortasında yalnızım, sakat bir bacakla ölmek üzereyim.
على وشك الموت بسبب جرح فى الساق. حسناً , انت لست وحيداً.

Donanımımı ormanın içine taşırım sonra koruculara yürüyüşteyken bacağımı kırdığımı söylerim.
،سأخرج معدَّاتي إلى الأحراج .وأخبر الجوالين أني مسافر تائه كسير الساق

Sadece tekme at. Tekme at, şimdi ayak değiştir, diğer bacağa geç. Tekme at, ayak değiştir diğer bacağa geç.
لا تهتم اين. ركلة, استبدال, تغيير ساق. ركلة، استبدال، غير الساق.