| Bana bakışı, söylediği şeyler. | Open Subtitles | الطريقة التي ينظر لي بها ، الأشياء التي كان يقولها |
| Bazen bana bakışı. | Open Subtitles | الطريقة التي ينظر بها إليّ أحياناً |
| İnsanların sana bakış şekli hoşuma gitmiyor. Evet, gidiyor. | Open Subtitles | لا تُعجبني الطريقة التي ينظر الناس إليكِ بها |
| O var, bir de onlara bakış şekli hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | هذا ولا أحب الطريقة التي ينظر إليهم |
| James Levay'e nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي ينظر بها إلى جيمس ليفاي |
| Ona nasıl baktığını gördüm. Aynı Ed'in sana baktığı gibi. | Open Subtitles | لقد رأيت كيف تنظرين اليه بنفس الطريقة التي ينظر بها لك |
| İnsanların ürünlere, şirketlere, insanlara bakışını değiştiririz. | Open Subtitles | نعمل على تغيير الطريقة التي ينظر بها الناس للمنتجات . و الشركات و لغيرهم من الناس حتى |
| Geç kaldığımız zaman babamın bize, disko müziği eşliğinde tıs tıs süslendiği için saatin farkına varmayan iki şapşal nonoş gibi bakmasından nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره الطريقة التي ينظر بها أبي إلينا عندما نتأخر وكأننا إثنان من الملكات السخيفات نتزين على إيقاع الموسيقى دون أن نشعر بمرور الوقت |
| Sadece ona bakışı. | Open Subtitles | فقط... الطريقة التي ينظر بها إليها ... |
| jennifer başka yere bakarken ona nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي ينظر بها إليها خلسة |
| Kontun sana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي ينظر بها الكونت إليكِ. |
| Daha da önemlisi, onun sana nasıl baktığını gördüm. | Open Subtitles | والأهم من ذلك ، أرى الطريقة التي ينظر بها إليكِ |
| Tıpkı bir çocuğun bir yetişkine baktığı gibi. | Open Subtitles | بنفس الطريقة التي ينظر بها طفل إلى شخص كبير. |
| Bana babamın baktığı şekilde yatırımmışım gibi, acaba başarısız olacak mıyım yoksa, karşılığını verecek miyim diye merak ederek baktılar | Open Subtitles | نظرن إلى بنفس الطريقة التي ينظر بها والدي تجاه استثمار، يتساآل إذا كنت سأفشل أم سأسدد. |
| Evet, sana bakışını gördüm. | Open Subtitles | تعرفين هذا ؟ أجل , لقد رأيت الطريقة التي ينظر إليكي بها |
| Onun küçük bir kaz gibi ses çıkarışını, sana olan bakışını görüyorum. | Open Subtitles | أرى الطريقة التي ينظر بها إليك، وكيف .يتحدث عنك كالإوزة الصغيرة |
| Dean'in bazen sana öyle bakmasından nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تكره الطريقة التي ينظر إليك (دين) بها أحياناً |