"العرق" - Traduction Arabe en Turc

• ter
• ırk
• ırkı
• teri
• terli
• terleme
• ırkının
• ırkını
• ırkın
• damar
• ırklı
• ırktan
• etnik
• yarışa
• terler

Bedenden tiksindiğimi biliyorsun. - Biz Merteuil ailesi ter dökmeyiz.
و أنت تعرف أني لا أحبه فأنا لا أحب العرق

Bu eve on yıl ter akıttım, böyle mi teşekkür ediyorsun?
وضعت 10 سنوات من العرق في هذا البيت وهذا هو شكري؟

Ama bu farklılık cinsiyet ya da ırk ile kısıtlanmamalı.
لكن التنوع لا يجب أن يكون في الجنس أو العرق

Açık konuşmak gerekirse, büyürken okulda ırk birkaç kez ortaya çıktı.
ولكي نكون منصفين، فالنقاشات حول العرق أُثيرَت بِضعَ المرات في المدرسة.

Önünüzdeki tabelalar bu seans boyunca temsil edeceğiniz ırkı gösteriyor.
اللافتات المربوطة حول أعناقكم تمثل العرق الذي ستكونون عليه اليوم.

Biraz alın teri ve çalışmayla üstesinden gelinmeyecek sorun yoktur.
هناك بعض المشاكل لاتحل الا بقليل من العرق والعمل الشاق

Soğuk ter, titreyen eller bana pek katilmişsin izlenimi vermiyorsun.
بين العرق الشديد و الأيدي المرتعشة لا تبدو لي كقاتل

Karanlığın içinde, etrafımdan geçen ter içindeki insanların bana değdiklerini hissedebiliyorum fakat daha fazlasını göremiyorum.
أستطيع أن أشعر بالأجساد التي تفوح منها رائحة العرق تمر بجانبي في الظلمة، لا أستطيع رؤية أكثر من ذلك.

Gerçek dediğin, acı çekmek, ter dökmek... faturaları ödemek ve artık sevmediğin bir kadınla sevişmektir.
الحقيقة هى الألم و العرق دفع الفواتير و ممارسة الحب مع امرأة لم تعد تحبها

Neden o zamanlar kan ter içinde kaçıp, köşene saklanmadın?
لماذا لم يظهر العرق البارد والإنكماش في الأركان وقتها؟

"Zar zor nefes alıyordum ve ter içinde uyanıyordum."
ثم تتثاقل أنفاسى وأصحو لأجد نفسى غارقة فى العرق البارد

Anlamadıklarını düşünüyorum, çünkü ırk denen şeyin bir uydurmaca olduğunun farkında değiller.
لا أعتقد أنهم تفَهموا لأنهم لا يدّركون أن العرق مجرد أمر وهمي

Örneğin, ayrıcalığı olan insanlarla ırk hakkında sohbetlere başladı.
على سبيل المثال، البدأ بمحادثة مع اصحاب الامتيازات عن العرق.

çünkü ayrıcalık hakkında konuşmadan ırk hakkında konuşamazsınız.
لأنه لايمكنك الكلام عن العرق من دون الكلام عن الإمتيازات.

Tüm bu zaman boyunca asla, doğru duydunuz, asla bir hastasına cinsiyet, ırk veya etnik kökenini sormak zorunda kalmamıştı.
وفي كل هذا الوقت، وأنا أقصد أبداً لم تطلب من زبون جنسه، أو العرق.

İnsan ırkı eğer tek bir birey olsaydı bugün henüz 10 yaşında olurdu.
وإذا كان العرق البشري عبارة عن فرد واحد فقط، فسيكون عمره 10 سنوات فقط اليوم.

Bu Ter-sün'ler teri çekmede çok iyi ama koku konusunda bir halta yaramaz.
مُوقِفْى العرق هؤلاء جيدة في استيعاب العرق، لكنها لا تفعل أي شيء للنتانة.

- Burası berbat kokuyor. - terli ayak ve yağlı saç.
هناك رائحة كريهة هنا أقدام تتسبب من العرق , والشعر ملوث

terleme de, insan içinde pek hoş karşılanmayan bu etkilerden biri...
العرق من أبرز آثارها غير المقبولة اجتماعياً.

Birçok cephede savaşıyoruz... kısırlığa bir çözüm ararken... melezleri ve insan ırkının... sonunu getirmeye çalışan bir teröristi durdurmaya çalışıyoruz.
نقاتل على جبهات عدة باحثين عن دواء للعقم بينما نتسابق لردع نشاط المهجّنة ومسلح شرس يستغلها للقضاء على العرق البشري

İkimiz de reziliz, üstün canlılarız insan ırkını araştırıyor olmamız lazımdı bir kaç pilicin peşinden koşmamamız lazım.
أنت وأنا مثيرون للشفقة نحن كائنات متفوقة، نحن من المفترض علينا أن ندرس العرق البشري ليس النواح على بضعة فتيات

Sonuçta, ırkın tüm tıpta çok etkili bir faktör olduğunu buldum.
اكتشفت أن العرق يمتد عميقاً في كل الممارسات الطبية

Kobalt Vadisindeki damar da inceliyor.
وذلك العرق اللذي في كوبلات يبدو أنه سينضب ايضا

Evet... İki tane beyaz ırklı. Şapkalı olanına bir bak.
أجل ، رجلان من العرق القوقازي تفحص الذي يضع القبعة

Adam öldürme, sulh hâkimine saldırı, beyaz bir bakireye tecavüz siyah ırktan reşit olmayan bir kıza tecavüz yolcularını soymak için bir treni raydan çıkarma...
القتل والاعتداء على قاضي المصالحة اغتصاب عذراء من العرق الأبيض, اغتصاب قاصر من العرق الأسود

Ve din, etnik ve ulusal hiç bir ayrım olmadan gidebileceğiz.
وسنبتعد عن رؤية أنفسنا منقسمين في الدين أو العرق أو الجنسية

Aşk kalbini yarışa soksun.
الحب يجعل العرق القلب الخاص بك.

Arkadan uğursuz bir müzik çalıyor, cerrahın yüzünden dökülen boncuk boncuk terler.
موسيقى حزينة تشتغل في الخلفية قطرات من العرق تنزل من وجه الجراح