"العون" - Traduction Arabe en Turc

• yardım
• yardıma
• yardımcı
• yardımı
• İmdat
• destek
• yardımın
• yardımına
• yardımını

Ama bu hikayeyi kullanıyorum çünkü gerçekten bana yardım etmek istediler.
ولكني ذكرت هذه الحكاية لأنهم أرادوا بالفعل تقديم يد العون لي.

İspatlamak için yardımıma ihtiyaç duyabilir... gözaltında olursam, ona yardım edemem.
وربما يريد العون للعثور عليه ولا يمكنني مساعدته وأنا في الحجز

Low Shoulder grubunun üyeleri cemiyetimize yardım eli uzatma kararı aldı.
أعضاء فريق الروك أن رول لوشولدر قرروا تمديد يد العون لجاليتنا

yardıma ihtiyacımız var, özellikle de benimki kadar deneysel alanlarda.
و لكننا نحتاج العون ،بالأخص فى المجال التجربيى ،مثل مجالى

Şu anda yardımcı olabileceğin tek konu ailemden uzak durmak.
العون في الوقت الحالي هو ابتعادك عن عائلتي كل البعد.

Borcunu ve sorunlu geçmişini biliyorum ve yardım etmek için buradayım.
وأعلم عن دينك وعن ماضيك مع الفتيات وأنا هنا لتقديم العون

Ağır bir taşıma işin olsa yardım için kimi arardın?
لو أردتِ بعض العون مع بعض الأحمال الثقيلة، فبمِن ستتصلين؟

O restorana sen onu bulup yardım edebilesin diye girdi o çocuk.
لقد حطّم المطعم على أمل أنك ستعثر عليه وتمد له يد العون

Ayrıca deyim yerindeyse yangını söndürmek için biraz yardım işine yarar diye düşündüm.
واعتقدت أن بإمكانك الحصول على بعض العون تعلمي، لإخماد الحرائق، إن جاز التعبير

Bir toplum kuruluşuyla ilgili bir şeyde ona yardım etmemiş miydin?
ألم تُقدم له العون بشأن بضعة خدمات إجتماعية أو ما شابه؟

Eğer yardım çağırmanın bir yolunu arıyorsan seni kurtarmaya gelen herkesi öldürürüm.
إذا كنتِ تبحثين عن سبيلٍ لطلب العون فسأقتل أيّاً من يأتي لنجدتكِ.

Çalışkan bir kadına yardım eli uzatmamı engellemek mi istiyorsunuz?
هل حقاً تريدين منعى من مد يد العون لإمرأة كادحة؟

"Belki senenin geri kalanında onlara da yardım elini uzatırsın."
ربما يمكنك أن تقدم لهم يد العون لبقية العام أيضاً.

Ama kabul ederseniz yardım için başkalarını da işe katmak istiyorum.
حسناً، إن كنت مهتماً بهذا، أود .أحضار بعض الناس لتقديم العون

Ediyorsa hikâyenizi anlatmak yardım bulmak için en iyi şans olur.
لأنّه طالما يحدث، فنشر قصّتك ربّما يكون فرصتك الفضلى لإيجاد العون.

Alabileceğimiz tüm yardıma ihtiyacımız var. Ufak birşey yapsanızda yeter.
نحن نحتاج لكل العون الذى نريده فقط اعطيه جرعة بسيطة

Ama bazen gerçek, ortaya çıkmak için küçük bir yardıma ihtiyacı duyar.
ولكن بين الحين والآخر، تحتاج الحقيقة إلى قليل من العون لكي تُعرف

Ama sonunda Alzheimer'ı yenmek için, bu umudu büyütmek için yardıma ihtiyacımız var.
ولننمي هذا الأمل، لنتغلب على الزهايمرز نحتاج العون.

Belediye idari teşkilat çalışanları öne çıkıp, izin ve sivil toplum örgütlerini toplanmaya çağırmada yardımcı oldular.
تقدم مسؤولو حكومة البلدية لتقديم يد العون فيما يخص التصاريح وانعقاد منظمات المجتمع المدني.

Biz de ona gereken iş gücünü ve yardımı sağlayacağız.
سنعطيه القوة العاملة و العون الذي يحتَاجه.

İmdat!
النجده أحضروا العون

Bu destekçiler, bu markayı benimseyen, onlara destek olan, onlara yardım eden ve bizim yardım elini uzatmamız gereken insanlardır.
هم الأشخاص الذين يستثمروا في الإرهاب، وهم من يدعم الإرهابيين ويساعدونهم، وهم من يبنغي أن نمد لهم يد العون.

Bana yeterince yardımın oldu zaten, dostum... ama senden bir kez daha yardım istemek zorundayım.
لقد اسديت لي الكثير من العون يا صديقي و لكنني يجب علي ان اطلب عونك لمرة واحدة اخيرة

Eğer bu çorak arazide hepsini yetiştirmek istiyorsa sürünün tamamının yardımına ihtiyacı olacak.
ولكن إن أرادت ان تربيهم في هذه الأرض القاحلة ستحتاج العون من الجماعة بأكملها

Tanrı'dan yardımını ve yol göstermesini iste...
اطلبي من الربّ العون و الهداية ..