"الغباء" - Traduction Arabe en Turc

    • aptal
        
    • aptalca
        
    • aptallık
        
    • salak
        
    • aptalcaydı
        
    • aptalım
        
    • aptalsın
        
    • saçma
        
    • salakça
        
    • salaklık
        
    • Aptallığın
        
    • aptallığı
        
    • aptallar
        
    • aptallıktı
        
    • aptallıktan
        
    Çünkü sonuçta, yetişkinlere bile istatistik hakkında sorduğunuzda aşırı derecede aptal görünüyorlar. TED فكما نعلم، حتى البالغين حين تسألهم عن الإحصاء، يبدون في غاية الغباء.
    Asıl sorunum, donuk, aptal kısmıyla. Zeyna, ben buradaki köy yaşamına uygun değilim. Open Subtitles انا اتكلم عن الغباء والحماقه زينا لم اولد لابقى هنا فى حياه القريه
    On üç milyon paunt! NasıI bu kadar aptal olabildin? Open Subtitles 13 مليون باوند كيف تستطيع ان تكون بهذا الغباء ؟
    Ona öldüğünü söylemenin aptalca olduğunu demiştim. İyi, sen dene. Open Subtitles قلتُ أنّه من الغباء إخباره أنّه ميّـت، حسناً فلتجرّب أنت
    Zeki olan zekice davranır sen demin çok aptalca hareket ettin. Open Subtitles حسناً، الذكاء يكون بالأفعال وقد أقدمتَ لتوّكَ على فعلة بغاية الغباء
    Fielding, bu kadar kazanmaya yakınken kampanyayı bir kenara atmak aptallık. Open Subtitles من الغباء جداً تركك تمر بهذه المنافسة وحدك وأنت على أعتابها.
    Bütün bu süre, bütün bu olanların bir çeşit sanal gerçeklik olabileceğine inanacak kadar salak olduğumu mu düşünüyorsun? Open Subtitles هل تعتقد حقاً أني بهذا الغباء أنني أصدق كل هذا طوال الوقت كنت أعيش في نوع من العالم الافتراضي؟
    Kimse bu kadar aptal değildir. Doğu kanadı. Psikiyatri bölümü. Open Subtitles لا أحد بهذا الغباء الجناح الشرقي، عنبر المجانين، إلى اللقاء
    Kendini aptal gibi gösteriyor; ama o gece kendi sahte ölmünü hazırlayabilmişti. Open Subtitles لابد أنه يدعي الغباء كتلك الليلة التي قام فيها بتزوير حادثة موته
    Hapse atıldığımda ve bir başkası daha öldürüldüğünde epey aptal görüneceksin. Open Subtitles ستبدون بغاية الغباء حين يتم سجني و يتعرّض شخص آخر للقتل
    Harriet'e aşık olduğuna inanmıştım, nasıl bu kadar aptal davranabildim! Open Subtitles لقد كنت مقتنعة انه مغرم بهارييت كيف كنت بهذا الغباء
    Seni kilidi açık bir telefonla bırakacak kadar aptal mıyım sandın? Open Subtitles هل تعتقدُ أنني بذلك الغباء لأتركك لوحدك، رفقة هاتف مفتوح التشفير؟
    Bütün bu olay koca bir yalan. Nasıl bu kadar aptal olabildim ben? Open Subtitles هذا الشيء بأكمله كان كذبة كبيرة كيف يمكني أن أكون بهذا الغباء ؟
    Yalnızca yıldızların altında hiç yatmayan biri bu kadar aptalca bir şey söyleyebilir. Open Subtitles فقط شخص لم يسبق له النوم تحت النجوم يمكنه قول شيء بهذا الغباء
    Kendimizi alışveriş merkezlerine çekmek için tonlarca metal, cam ve plastik kullanmamız aptalca. TED من الغباء أن نستخدم 2 طن من الزجاج والمعدن والبلاستيك لحمل أنفسنا من البيت الى السوق.
    İçme suyunu Fiji'de plastik şişelere koyup buraya taşımamız aptalca. TED من الغباء أن نضع المياه في قوارير بلاستيكية نعبئها في 'فيجي' ونرسلها الى هنا.
    aptallık yaptığın yetmiyormuş gibi bir de sanki borazanla âleme haber veriyorsun. Open Subtitles كما لو انه بوقك المزعج السخيف يعلن ان ملك الغباء قد وصل
    Söylediklerimde sahte bir şeylerin olduğunu anlamaması aptallık olurdu. Open Subtitles كانت من الغباء ألا تحس أن هناك خـلل في حياتي
    Bunları söylemeyecek kadar salak biri olduğunu da sanmıyorum. Open Subtitles أفترض أنه لا يوجد مـَنْ بهذا القدر من الغباء لكي لا يفعل.
    Buraya gelmem çok aptalcaydı. Bunu neden yaptım, bilmiyorum. Open Subtitles من الغباء ، قدومي إلى هنا لست ادري لماذا أتيت
    Ona bu kadar açık olduğum için çok aptalım. Bu mantıksızdı. Open Subtitles كنت من الغباء أني انفتحت عليه بتلك الطريقة كنت غير عقلانية
    Biliyor musun Robin, bazen çok aptalsın. Open Subtitles هل تعرفين يا روبين أحيانا تكونين غاية في الغباء
    Sadece yaşlı bir adamın hayatını kurtarmak içinse saçma. Open Subtitles انه من الغباء أن يكون ذلك فقط من أجل انقاذ حياة رجل مسن
    Savaşın ortasında mandalina işi yapmaya başlamak salakça bir şey. Open Subtitles إنه من الغباء أن نبدأ العمل باليوسفي في وسط الحرب
    salaklık ve çılgınlık tarihine geçeceği kesin. Open Subtitles و هذا عبارة عن متابعة لمسيرة مهنية مليئة بالجنون و الغباء
    Gelişmiş dünyada bu bir bakıma daha kötü, çünkü yaptığımız Aptallığın bilgisine çok fazla erişimimiz var. TED في العالم المتطور بطريقة ما، إنه أسوأ من ذلك، لأنه لدينا العديد من سبل الوصول إلى معرفة من الغباء ما تقوم به.
    Bir tarih bilimci olarak bildiğim şeylerden birisi, insanın aptallığı hiçbir zaman hafife alınmamalıdır. TED أحد الأشياء التي أعلمها كمؤرخ أنك يجب أن لا تقلل من قيمة الغباء البشري.
    Şu aptallar üzerine yazdığın tezden hiç rahatsız olmuyor musun? Open Subtitles أليس من الغباء أن تكلفي نفسك عناء الكتابة حول مقال واحد ؟
    Onu o papağanla yalnız bırakmak, aptallıktı. Open Subtitles ولكن تركه بمفرده مع الببغاء هو الغباء بعينه.
    Eğer hemen ona gitmezsen, seni tutuklattırırım... aptallıktan. Open Subtitles إن لم تذهبي لهذا الطفل حالا فسأقبض عليكِ بتهمة الغباء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus