Siyah çorap giydiği halde, kızla aşk yapmayı mı umuyor? | Open Subtitles | يتوقع أن تطارحه الغرام وهو يرتدي تلك الجوارب السوداء ؟ |
Uslu ol, ikimiz bir iki hafta aşk yaşayalım, sonra seni bırakayım. | Open Subtitles | إذا تصرّفت بلطافة، فسنقع أنا وأنت في الغرام لأسبوع أو أسبوعين ثم سأطلق سراحك وهكذا لن يتأذى أحد |
Bana duygusallık olmadan seks yaptığın bir kız ismi ver. | Open Subtitles | اذكر فتاة واحدة طارحتها الغرام دون أن تكنّ لها مشاعر |
400 yıldır seks yapmamanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | لن تتفهّم شعور امرئ أمضى 400 عامًا بدون ممارسة الغرام. |
aşık bir kadının aşığını görmeye kalkışmayacağına... ..jürinin inanmasını bekleyemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تتوقعى من هيئة المحلفين أن تصدق أن امرأة واقعة فى الغرام لا تقوم بأى محاولة لمقابلة حبيبها |
Ve sen birini yatağa atmadın mı? | Open Subtitles | وأنت لم تطارح الغرام الارتباط هو ما يحصل عليه معلني الزواج |
sevişmek için birini bulmanı ve sonrasında buraya gelip bana bundan bahsetmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تجدي رجلاً تطارحيه الغرام وتعودي إلي لتخبريني |
Gol atamadıktan sonra aşk ve seks oyununda gol atamadıktan sonra mahvolmuşsun demektir. | Open Subtitles | إن لم يمكنك الدخول في لعبة الغرام و الجنس فلا قيمة لك يا صديقي |
Önce hapishaneye gönderdiği aşk mektuplarıyla başladı. | Open Subtitles | في بادئ الأمر بدأت برسائل الغرام حينما كان في السجن والشئ التالي |
Şarkı aşk hakkında. Aşkın ne olduğunu bilir misin? | Open Subtitles | موضوع الأغنية عن الغرام أتعرفين ما هو الغرام؟ |
Simon da Jay de aşk için, iyi not alma ihtimallerini feda ettiklerini biliyorlardı. | Open Subtitles | سايمون و جاي, يعلم كلاهما أنهما ضحوا بفرصهم لنيل الدرجات العالية لوقوعهم في الغرام |
aşk tavsiyesi verebilecek biri olduğumdan emin değilim. | Open Subtitles | ولا أعتقد أنني الشخص الأمثل ليعطي نصيحةً في الغرام. |
Bence aşk konusunu açan kişi, âşık olduğunu iddia ettiği kişiden daha âşıktır. | Open Subtitles | بحكم خبرتي، فأن الشخص الذي يتكلم عن مواضيع الحب دائمًا، هو الذي يكون غالبًا واقعًا في الغرام |
400 yıldır seks yapmamanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | لن تتفهّم شعور امرئ أمضى 400 عامًا بدون ممارسة الغرام. |
Baş döndürücü ve tutkulu bir şekilde tekrar ve tekrar seks yapıyorlarmış. | Open Subtitles | لأنّهما يتطارحان الغرام. الكثير والكثير من مطارحات الغرام المفعمة بالعواطف المطيّرة للعقل. |
Eşimle seks yaparken yatak odamıza daldı. | Open Subtitles | لقد إقتحم علىِ غرفة نومى وأنا اطارح زوجتى الغرام |
Birçoğunuz asla aşık olmayacak ve evlenememe korkusuyla yanlız başına ölüp gidecek. | Open Subtitles | معظمكم لن يقع في الغرام. وسيتزوج بدافع عدم الموت وحيداً. |
Bara giderim, bir kaç bardak içerim... ..sonra da aşık bir ruh haliyle tökezleye tökezleye eve dönerim. | Open Subtitles | أقصد الحانة وأتناول بعض المشاريب، ثم أعود إلى المنزل برغبة في الغرام. |
Eğer bilmeseydim beni yatağa atmak için ayartmaya çalışıyorsun derdim. | Open Subtitles | لو لم اكن اعرف افضل لفكرت انك تريدين اغوائي لاطارحك الغرام |
Evet, ama ben onu oradan alıp yerine koydum. Çünkü ben evli bir adamla sevişmek için doğmadım. | Open Subtitles | أجل، لكنّني سحبته مُجددًا وأرجعته لمكانه، لأنّني لم آولد لأطارح الغرام رجلٌ متزوّج. |
Onunla yatıyorsun ya onun tarafını tutacaksın tabii. | Open Subtitles | طبعًا ستنحازين إليه لأنّك تطارحينه الغرام. |
Seni huysuz orospu çocuğu, sadece karınla seviş ve ıstakoz ye. Bak, ben kendim için istemiyorum. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000}أيهــا الوغــد فـظ المعــاملة ، فقط طــارح زوجتك الغرام و تنــاول سرطــانــا معهــا |