Kimin yaptığını ve neden yaptığını biliyoruz. Sadece nasıl yaptığını bilmiyoruz. | Open Subtitles | حسنا نحن نعرف الفاعل ونعرف السبب نريد فقط ان نعرف كيف |
Arkadaşım olduğunu biliyor ve grubu kurtarmak için yaptığını düşünür. | Open Subtitles | وهو سيعتقدُ أنّكَ ستغطي على المجموعة, بإخباركَ لهُ أنّك الفاعل. |
- Sen yapmadıysan, kim yaptı? - Mueller, o yaptı. | Open Subtitles | ولو لم يكن انت فمن اذن مولار هذا هو الفاعل |
Yani, kadın çifte camadan bağı ile boğuldu diye sence bunu yapan bir doktor ya da baş izci falan mı? | Open Subtitles | إذاً ، السيدة تم خنقها . بواسطة العقدة المزدوجة الذي تريد أن تخبرنا به أن الفاعل طبيب أو شخص من الكشافة ؟ |
Bunu herhangi biri yapmış olabilir. Artık kime güveneceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | قد يكون الفاعل أي أحد، لم أعد أعرف بمن أثق |
Ve ben de 'Hayır bendim, ben yaptım tamamen benim problemimdi. | Open Subtitles | و أنا قلت، لا أنا الفاعل أنا من كنت أفعل هذا إنها مشكلتي بالكامل |
Herkes benim yaptığımı düşünüyor ama ona hiçbir şey yapmadım. | Open Subtitles | الجميع يعتقد بأنه أنا الفاعل ولكني لم أفعل لها شيئًا |
Bu kasabadan biri onu öldürdü! kim olduğunu bulmanızı istiyorum! | Open Subtitles | وقد قتله احد سكان هذه البلدة أريدك أن تجد الفاعل |
Kanıt bulabilmek adına cesedi incelemeliyiz, böylece bunu kimin yaptığını bulabiliriz. | Open Subtitles | علينا فحص الجثة حتى نتوصل لدليل حتى يسعنا العثور على الفاعل |
O yapmadıysa bile kimin yaptığını biliyordur, ya da öğrenebilir. | Open Subtitles | إمّا أنه الفاعل أو يعرف مَن الفاعل أو يستطيع أن يكتشف الفاعل |
O kadar sorgulandı ki artık kendisinin yaptığını sanıyor. | Open Subtitles | تم استجوابه عدة مرات لدرجة بدأ يصدّق أنه الفاعل |
Bunu kimin yaptığını asla bilemeyeceğiz. Kasabadaki herkes şüpheli. | Open Subtitles | لا أعتقد بإمكننا معرفة الفاعل ، الجميع مشتبه بهم |
Eğer bu bir kazaysa birisi yaptı diye söylemezsiniz. | TED | لو كان الأمر حادثًا، لن تُشير إلى الفاعل. |
Bana neyin adil olup olmadığını söyleme. Biliyorum, Scalise yaptı. | Open Subtitles | لا تقل لى ما هو العدل اعرف ان اسكاليسى هو الفاعل |
Söyle bana. Burada diyor ki, kahya yaptı. Baş müfettiş Durk... | Open Subtitles | أخبرني بشيء مكتوب أن كبير الخدم هو الفاعل ورئيس المحققين |
Umarım bunu yapan serseriyi bulurlar, ve kafasını keserler. | Open Subtitles | آمل أن يجدوا الفاعل الحقير، وآمل أن يقطعوا رأسه |
Fakat biliyor musun? Her kimse bana bir iyilik yapmış oldu. | Open Subtitles | ولكن, اتعلم, أيا من كان الفاعل, فقد أسدى لى معروفا |
Beni korumak için kendini ortaya atıyorsun, ama arkadaşlar, ben yaptım! | Open Subtitles | هذا يحرك مشاعري أنك حاولت أخذ مكاني، ولكن يا رفاق، أنا الفاعل |
O filmi ben çarpmadım, ve yaptığımı kanıtlayamazsınız. | Open Subtitles | أنا لم اسرق هذا الفيلم ولن تستطيع إثبات أنني الفاعل |
Bence tam tersi. Bence önemli olan yer değil, kim oldukları. | Open Subtitles | أظنها طريقة أخرى يمكنني أن أفهم أن المكان هام بقدر الفاعل |
Sanırım bunu her kim yaptıysa hem kocanızı hem de beni hedef almıştı. | Open Subtitles | و أظنّ بأنّ الفاعل كان يستهدف زوجكِ و كذلك أنا لا أعرف السبب |
Sonunda kim hayatta kalırsa, katil adaylığını garantiye almış olacak. | Open Subtitles | من سيبقى حياً حتى النهاية سيكون هو الفاعل بالتأكيد |
yaptığını söyle ona da beni suçlamaktan vazgeçsin. Sen yaptın, değil mi? | Open Subtitles | أخبرها أنك الفاعل كي تتركني وشاني وانت الفاعل,أليس كذلك؟ |
Tek önemli olan bunu yapanı haklayacağım. | Open Subtitles | اسمع، كل ما يهم الآن هو بأنني سأقبض على الفاعل |
15 gün geçti ama bunu kimin neden yaptığına yaklaşabilmiş değiliz. | Open Subtitles | لقد مر 15 يوما على الحادثة و لم نقترب حتى من معرفة الفاعل وسبب قيامه بذلك |
Hadi tartışmanın hatırına şöyle diyelim, suçlu olduğunu düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | لنقل من اجل المجادله فقط انك تظن انه الفاعل |
Bunu yapanın iblis olabileceğini düşünüyoruz muhtemelen eski sevgilim. | Open Subtitles | ونحن نعتقد بانَّ هنالك شيطان وراء الأمر وعلى الأرجح هو صديقي السابق ،وإن كان هو الفاعل |