"القانوني" - Traduction Arabe en Turc

    • yasal
        
    • hukuk
        
    • hukuki
        
    • yasa
        
    • avukat
        
    • kanuni
        
    • kanun
        
    • Adalet
        
    • yasak
        
    • Resmi
        
    • kanunen
        
    • Yasadışı
        
    • kanunlara
        
    • kanunsuz
        
    • avukatları
        
    Uluslararası yasal tanıma göre bu insanların pek çoğu mülteci olarak nitelenebilir. TED والعديد من هؤلاء الناس ينطبق عليهم مفهوم لاجئ حسب المفهوم العالمي القانوني.
    Genellikle yasal sistem çökmüştür ve bu yüzden araziye bile erişemezsiniz. TED وعاده النظام القانوني محطّم إذا لا يمكنك حتى الحصول على أرض
    yasal sistemin bu kadar ciddi olduğu hakkında... herhangi bir fikrim yoktu. Open Subtitles أنا أنا أنا ما كَانَ عِنْدي فكرةُ النظام القانوني كَانَ عميقَ جداً
    Ajan Lee hukuk Bölümü'ne geçtiğinden kimi kastettiğinden emin olamadım. Open Subtitles لكن بعد انتقاله الى القسم القانوني لم أعرف من تريد
    Böylece halk mevcut hukuk sistemini uygulamak yerine kendi başkanlarını seçmek için sandıklara geri döndüler. TED وعاد الشعب مرة أخرة لصناديق الإقتراع لتحديد رئيسهم، وليس النظام القانوني.
    ama bir yandan da hukuki yanınızın çok düzenli olması gerekiyor. TED ولكن أيضا الجانب القانوني يجب أن يكون في حالة جيدة جدا.
    İşim, doğruya yanlışa karar vermek değil. yasal olanla olmayana karar vermek. Open Subtitles إنني لا أحدد الصواب من الخطأ, بل عملي تحديد القانوني وغير القانوني
    Evet. Akıl sağlığı ve akıl hastalığı arasındaki yasal ayırım neye dayanır? Open Subtitles حسناً , الفارق القانوني بين العاقل و المجنون تعتمد على ماذا ؟
    Nizamiyenin önüne gidiyorum ve üsse gelen her aracı durduracağım ve kanında yasal limit üzeri alkol bulunan her askeri tutuklayacağım. Open Subtitles وأوقف أي سيارة تعود إلى هذه الوحدة وسأعتقل أي جندي تزيد نسبة الكحول في دمه بواحد من الألف عن الحد القانوني
    NasıI yaparız ya da başvuracağımız hangi yasal gerekçeye tecavüz ederiz bilmem, beyler. Open Subtitles لا أكترث كيف نقوم بذلك، أو أي نوع من التبرير القانوني علينا اتخاذه
    Nası yaparız ya da başvuracağımız hangi yasal gerekçeye tecavüz ederiz bilmem beyler. Open Subtitles لا أكترث كيف نقوم بذلك، أو أي نوع من التبرير القانوني علينا اتخاذه
    Onun için yaşadı, ve kelimenin yasal olan tam manasıyla, onun için öldü. Open Subtitles عاش من أجله وبغض النظر عن الرأي القانوني لسبب موته مات من أجله
    Son baktığımda, hastanız olmayanlara etiketi değiştirilmiş ilaç yazmak yasal değildi. Open Subtitles وآخر ما أعلمه أنه من غير القانوني وصف أدوية بدون مسمى
    İşkence ettik, boğduk, gizlice dinledik, icra edip yasal işlemleri erteledik ama bir yerde ahlaki ve yasal sınırlar çizdik mi diyorsun? Open Subtitles لقد عذبنا , اغرقنا , تنصتنا صورّنا , تجاهلنا القوانين ولكنك تظن اننا على الخط الاخلاقي و القانوني في مكان ما ؟
    yasal olarak da ayrılmamız için mahkeme kararı. İmzalarsan sevinirim. Open Subtitles إنها صادرة من الفصل القانوني وسأكون شاكرة لو وقّعت عليها
    [Bölüm 11] Bunlar, Hitler'in şahsi hukuk danışmanı ve işgal edilmiş Polonya'nın valisi olan Hans Frank'ın soyu. TED تلك هي سلالات هانز فرانك الذي كان المستشار القانوني الشخصي لـهتلر والحاكم العام لبولندا المحتلة.
    Eşit Haklar Tasarısı'nı onaylattırmanın zamanı; böylelikle, adaletli bir hukuk sistemimiz olabilir ve sonunda #MeToo 'artık değil'e dönüşebilir. TED حان وقت تمرير تعديل الحقوق المتساوية، حتى يصبح نظامنا القانوني نظامًا عادلًا، وتصبح حركة "أنا أيضًا" أخيرًا "لا مزيد".
    Titus hukuk sistemine olan bütün inancını kaybetti, fakat aklına bir fikir gelmişti. TED تايتس فقد إيمانه بالنظام القانوني تماما و مع ذالك وجد فكره
    hukuk bilimcilerine sorarsaniz bu aynı zamanda hukuki fikirlerin de yapıtaşı. TED هذه أيضاً، في حال تكلمت مع العلماء القانونيين، أساسيات الأفكار الجديدة في التفكير القانوني.
    Bu şehirde daha iyi olmak yasa dışı mı acaba? Open Subtitles هل من غير القانوني في هذه المدينة أن يتعافى المرء؟
    Amerika'daki her avukat şu an beni konuşuyor, ancak bu beni tam olarak yasal bir birliğin içindeymişim gibi hissettirmiyor. Open Subtitles كل محامٍ في أمريكا يتحدّث عني الان و لكن هذا لا يشعرني تماماً بأنني فرد في المجتمع القانوني
    Sadece kanuni değil, birçok konuda yardım etti. Open Subtitles لقد ساعدني كثيرا في العديد من المآزق ليس القانوني منها فقط
    Sadece şimdi, şehri temizliyorum, toplumu bir arada tutuyorum ve kanun sistemindeki topakları çıkartıyorum. Open Subtitles إنما الآن أنظف المدينة ، أخيّط النسيج التكويني للمجتمع وأفتح غطاء نظامنا القانوني
    Bu hep oluyor. Adalet sistemimiz böyle işliyor. Open Subtitles إنه يحدث على الدوام إنها الطريقة التي يعمل بها نظامنا القانوني
    Buradaki göllerde balık tutmak yasak sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنهُ من غير القانوني صيدُ السمك في هذهِ البحيرات
    Agresif bazı sorgulama tekniklerinin işkence olmadığına dair Resmi görüşümüzü ifade ediyordu. Open Subtitles أعربت فيها عن الموقف القانوني الذي يحدد بأن اساليب الاستجواب العدوانية لم تكن تعذيب
    Ve artık kanunen gerçek anneni aramaya hakkın var. Open Subtitles بأن القانون قد تغير وأنك الآن لديك الحق القانوني في البحث عن والدتك الحقيقية
    Yasadışı balık avcılığı bahsettiğim sürdürülebilir su ürünleri işletmeciliğine zarar veriyor. TED يقوض الصيد غير القانوني ذلك التسيير المستدام للمزارع السمكية التي أتحدث عنه.
    Neden kanunlara aykırı bu tutkunuzdan kurtulmazdınız? Open Subtitles لماذا لم تسحقي هذا الشغف غير القانوني إلى الآن؟
    Preston, Beyaz Saray arazisine kanunsuz bir giriş yaptı. Open Subtitles ولقد وجهت أليه تهمة ألدخول غير القانوني للبيت ألأبيض
    Pekâlâ, avukatları kontrol edeceğim, ...bu arada eğer birisi Chumhum davasından bahsedecek olursa, ...bunu muhtemel bir ihmal olarak kaydedin. Open Subtitles حسنًا ، سأرى الأمر مع المستشار القانوني وفي الوقت الحالي إذا أشار أحد إلى محاكمة (تشم-هم) دونوه كشيء يمكن حذفه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus