| Tatlım, bir hırsız hemen şehri terk etmelidir ama bir dolandırıcı istediği... | Open Subtitles | عزيزتي، يتعيّن على اللصّ الهروب لخارج المدينة بأقصى سرعة, إنّما المحتال الماهر |
| Sana bahsettiğim şu hırsız var ya, dondurmacıda yanımızdan kaçan.. | Open Subtitles | أتذكرين اللصّ الذي أخبرتكِ عنه الذي هرب مِنْ محلّ البوظة؟ |
| Ona bir inansa... hırsız havada uçabilirdi! | Open Subtitles | سَيَكُونُ اللصّ قادرَاً على الطيران في الهواء |
| Beyler, buna inanmayacaksınız ama hırsızın kim olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | يا رفاق، لن تصدّقوا هذا، لكنّي أعرف اللصّ |
| Suh Yong Soo'nun evinde yakaladığını hırsızı. | Open Subtitles | اللصّ كان في بيتِ سوه يوبغ سو و أنت كُنْتَ هناك ايضا |
| hırsız yan kapıdan gelmiş olsaydı fark ederdim. | Open Subtitles | حسناً ، إعتقدتُ للحظات أن اللصّ لا بد وأن صعد من خلال الباب الجانبيِ |
| Her şeyi kaybettim. hırsız her şeyi çaldı ve ben onu bulamıyorum. | Open Subtitles | ذهب اللصّ بالكثير وينفق الكثير للبحث عن اللصّ |
| hırsız burada. Ambulansı çağırın. | Open Subtitles | اللصّ لديه كرامة أيضا، ادعو سيارة الإسعاف |
| Babam çok katıdır. Eve geç kalınca hırsız gibi girmeliyim. | Open Subtitles | أَبّي عنيفُ أَنا مثل اللصّ اذْهبُ إلى البيت متأخراً |
| Eğer bir hırsız görürsen başın belaya girer. | Open Subtitles | ربّما، إذا رأيت اللصّ أنتِ ستكوني في مشكلة |
| (*) "Murdere." Katil Fransızmış. Anlamadığım şey neden bir hırsız, kurbanının kanıyla mesaj versin? | Open Subtitles | الأمر الذي لا أفهمه هُو لمَ سيأخذ اللصّ وقتاً لكتابة رسالة بدم ضحيّتنا؟ |
| hırsız, kârını bir İsviçre bankasına sahte bir isim -- | Open Subtitles | وضع اللصّ الطلب في أحد البنوك السويسريّة تحت اسم مستعار... |
| hırsız bizi durdurmak için ortaya çıkmak zorunda olacak. Ya da parasının buharlaşmasını izleyecek. | Open Subtitles | يجب أن يخرج اللصّ من مخبئه لمنعنا أو يشاهد أمواله تتلاشى |
| hırsız konusunda haklıydım, senin hakkında da haklıyım. | Open Subtitles | كنتُ محقّةً بشأن اللصّ و أنا محقّة بشأنك |
| Altın kalpli hırsız yada altına sevdalı bir kalp | Open Subtitles | اللصّ ذو القلب الذهبيّ أو بالأحرى، القلب الذي يهوى الذهب |
| Hayır.Bu annemin anlattığı bir hikaye.Hatırımda kalmı İyi hırsız çimlerin üzerinde İsa'nın yanında duruyormu. | Open Subtitles | لا صباحا آي . لكن عندما أمّي أخبرتها، أحزر بأنّ إلتصق. اللصّ الجيّد... |
| Eskiden bir hırsızdım.Sana hikayedeki "iyi hırsız" olduğumu söylemiyorum.Ama deniyorum.İnan bana. | Open Subtitles | أنا كنت جيّد في سرقة سابقا، روجر، وأنا قد لا أكون اللصّ الجيّد لحد الآن... لكن أحاول... صدّقني، أحاول. |
| Şu hırsızın çıkardığı patırtının büyüyü bozduğundan endişelenmiştim. | Open Subtitles | خشيت أنّ مصادفتنا لذلك اللصّ قد تفسد موعدنا |
| Umarım bir şeyi bölmüyoruzdur ama hırsızın yardımına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نرجو أنّنا لا نقاطع لكنّنا نحتاج مساعدة اللصّ |
| Agrabah'ın en büyük hırsızı Sultan'ın hazinelerini geri mi çeviriyor? | Open Subtitles | اللصّ الأكبر في "آجرباه" يرفض ثروات السلطان؟ |
| Bir hırsıza tuhaf gelebilir ama buradaki her şeyi kendi paramla satın aldım. | Open Subtitles | قد يفاجئ ذلك اللصّ ولكنّي اشتريتُ هذه الأغراض، كلّ ما يوجد هنا، بمالي |
| Söyle bakalım uğru ne tür bir ölüm tercih edersin? | Open Subtitles | لذا أخبرني أيّها اللصّ بأيّ طريقة تختار أن تموت؟ |