"المساء" - Traduction Arabe en Turc

• akşam
• gece
• öğleden
• akşama
• öğlen
• akşamları
• gecenin
• geceleri
• akşamki
• akşamın
• geceyi
• geceki
• akşamı
• geceler
• akşamlar

Ona bu akşam oldukça önemli bir mevzu konuşacağımızı söyledim.
أخبرتها أنني سأتحدّث إليها عن مسألة مهمة جدًا هذا المساء.

- Bütün akşam beni izliyordun. - Mahkemeye karşı senden sorumluyum.
لقد كنت تراقبنى طوال المساء اننى مسئول عنك حتى يوم المحاكمة

Evet, doğru. Onu bu akşam erken saatlerde seninle tartışırken gördüm.
هذا صحيح , لقد رأيته يتعارك معه فى بداية هذا المساء

Senin ve benim için gündüz ama yıldız için gece.
إنه الصباح بالنسبة لي ولك ولكنه المساء بالنسبة لتلك النجمة

Peki o zaman, öğleden sonra gidip bazı derslerimize girebilirsin.
حسناً إذا تستطيعين ان تطلعي على بعض الفصول هذا المساء

Ve Korova Milk Bar'ında oturmuş rasodoklarımızı yoruyorduk akşama ne yaparız diye.
نجلس هنا فى حانة كروفا نحتسى الحليب ونفكر ماذا نفعل هذا المساء

Vist'ten başka bir şey düşünmüyor, sabah, öğlen ve akşam.
لا يفكر فى شىء عدا الصمت, الصباح, الظهر, و المساء

Bu akşam buraya gelirken başıma çok komik bir şey geldi.
في طريقي إلى هنا هذا المساء, حدث لي موقف طريف جداً

Aşk bir bebeğin beşiğini aydınlatan sabah ve akşam yıldızıdır.
الحب هو الصباح ونجمة المساء التي تضيء على مهد الطفل

- Bu akşam bir uğrayabilir miyim? - Tabii. Evi biliyorsun.
هل لديك مانع لو زرتك هذا المساء إطلاقاً، أنت تعرف المنزل

Sizin için yapabileceğim bir şeyler varsa bütün akşam ofisimde olacağım.
سوف أبقى طول المساء هل هناك شيء أستطيع أن أفعله لك؟

Bu akşam yaşam ve ölümün aynı döngüde olduğunu öğrendik.
تعلمنا هذا المساء أن الموت والحياة توجد في نفس الدائرة

Sayın Başsavcı, "Bir Olay"ın baş aktörü bu akşam sizsiniz.
النائب العام هذا المساء أنت الشخص الذي قمت بهذا الحدث

Bak her şey yoluna girecek. Bu gece biraz oyun oynarız...
اسمع، سيكون كلّ شيء على مابرام سنقوم ببعض الألعاب هذا المساء

Öyle görünüyor ki T-bird dostumuz bu gece aramızda olamayacak.
يبدو ان صديقنا تى بيرد لن يلتحق بنا هذا المساء

Hiç bu kadar heyecan verici bir gece... geçirmemiştim sanırım.
لَستُ متأكّدَ أنه يُمْكِنُ أَنْ أَتذكّرَ مثل هذا المساء كحافز

Yukarı çıkıp bunların montajını yapacağım... ve tahminlerime göre öğleden önceye bitmiş olur.
سأذهب وأباشر بإنهاء ذلك العمل لك وأقدّر بأنّه لن يستغرق أكثر من المساء

akşama geçici pencere takmak için bizim tayfayı toplar gelirim.
يمكنني أن أرسل أحد ما ليضع نوافذ مؤقتة هذا المساء

O kadar suratını asma. Kocan en azından akşamları evine dönüyor.
. حسناً ، لا تكتئبي على الأقل زوجكِ سيعود في المساء

Bu gecenin amacı ulusların arasında anlaşmazlık yaratmaktı benim suikastçilerim arasında değil.
برنامج المساء , كان خلق نزاع بين الأمم . وليس مغتالي ّ

Ben sabahları nasılsa geceleri de aynı kalan bir baba istiyorum.
ما اريده هو اب يكون في الصباح كما هو قي المساء

Şu anda dinleniyor, onu rahatsız etmeyelim. akşamki durumuna bakarız.
لن نزعجها فى راحة الظهيرة لنرى كيف ستكون فى المساء

Hiç bu açıdan düşünmemiştim. Zaten bu akşamın amacı da bu.
حَسناً، أنا مَا فكّرتُ به ذلك الطريقِ، التي نقطةُ هذا المساء.

Neden sanki bu geceyi eski karımla geçirmişim gibi hissediyorum?
لماذا أشعر و كأنني قضيت هذا المساء مع زوجتي السابقة؟

Kader bu geceki toplantıya her zamanki gibi gitmemi planlıyor.
خطة القدرِ لي لدُخُول ذلك إعادة لمّ الشملِ هذا المساء

Bu ayın dokuzu akşamı... seninle bir şey görüşmem lazım.
أحتاج لمناقشة الشيء معك على تسع هذا الشهر في المساء.

Ve bu akşam, iyi geceler demeden önce teşekkür etmeliyim.
وقبل أن أقول ليلة سعيدة هذا المساء أريد أن أشكركم

İyi akşamlar. 11. kat, sağdaki koridor.
المساء.. الطبق الحادي عشر.. الرواق الأيمن