hastaneler, acil olmayan bir hastayı tedavi etmeme hakkına sahiptirler. | Open Subtitles | المستشفيات يمكنها ان ترفض علاج مريض ليس في حاله طارئه. |
Özellikle de elimizdeki yeterli bütçesi olmayan hastaneler ile. Ne olmuş? | Open Subtitles | خاصّة مع المستشفيات فقيرة التمويل التي نتعامل معها، ماذا حيال ذلك؟ |
Bu fiyatlar büyük oranda büyük, ışıltılı hastane binalarına yatırımlar yüzünden yükseliyor. | TED | وجزء كبيرا من هذه النفقات تقودها الاستثمارات في مباني المستشفيات الكبيرة اللامعة. |
O zaman, bizim kar gütmeyen enstitümüz aracılığıyla, eyaletteki hastaneleri eğitmeye başladık, ve birçok insanın ameliyatının önlenebileceğini gördük, | TED | لذا, بدأنا من خلال معاهدنا الغير ربحية, تدريب المستشفيات حول البلاد, ولقد وجدنا أن معظم الناس يمكنهم تجنب الجراحة, |
Sonra Hastanelerden hemşireleri en iyi temsil edecek kişileri bize önermelerini istedik. | TED | طلبنا بعدها من المستشفيات والمنشآت أن يرشحوا ممرضات يمكنهن تمثيلهم بأفضل شكل. |
gerisi din, yüksek öğretim ve hastanelere. ve 60 milyar ABD Doları sözünü ettiğimiz dev sorunları çözmek için yeterli değil. | TED | الباقي يذهب الى الدين و التعليم العالي و المستشفيات تلك ال 60 مليون دولار لا تقترب ان تكفي لمعالجة تلك المشاكل |
hastanelerde metisiline dirençli stafilokok aureus hep olur. Aztreonamı keselim. | Open Subtitles | كما قلت، البكتيريا العنقودية غالبة في المستشفيات نمنع عنهم الأزتريونام |
hastaneye çok yakınlar Bu ormanlarda onları hiçbir zaman yenemeyiz. | TED | فهم قريبون للغاية من المستشفيات, لا يمكننا أبدا أن نهزمهم في هذا المجال. |
İris taraması sofistike hastaneler için yeni bir kimlik belirleme sistemi. | Open Subtitles | ماسح القزحية هو أجراء تحديد هوية جديد.. تستخدمها المستشفيات الأكثر تطوراً |
hastaneler, ofis binalarından iki buçuk kat daha fazla enerji kullanır. | TED | تستخدم المستشفيات ضعفين ونصف مقدار الطاقة في المباني المكتبية. |
hastaneler 7/24 açık olmak zorundalar. | TED | لذا فمن الواضح أن المستشفيات تستمر بالعمل طوال الوقت. |
Bu merkezdeki en iyi hastane hatta evrendeki en iyisi. | Open Subtitles | هذه من أفضل المستشفيات هنا أو في أي كوكب آخر |
Şey, hastane konusunda katılıyorum. Okulları da gece vururuz efendim. | Open Subtitles | حسنا سنبتعد عن المستشفيات وإذا أصبنا المدارس فسيكون ذلك ليلا |
Elbette dersleri ve hastane rotasyonları da var ama halk odaklı öğrenme birinci günden başlıyor. | TED | بالتأكيد، يحضرون محاضرات و يناوبون في المستشفيات ايضاً، لكن التعليم المعتمد علي المجتمع يبدأ من اليوم الأول. |
Bilmiyorum. Yani, hiçbir şey hatırlamıyorum ama hastaneleri sevmediğimi biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف، ليس لي ذاكرة لكني متأكدة بأني أكره المستشفيات |
Bazen daha iyi olmak için hastaneleri patlatmak gerekebilir, Kaos. | Open Subtitles | أحيانا تفجير المستشفيات يكون من أجل 'الخير الأعظم، أيها 'الفوضوي. |
Modern tıptaki son gelişmleri takip etmek için çeşitli şehirlerdeki hastaneleri geziyorum. | Open Subtitles | كنت أزور المستشفيات في بلدانِ مختلفة لأواكب أحدث التطورات في الطب الحديث |
Hastanelerden lambalar var. | TED | سوف تتفقون معي انه لدينا مصابيح في المستشفيات |
Aslında, neredeyse otuz yıl boyunca Hastanelerden uzak durmayı başardım, belki de en çok gurur duyduğum başarım budur. | TED | في الواقع، لقد تمكنت من البقاء دون المستشفيات لما يقرب ثلاثة عقود، ربما يُعد هذا هو انجازي الأفخر. |
İnsanları hastanelere götürmek yerine yaşayabilmek için karantina alanları oluşturduk. | Open Subtitles | ذهبنا لإقامة المستشفيات إلى فرض الحجر الصحي لننجوا بحياتنا الثمينة |
Biliyor musun, görünmez şeyler... hastanelerde oldukça tehlikelidir... bakteriler, virüsler. | Open Subtitles | الأشياء التي لا ترى خطرة جدًا في المستشفيات بكتيريا, فيروسات |
İki milyon insan hastaneye gelip önceden sahip olmadıkları bir hastalık kapıyorlar, birileri temel hijyen kurallarına uymadığı için. | TED | مليوني شخص يأتي إلى المستشفيات ويلتقط العدوى لم يكن لديها لأن أي شخص لم يتبع ممارسات النظافة الأساسية. |
Hayatta kaldı ama bir sürü hastanede aylarca zaman geçirdi. | Open Subtitles | لقد نجا و لكنه ظل عدة اشهر يتنقل بين المستشفيات |
hastanelerin kapasitesini aştığı geçici barınakların da dolduğu bildiriliyor ama durum apaçık ortada. | Open Subtitles | لدينا أنباء عاجلة عن إجتياح المستشفيات والملاجئ المؤقتة مملوءة ولكن الحقيقة واضحة تماماً |
Devlet hastanelerinde eksikliğini duyduğumuz çok şey vardır. En çok da zaman. | Open Subtitles | هناك الكثير الذى ينقصنا فى المستشفيات الحكومية و لكن الوقت أكثر من أى شئ |
ABD'de her sene yaklaşık 185.000 kişi hastaneden ampütasyonla ilişkili rahatsızlıkla taburcu oluyor. | TED | الآن، يوجد تقريباً 185.000 حالة بتر في المستشفيات كل عام في الولايات المتحدة. |
- hastaneler. - hastanelerle neden ilgileniyorsun? | Open Subtitles | ـ المستشفيات ـ ومنذ متي تهتم بالمستشفيات؟ |
Ama hastanenin adı buraya gelmeden önce bileziklerden çıkarılmıştı. | Open Subtitles | لكن أسماءَ المستشفيات كَانتْ نَزعتْ كلتا الأساور قَبْلَ أَنْ وَصلتْ. |
Posta servisini kulanıyorlarmış. 'hastahane ve kurtarma merkezlerindeki bunalım nedeni ile | Open Subtitles | إنها تستخدم لمساعدة الخدمات البريدية للولايات المتحدة لأن جميع المستشفيات ومراكز الإنقاذ شديدة |
Bu da ne? "Sigorta planının dışındaki Oaxaca Hastanesi'ndeki gibi masraflar... | Open Subtitles | ما هذا ؟ خدمات المستشفيات خارج خطة التأمين مثل تلك التي تؤدى في مستـشفى أواكساكا |